Konyaaltı sahilindeki büfeler yıkılıyor!

Sadece Antalya'nın değil dünyanın en gözde kent içi plajlarından biri olarak gösterilen Konyaaltı'nda vatandaşların çay, kahve içtikleri, dinlendikleri, karnını doyurdukları büfelerin geleceği ne olacak? 

Malumunuz kıyı boyunca yer alan bu büfelerin yıkımına başlandı. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in büfelerin yıkımını durdurmak amacıyla valilik makamına yazdığı dilekçe de geri çevrildi. Böcek, yerli ve yabancı çok sayıda turistin sıkça kullandığı Konyaaltı sahilinin bu kararla başıboş ve kontrolsüz kalacağını, turizmin de olumsuz etkileneceğini söylüyor. Böcek'e göre, sahile siyaset bulaştı. Peki oradaki büfeler neden yıkılıyor? 

Süreç böyle gelişti 

Biraz geriye gidelim şimdi. Konyaaltı sahilinin asıl sahibi Defterdarlık. Yani Maliye Bakanlığı. Bakanlık sahil boyunu belediyelere kiraya vererek işletilmesi sağlıyor, bunu bir protokole bağlıyor ve bu sayede gelir elde ediyor. 

Yönetmeliğe göre kural, işletme hakkının ya belediyelere ya da özel idarelere verilmesi. Özel kişilere kıyının verilmesi söz konusu değil.

Geçtiğimiz Eylül ayında işte bu kiralama protokolü sona erdi. Hem Büyükşehir hem de Konyaaltı Belediyesi plajın bulunduğu boylu boyunca uzanan yol kenarını kiralama talebinde bulundu. Turizm Bakanlığı olur verdi, ancak defterdarlık itiraz etti. Gerekçe ise yapılan bir imar planı değişikliği. Konyaaltı Belediyesi'nin dolgu imar planı (deniz doldurularak toprak kazanılması) yapmasını Maliye Bakanlığı "dolgu yok" gerekçesiyle kabul etmedi ve konu mahkemeye intikal etti. Tahliyelerin bugüne kalması ise araya turizm inşaat yasağının girmesi. 

Bundan sonra sürecin işleyebilmesi için mahkemenin sonuçlanması beklenecek. Çıkan sonucun ardından işletme hakkı belediyelerden birine ya Konyaaltı'na ya da Büyükşehir'e verilecek. 

Mahkeme ne zaman biter? 

Fakat asıl sıkıntı mahkemenin ne zaman sonuçlanacağı... Çünkü biliyoruz ki yoğun iş yükü ve dosya fazlalılığı nedeniyle mahkemeler hızlı karar almakta zorlanıyor. Şayet süre uzarsa Konyaaltı sahilinin büfelerden yoksun kalma olasılığı hayli yüksek. Hatta bu önümüzdeki turizm mevsimi sezonuna sarkarsa sahilde büyük bir eksiklik hissedilebilir. Zira büfeler o bölgede yukarıda da değindiğim gibi soluk alma, dinlenme, çay, kahve içme, karın açlığı giderme mekanları olarak önemli işlev görüyor. Ayrıca Kıyı Kanunu'na göre 150 metre aralıklarla altışar metrekare olarak inşa edilen büfeler bölgeye canlılık da katıyor. 

Kabaca işin özeti bu. Nereden bakarsak bakalım sevimsiz bu durum. Keşke mahkeme sonuçlanıncaya ve yeni kiralama protokolü yapılıncaya dek bir ara formülle büfelerin açık tutulması sağlanabilseydi. 

Oktay Pirim/Milliyet Gazetesi Akdeniz eki