18 / 05 / 2024

Konutta üretim de satış da düştü!

Konutta üretim de satış da düştü!

Aziz Torun: "Konut satışlarının yüzde 20’ler oranında arttığını iddia eden araştırmalar, 2011- 2013 yılları arasında yapılan satışların tapu teslimlerini yansıtıyor. Gerçekte satışlar da üretim de düşüyor. Konut getiri oranları abartılıyor."



Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYODER) Başkanı Aziz Torun ile Yalıkavak Palmali Marina’da kahvesini yudumlarken karşılaşıyoruz.

Terör ve seçim belirsizliğinden bunalan birçok işadamı gibi o da yatında hafta sonunu geçirmek üzere Bodrum’a gelmiş...

Eylül ayının ilk haftasında düzenlenecek “Dubai Cityscape Global 2015 Fuarı” için yaptıkları çalışmaları anlatıyor.

Zaten sektörün Dubai’nin dışında pozitif bir gündemi yok..

Gayrimenkul yatırımcıları, geliştiricileri, Dubai’de görücüye çıkacak projelere yabancı müşteri bulmak için ter dökecekler.

Torun, GYODER olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı konuşmacı ve onur konuğu olarak Cityscape’e davet etmiş.

Seçim belirsizliği Ankara’yı kilitleyince, uluslararası katılımlı organizasyonlarda bile Türkiye’yi yerel yönetimler temsil ediyor.

Yabancı yatırımcı, hukuki süreçler ya da kamusal düzenlemelerle ilgili sorunların nasıl çözüleceğini, Topbaş’a mı soracak?

 

“YABANCI ALDATILIYOR”

Geçen yıl, yabancıya yapılan 4 milyar dolarlık satışın yansımalarından dersler çıkardıklarını söyleyen Torun, “Sektörün güvenilirliği çok önemli. Yabancı müşteri, tuğla kalınlığında sözleşmeleri imzalayınca, güvenli bir işlem yaptığını zannediyor. Altını imzaladıkları belgenin kendisini korumadığını bilmiyor. Beylikdüzü’nde örnekleri oldu. Dökülen firmalar olacak. Firmaların taahhütlerini, haklarını ve mülkiyet yapılarını çok iyi araştırmaları gerekiyor. Bilgilendirici olması için İngilizce ve Arapça ‘Yabancıya Mülk Edinme Rehberi’ dağıtıyoruz” diyor.

Torun’a Ocak 2014 başında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 8 bakanla birlikte gayrimenkul sektörü temsilcilerini dinlediği, 5.5 saatlik toplantıda alınan kararların akıbetini soruyorum.

Toplantıdan bir adım geri gidersek, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, “Plan notlarıyla oynayarak siz bunu 6’ya, 7’ye çıkarıyorsanız tarih sizi affetmez” sözlerinin ardından çıkan “rant vergisi” tartışmasını hatırlarız.

Hükümetle, sektör arasında biriken gazı almak üzere yapılan görüşmeden, yüzde 25 peşinat ödeyerek konut alan vatandaşa, devletin de bu tutarın yüzde 15’i kadar kaynak aktaracağı açıklaması çıkmıştı.

 

ŞİMŞEK MASADA DEĞİLDİ


Torun, olay anına dönüyor...

Davutoğlu’nun, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile ikili bir değerlendirme yapıp yüzde 15 teşvik vereceklerini açıklaması, Torun’un yanında oturan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kısa süreliğine masasından kalktığı sırada geliyor.

Torun, Şimşek yerine oturduğunda kulağına eğilip “Siz dışarıdayken, Başbakan konut alanlara, yüzde 15 katkı vereceklerini söyledi” diyor.

Şimşek şokta... “Kaynağı da açıklandı mı?” diye soruyor.

Bu kadar anlık bir gelişme.

Aynı toplantıda gayrimenkul sektörünü memnun eden bir başka karar daha alınmıştı. Sektörün üzerindeki vergi yükünü hafifletmek için, yüzde 8’lik vergi dilimine giren metrekaresi 500 ile 1000 TL arasında olan konut kriterini, 2000 TL’ye çıkaracaklardı.

Hepsi rafta kaldı.

 

KONUT GETİRİSİ ABARTILIYOR

Torun, ısrarla vurgulamasına rağmen kimsenin görmek istemediğini söylediği tabloyu önümüze koyuyor:

Konut satışlarının yüzde 20’ler oranında arttığını iddia eden araştırmalar, 2011- 2013 yılları arasında yapılan satışların tapu teslimlerini yansıtıyor. Gerçekte satışlar da üretim de düşüyor. Konut getiri oranları abartılıyor. Faiz maliyetleri ve enflasyon çıktıktan sonra konutta getiri yıllık yüzde 20’leri bulmuyor. Sat yap dönemi bitti. Finansal çeşitlenme gerekiyor. Ankamall gibi çok ortaklı yapıları destekliyorum.

Yabancıya ya da yerliye yapılan gayrimenkul satışlarının artması için, bina yapmak yeterli değil. Yasal altyapının sağlam temellere oturması, belirsizliklerin giderilmesi, finansal maliyetlerin düşmesi, mağduriyetlerin önlenmesi, hepsinden önemlisi toplumsal huzurun gelmesi gerekiyor.

Bu konjonktürde yapılan destek açıklamaları, koalisyon sürecinde olduğu gibi, “istikşafi” görüşmelerin ötesine geçemiyor.

Dubai’de “şaşaalı” (ki o bile zor) etkinlik düzenlemek ya da “şahane” projeler sergilemek, yabancı yatırımcının yutacağı lokma olmaktan çıktı. Orada yalnızca “Sergilenen projelerin kaçı mahkemelik değil?” sorusunun gelmesi bile, Türkiye’nin gayrimenkul risk haritasının kızarmasına yeter. Hayırlı Cityscape’ler olsun!

 

Habertürk / Serpil Yılmaz


Geri Dön