Kripto paralar ülke ekonomilerini nasıl etkiliyor?
Küba, İran, Venezuela gibi ülkelere ABD tarafından uzun süredir uygulanan ticari ve finansal cezaları kapsayan ekonomik yaptırımlar, uzun süredir bu ülkelerin ekonomilerini ciddi anlamda tehdit altına alıyor. Peki kripto paralar ülkelerin ekonomisine can suyu olur mu?
Küba, İran, Venezuela gibi ülkelere ABD tarafından uzun süredir uygulanan ticari ve finansal cezaları kapsayan ekonomik yaptırımlar, uzun süredir bu ülkelerin ekonomilerini ciddi anlamda tehdit altına alıyor. Sözcü Gazetesi'nden Serkan Üstün'ün haberine göre; kovid-19 salgını sebebiyle ekonomilerinin daha da kötüleşmesi, bu ülkeleri yaptırımların etrafından dolanmak için çeşitli arayışlara yöneltti.
Bu sebeple yaptırım altındaki ülkeler kripto paraları kullanarak ekonomik ambargonun etrafından dolaşabileceklerine dikkat çekiyor.
Merkez Bankaları’ndan bağımsız olan para birimleri, aynı zamanda transferleri izlemeyi daha zor hale getiren blok zinciri teknolojisini kullandığı için birçok kara para işleminde de kullanılabiliyor. Fakat yaptırım altında bulunan ülkelerin bu teknolojiyi yaptırımları delmek amacıyla kullanmak için çalışmaları oldukça yeni bir gelişme.
KÜBA’DAN KRİPTO HAMLESİ
Venezuela’nın üç yıldır üzerinde çalışmalar sürdürdüğü kripto para teknolojisinden sonra ikinci bir hamleyi de Küba attı.
Uzun zamandır ABD’nin ekonomik ambargosu altında hayatta kalmaya çalışan Küba, geçen hafta kripto paraları ödeme aracı olarak tanıma ve düzenleme için merkez bankasına görev verdi.
Küba'da resmi gazetede yayımlanan kararda, Küba Merkez Bankası, kripto para birimlerine ilişkin düzenlemeleri ve kripto paralarla ilgili hizmet sağlayıcıların nasıl lisanslandırılacağını belirleyeceği ifade edildi. Kripto para transferleri, anonim şekilde yapılabildiği için birçok Kübalı’nın halihazırda kullandığı bir yöntem oldu.
1962'de John F. Kennedy sürecinde başlayan ambargoların Donald Trump döneminde daha da artmasından sonra ülkedeki kripto para kullanımı oldukça yaygı hale geldi.
Havale kısıtları gibi konuları da kapsayan yaptırımlar, ABD’de yaşayan Kübalıların memleketlerine para yollamasını da oldukça zor hale getiriyordu.
Yaptırım ve ambargoya ek olarak kripto para birimi kullanımı transfer maliyetlerinin de oldukça düşmesine neden olan bir durum. Dünya Bankası verilerine göre ABD’den Küba’ya yollanan her 200 dolar için 20 dolar komisyon alınıyor. Bu oran, Küba ekonomisi için her para transferinde yüzde 10’luk ekonomik kayıp anlamı taşıyor. Bu sebeple birçok Kübalı için kripto para kullanımı çok daha mantıklı bir tercih oldu.
İRAN’DA MADENCİLİK ENDÜSTRİSİ BÜYÜYOR
İran ise kripto paraları bir ekonomik faaliyet alanı şeklinde belirtiyor. Özellikle ticarete ilişkin ciddi bir ambargonun bulunduğu İran, kripto madenciliği ile ülkeye ekonomik kazanç elde etmek için çalışıyor. Şuan dünyadaki kripto madenciliğinin yüzde 4,5’i İran’daa gerçekleştiriliyor. Bu oran, İran’ın ciddi bir kripto madencilik endüstrisi oluşturduğu anlamını taşıyor. İran şu anda dünyada en çok kripto para üretimi yapılan 7 ülkeden biri.
İran, yazın yükselen elektrik tüketimi sebebiyle kripto faaliyetlerine ara verse de bu konuda yatırımlarını çoğaltmakta kararlı. Madencilik sebebiyle artan elektrik tüketimi dolayısıyla İran, yaz başında madencilik faaliyetlerini 22 Eylül tarihine kadar ara verdiğini duyurdu. Fakat İran yönetimi kurumsal olarak kripto üretimine ilişkin istekli görünüyor. Önceki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konuya ilişkin, Haziran'daki Hükümet Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısında, “Kripto para faaliyetlerini yasallaştırmak için ilgili bakanlıklar tarafından bir an önce çözüm yolu bulunmalı ve gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
KRİPTO PARA ÇIKARDILAR
Venezuela da yaptırımları kripto teknolojisi ile aşmak için uğraşıyor. 2018'de iki adet kripto para birimi çıkardığını açıklayan ülke, bu paralardan birinin petrole birinin de değerli metallere endeksli olduğuna dikkat çekti. Fakat bu paraların karşılığına ilişkin soru işaretleri sebebiyle piyasadaki etkinlikleri uzun sürmedi.
