14 / 05 / 2024

Krizin getirdiği sorular ve cevaplar..

Krizin getirdiği sorular ve cevaplar..

Kriz dönemlerinde `satın alma olgusunu en çok piyasa koşullarımı etkiler' veya `satın almaları ertelemek ve ötelemek karlımıdır' gibi sorular insanın zihnini ister istemez meşgul ediyor.



Bakın önümüzde ki tabloya emsal ve karine teşkil etmesi açısından 1994 ve 2001 yıllarında ülkemizde yaşanan krizlerin bu tür dönemlere ışık tutabileceğini düşünüyorum.

Çünkü geçmiş yıllarda yaşanan krizlerin sonrasında yaşanan süreçlerin aslında bizlere iyi veya kötü örnekler sunması açısından günümüze emsal teşkil edeceğini, bu tür dönemlerde US dolarının hep artış yönünde bir trende girmesi ve kredi faizlerinin de haliyle yükseliyor olması kaçınılmaz olduğu bilinmektedir.

Tabi yatırımcılarda parasını daha iyi değerlendirmek için hazine bonosu, tahvil veya faize yönelerek 2-3 yıllık periyotlarla yatırım yapıyor olması akla daha yakın gelmektedir.

Hatta 2001 krizinde bir arkadaşımız gene böyle bir yatırım yaparak parasını 1 e,

2 ye hatta 3 katlayacağını düşünerek yatırım yaptı.

Ancak bu tür dönemlerde zannediliyor ki gayrimenkul fiyatları bunları bekleyecek,

ve hiç artmayacak veya emlak fiyatlarında ki düşüş devam edecek, beylerde aynı fiyattan evleri satın alacak!

Oh ne ala!

Tabi bu tür yatırımcılar 2 veya 3 sene evvel ki fiyatları bulacağını zannederek ev satın almaya geldiklerinde ise yanıldıklarını o zaman anlıyorlar ama nafile.

Bu tür dönemlerde durağanlık gayrimenkul sektöründe önce düşüş akabinde artış eğilimi gösterdiği için insanlar yatırım aracı olarak başka argümanlara yöneliyor.

Hata yaptıklarını ise daha sonra anlıyorlar.

Başka ülkelerde ise bu süreç farklılıklar gösterebilir ama nüfusu devamlı artan, yıllık konut ihtiyacı 600.000 lerle telaffuz edilen bir ülkede kriz dönemleri uzun süreçlerle devam etmez.

Bakın son 50 senesi darbeler, enflasyon, anarşi ve terör, koalisyonlar, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla geçen ülkemizde yaşanan bu kriz fakirin krizi değildir.

Bugün Dünya da yaşanan kriz zenginin krizidir, kopan gürültü de bundandır.


Ünlü ekonomist J.K.Galbraith'ın `Crash of 1929' adlı eserinde o dönemde ABD de yaşanan krizin anatomik incelemesinde krizi `balonların patlaması' olarak adlandırmaktadır.

Keza ABD de yaşanan 2008 krizi de balonların patlaması değil midir?

Faiz, bankalar, hisse senetleri, borsa oyunları ile insanlara ev, araba, eşya ve tatil gibi yaldızlı refah argümanlarının kredilendirilmesinin patlaması değil midir? Reklama ve savaşa dayalı, spekülatif haberlerle donatılmış, tasarruf yoksunu bir ekonomik düzenin bilimselliği tartışma konusudur.

Çünkü düzen yalana dayalıdır.

Ancak şunu da unutmamak lazım, 1929 krizi sonrasında Amerika daha çok çalışarak, üreterek, yardımlaşarak ve dayanışmayla bir bilgi toplumu olmayı başarmıştır.

Ülke olarak bizlerde krizler ve olumsuzluklardan ders almalıyız.


Geçen yazılarımda da konu ettiğimiz tedbirlerin çoğaltılarak artırılması bu krizi bizim lehimize çevirebiliriz.

Tabi ki insanlara `gözünü kapat, git ev al demiyoruz' ama bazı projeler hem değer kaybetmediği gibi her zaman pirim yapma özelliğine sahiptir.

Bakın piyasa koşullarından hatta krizlerden etkilenmeden yoluna devam eden bu projeler yıl be yıl USD bazında her yıl artış gösterirler.

Bunun örnekleri ve emsalleri de vardır.

Veya arsa alımları bu dönemler için çok güzel ortamlardır, fırsat dönemleridir.

Bunu bir örnekle açıklarsak; ülkemizde 1994 yılında US doları 15.000 tl den 40.000 tl ye çıktığı dönemde yaşanan devalüasyon krizi en fazla 6 ay sürmüştü.

Daha sonra krizin etkisi geçince gayrimenkul fiyatları artış trendine girdi ve US doları bazında gayrimenkul fiyatları %50 ile %100 değer kazandı.

Keza 2001 krizi ise 3 sene gibi uzun bir süreç geçirdi ancak gayrimenkul fiyatları ise bu süreçten sonra neredeyse 4 e ve 5 e katladı.

Arsa fiyatları ise inanılmaz arttı, bazı bölgelerde fiyatlar uçtu, neredeyse 50 misli kazandıran bölgeler oldu.

Şimdi gayrimenkul sektöründe fırsatlar ve alım zamanı olduğunu yatırımcılar gayet iyi bilmekte ve bu süreci iyi değerlendirerek doğru iş yapmaktadırlar.

Ben burada çok fazla ayrıntıya girmek ve projelerden örneklemeler yapmak istemiyorum.

Şu anda pazarda satış ve inşası devam projeler içerisinde hem inşa tarzları ve konseptleri hem de bölge ve lokasyon avantajları ile kaçırılmaması gereken fiyatlarla arza sunulmuş ve satılan çok güzel gayrimenkul vardır.

Bu tür projeler emsalleri olmadığı için başka bir proje ile kıyaslama yapılması mümkün olmayan yatırımlardır.

Bu tür projeler ve yatırımlar yabancı fon ve sermaye şirketleri tarafından yavaşta olsa toplanacaktır.

İnanın bu tabloyu önümüzde ki günlerde hep beraber göreceğiz.

Çünkü zaman Türkiye'nin lehine çalışacaktır.

İyi haftalar.
 
 


[email protected]

 


Geri Dön