Kovid-19 ve deprem konut tercihlerini değiştirdi!
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve İnşaat Mühendisi Şeref Alpago, deprem ve pandeminin konut tasarımında değişimler yarattığını belirtti.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve İnşaat Mühendisi Şeref Alpago, Kovid-19 sebebiyle konut sektöründe ve tasarımlarda yaşanan değişikliklere ilişkin açıklamlarda bulundu.
Habertürk'te yer alan habere göre; Alpago, "Eğitim ile işlerimizi evden yaptığımız bugünlerde ses karmaşasından korunmak için salonda, farklı bölümlere imkan sağlayacak sürgülü duvar sistemleri olacak, ortak bahçeye sahip sitelerin sayısında artış yaşanacaktır. Ayrıca evden çalışanlar günübirlik kiraladıkları 'ortak ofislere´ yönelecek" diye konuştu.
Hayatımızı etkileyen koronavürüs ile depremler, sosyal yaşamdan çalışma düzenine kadar birçok alanda değişime neden oldu. Ofislerde, toplu taşıma kullanımı ile konutların planlanması gibi birçok alanda yeni tasarımlar gündeme geldi. Artık pek çok kişi, kalabalıklar yerine virüsün olumsuz etkilerinden korunabilmek için yalnız olabilecekleri alanlara yöneliyor. Virüsün yanı sıra Türkiye gibi ülkelerde mimari tasarımları artık depremlerin de etkilediği ifade ediliyor. Olası depreme karşı zemini güvenli alanlar, yatay mimari ile yeni yapılar daha çok tercih ediliyor.
BAHÇE İLE RAYLI SİSTEMLERE GEÇİŞ
İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve İnşaat Mühendisi Şeref Alpago, Kovid-19 salgını ile depremlerin yaşamımızda yarattığı değişimlerin ileride daha fazla hissedileceğini belirtti. Özellikle konut ve iş yeri tasarımlarında yeniliklerin daha fazla yaşayanacağına dikkat çeken Alpago, "Gelecek yıllar da ev içerisinde farklı bölümler oluşacak. Sürgülü duvar sistemi, asansörlerin bina dışına alınması, ortak bahçeler ya da geniş balkon gibi tasarımlara ilgi olacak. Ortak bahçeye sahip sitelerin sayısı da artacak. İnsanlar, sosyal mesafeyi de koruyarak sosyalleşebilecek" diye konuştu.
Evlerde oluşturulabilecek raylı (sürgülü) sistemle konutun içinde bölümler yaratılacağını da dile getiren Alpago, "Pandemide hepimiz evde çalışmak durumunda kaldık. Evlatlarımız, okullarını internet üzerinden takip etmek zorunda. Evin küçük olduğunu düşünün. 34 kişi aynı anda salonda internete girip, kimi ders kimi iş yaptı. Bu karışıklığa yol açıyor. Gördük ki otel ve düğün salonlarında kullanılan sistemlerin evlerde de uygulanmasına geçilmiş. Bu sistemlerle salonu ikiye ya da üçe bölebileceğimizi anladık. Seslerin birbirini rahatsız etmeyeceği minik ofisler, minik sınıflara dönüştürülebilir" açıklamasında bulundu.
ASANSÖR BİNA DIŞINA
Deprem ve pandemiden dolayı artık kapalı alanlardaki asansörleri, vatandaşların kullanmak istemediğini de belirten Alpago, "Bu, asansörlerin hijyenik olmadığını ortaya koyuyor. Her ne kadar tıbbi olarak katılmasak da insanlar binmek istemiyor. Yangın merpenleri nasıl dışarıdaysa asansörleri de dışarıya alabiliriz" dedi.
Pandeminin hayatımıza getirdiği yenilikler arasında `günübirlik ortak ofis´ kavramından bahseden Alpago, "5 kişilik bir ofis. Birtakım giderleri var; kirası, elektriği ve suyu. Bu 5 kişinin 3'ü son dönem ister istemez, işin gereği evden çalışabiliyor. Kaldı 2 kişi. Dolayısıyla ofis artık 2 kişi için lüks olmaya başlıyor. Eskiden beri bilinen bu sisteme, yeni dönemde talebin artacağını düşünüyorum. Ona da 'ortak ofis' adı veriliyor sektörde. Yani birtakım salonlar var, toplantı odaları var. Ortak bir sekreter, ortak bir baskı alanı, ortak bir kafe alanı var. Siz orayı toplantılarınız ve görüşmeleriniz için alıyorsunuz. Zaten ihtiyacımız da artık öyle olmaya başladı. Evden çalışıyoruz ama bazen yüz yüze de gerekiyor. Bu durumda ortak ofisler kullanılabiliyor" diye konuştu.