Ayrıca Venezuela’nın hayata geçirdiği kripto para birimlerine ilişkin ABD’nin işlem yasağı getirmesi de bu paraların küresel piyasadaki etkinliklerinin sürmemesine sebep oldu. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, 19 Mart 2018'den itibaren geçerli olmak üzere, ABD içinde Venezuela hükümeti tarafından verilen herhangi bir kripto para birimindeki işlemlere yasak getirdi.
Buna karşın Venezuela, çıkardığı kripto para olan Petro ile 2020'de bazı vergi ve emeklilik işlemlerini yaptı. Ayrıca 2021 yılbaşında 8 milyon kamu çalışanına 30 dolar tutarında Petro bonusu sağladı. Bu parayı alabilmek amacıyla Venezuelalılar internette hesap açtı. Bu da ülkede kripto para işlemlerinin yaygın hale gelmesinin bir adımı oşeklinde görülüyor.
VENEZUELA BENİMSEDİ
Fakat buna karşın Küba’da olduğu gibi yurt dışında yaşayan Venezuelalılar için kripto paralar ana transfer aracı olmuş halde.
Kripto işlemlerine ilişkin araştırmalara yer veren Chainalysis’in 2020 raporuna göre Venezuela, Küresel Kripto Benimseme Endeksi’nde üçüncü sırada oldu.
Kripto haber platformu Cointelegraph’da yazan gazeteci Jose Maldonado’ya göre, Caracas gibi bazı büyük Venezuela kentlerinde sokak satıcılarına dahi dijital paralarla ödeme yapılabiliyor.
Bitcoin, Ether, Dash ve Eos ülkede en çok kullanılan kripto para birimlerinden. Ayrıca bolivarla gerçekleştirilen Bitcoin işlemleri de her geçen gün çoğalıyor. Maldonado’ya göre kripto para borsası Binance, ülkenin en büyük bankası Banco de Venezuela gibi tanınıyor.
Coin Dance adlı kripto istatistik servisine göre Veneuzela’da 2020 Ocak'ta 263 milyar Venezuela Bolivarı (65 bin ABD doları) işlem gerçekleştirilirken bu oran 2021 Nisan'da 9 trilyon 248 milyar bolivara (2 milyon 294 bin dolar) ulaştı.
Madencilik de Venezuela vatandaşları için gelir elde etmenin iyi bir seçeneği. Fakat mevcut ekonomide ortalama bir Venezuelalının yüksek teknolojili madencilik ekipmanları almak için güçlü değil.
KUZEY KORE’DEN SOYGUN İDDİASI
Yaptırımların uygulandığı bir başka ülke olan Kuzey Kore ise kripto teknolojisini kullanıyor ve soygun yapmakla suçlanıyor. Şubat'ta ABD Adalet Bakanlığı, Kuzey Kore uyruklu 3 bilgisayar korsanına bankalardan 1,3 milyar doları aşkın dijital kripto para çalma girişimi sebebiyle dava açıldığını açıkladı.
Ayrıca Şubat'ta CNN International tarfaından ortaya çıkarılan bir BM raporuna göre, Kuzey Koreli bilgisayar korsanlarının deçtiğimiz sene milyonlarca dolar kripto para çaldığı ileri sürüldü.
Kuzey Kore yönetimine çalışan bilgisayar korsanlarının nükleer programı ve ülkenin zor durumdaki ekonomisini ayakta tutmak amacıyla finansal kurumlara karşı ”operasyonlar sürdürdüğü” belirtilen raporda, ismi açıklanmayan bir BM üyesi ülke, Kuzey Koreli bilgisayar korsanları tarafından 316,4 milyon dolar dijital kripto para çalındığını ileri sürdü. Fakat konuya ilişkin iddialardan başka bir bilgi mevcut değil.
CAN SUYU OLUR MU?
Kripto para kullanımı üzerinde yaptırım olan alanlarda ticaret gerçekleştirilmesi daha kolay hale getirilebilir. Fakat yine de ABD, bu konu kapsamında sıkı bir gözlem yapıyor. Yaptırımı ihlal eden ülke ya da ticari kuruluşlara ciddi yasaklar koyuyor.
Yine de kripto para kullanımı, özellikle hiperenflasonla karşılaşan ülkelerde, bolivar gibi değersiz para birimleri yerine farklı seçeneklere yönelerek ekonominin görece daha stabil tutulmasının bir aracı olarak da belirtiliyor.
Ülkelerin dijital paraları ve kripto kullanımını gündeme getirmesi yalnızca ambargo altında olan ülkeler için geçerli değil. Orta Amerika ülkesi El Salvador da bu hafta içi resmi olarak Bitcoin’i para birimi şeklinde onaylayacak. Zor durumdaki ekonomiler kripto teknolojisini bir umut ışığı şeklinde nitelendiriyor. Fakat bu paraların dünya çapındaki kabul edilirliği yükselirse gelişmiş ülkelerin takip, düzenleme ve yaptırım mekanizmalarının da o yönde şekillenmesi öngörülebilir.