21 / 05 / 2024

Kurtuluş'ta rezidanslar yükseliyor, semt Manhattan'a benziyor!

Kurtuluş'ta rezidanslar yükseliyor, semt Manhattan'a benziyor!

Kalabalık sokaklarında 'mahalle kültürü' hüküm sürüyor, semtte yükselen gökdelenlere rağmen mahalleli yıllardır aynı esnaftan alışveriş yapıyor. İstanbul'da yaşayan yabancı uyrukluların da tercih ettiği Kurtuluş yeniden yükselişte...



Beyoğlu'nun hemen yanı başında, pek çoğumuzun her gün geçtiği ama durup da keşfetmediği bir semt Kurtuluş. Eski adıyla Tatavla. Osmanlı döneminde gemi yapımında çalıştırılmak üzere getirilen Rum esirlerin yaşadığı bölgede, bugün de Ermeni ve Rumlar çoğunlukta. Zaten kozmopolit nüfusun semte getirileri göz ardı edilemez. Mahalle kültürünün hl hüküm sürdüğü, mahallelinin esnafa sahip çıktığı Kurtuluş'ta ilk başta göze çarpanlar başka hiçbir yerde olmayan şarküteriler. Ama Kurtuluş sokaklarında mezeden ve şarküteriden çok daha fazlası var. Günümüzde yükselen gökdelenleri ile yabancıların ve yurtdışında yaşamış Türklerin de tercihi olan Kurtuluş, meyhaneleri, buram buram Paskalya çöreği kokan pastaneleri, balıkçıları ve esnaf lokantaları ile İstanbul'un en önemli gastronomi merkezlerinden biri.

YAPMADAN DÖNMEYİN

 Adana Ocakbaşı'nda hl havalar da serinken kebap keyfi yapmadan, uykuluk yemeden dönmeyin.
 Sinemköy Balıkçısı, balıklarından çok lakerdasıyla ünlü. Yılların balıkçısı lakerdayı nasıl yapıyorsa ağızda eriyor. Fazla tuzlu olmayan lakerdayı bir yiyen bir kez daha yemek istiyor.

Ünlü işkembeci Apik de semtte. şžarkıcılar yıllarca gazino programlarından sonra çorba içmek için gitti, şimdi bar çıkışı gençler uğruyor Apik'e. İster tuzlama içmeye, ister kokoreç yemeye...

Göreme Muhallebicisi'nde tatlılar kadar kahvaltı da iddialı. Menemenini yemek için kilometrelerce yol ketedenler var.

Kurtuluş Caddesi'nin başındaki Taşfırın'da güveçte etli kurufasulye ya da kaşarlı lahmacun, üzerine de kaymaklı kadayıf keyfi... Bol kalorili ama çok lezzetli...

Kurtuluş'a kadar gelmişken şarküteri alışverişi yapmamak olmaz. Tadal'ın topiği, Tuana'nın taraması, Tuşpa'nın her şeyi... Mortadella, parmesan, brie... Yerli-yabancı tüm peynir ve et çeşitlerini de buralarda bulabilirsiniz.
Madam Despina'da sazlı eğlence. Yanında rakı ve Ermeni mezeleri...

AİLE VE ESNAF

Kalabalık, trafik problemi olan, insanların koşuşturma içinde oldukları bir semtmiş gibi gelir insana Kurtuluş. Oysa ara sokaklarına daldığınızda, hayatın burada çok daha sakin ve yavaş aktığına şahit olursunuz. Birçok esnaf lokantası, meze evi ve pastane yıllardır aynı yerde, aynı aileler tarafından işletiliyor. Bu da Kurtuluş'ta 'aile' ve 'esnaf' kavramlarını öne çıkarıyor. Tam bir gastronomi merkezi dedik Kurtuluş için. çünkü İstanbul'un birçok elit semtinde bulamayacağınız ithal yiyecekleri, Ermeni mezelerini burada bulabilirsiniz. Kurtuluş'un her köşesinde ayrı bir lezzet ve hikaye barındıran mekanlar karşınıza çıkıyor. Bunlardan biri artık semtin simgesi haline dönüşen ve Yeşilköy'den bile pilav üstü tavuk ya da manda sütüyle yapılan tavukgöğsünün tadına bakmak için gelenlerin olduğu Göreme Muhallebicisi. 65 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. İçeri girdiğinizde beyaz önlükleriyle mekanın sahibi sizi karşılıyor. Göreme Muhallebicisi'ni Beyoğlu, Tatavla ve Nişantaşı'nda seyyar sütçülük yapan İzzet Yalçın açmış 65 yıl önce. şžimdi ise torunları aynı lezzeti sunmaya devam ediyor. Sabah 06.00'da kepenklerini açan muhallebici gece 01.00'e kadar hizmet veriyor. Manda kaymaklı ekmek kadayıfı, su muhallebisi, tavukgöğsü, kazandibisi, sütlacı... Tüm sütlü tatlıları iddialı. Ama köy tavuğu ile yapılan çorbası ve tavuklu pilavı da dillere destan. Üstelik her şey eski usul hazırlanıyor. Tavuklar öyle yeni teknoloji aletlerle kesilmiyor, bizzat elle didik didik ediliyor. Sonuç mu: Tarif etmek güç, gidip tatmak lazım...

PROFİTEROL VE BODRUM LOKMASI

Kurtuluş'ta oldukça fazla fırın ve pastane var. Sokaklarda yürürken burnunuza gelen çörek, kurabiye kokuları sizi baştan çıkarıyor. Öyle ki karnınız tok bile olsa kendinizi limonata eşliğinde çilekli milföy pasta yerken buluveriyorsunuz. Kurtuluş Caddesi'nde iki şubesi birden olan Uniş'te Bodrum lokması da var ev yapımı mantı da. Ama ay çekirdekli kurabiyeleri ve milföy hamurları fırının en iddialıları. Ama portakallı kurabiyelerini es geçmek de olmaz. İncecik, çıtır çıtır. Ağzınıza attığınızda eriyor. Profiterol denilince genelde akıllara Beyoğlu'ndaki İnci Pastanesi gelir. Oysa Kurtuluş Caddesi'ndeki Nazar Pastanesi'ni bilen bilir. Geçtiğimiz hafta Vedat Milor'un da tam not verdiği pastane, profiterolü ve paskalya çöreği ile ünlü. Öyle ki ben gittiğimde Beylikdüzü'nden sadece profiterol yemek için gelen teyzeler vardı. Ekler pastaları da var. Hepsi yoğun kakao aromalı. Sahibi Bahattin Boğaz aynı zamanda atlet. Pastanenin duvarlarında müsabakalarda çekilen resimleri asılı. Siz çayınızı yudumlarken o da bir taraftan atletizm maceralarını anlatıyor. Eklercim ise sokaktan geçerken vitriniyle sizi cezbeden bir yer. Dolabında pembe, sarı, beyaz renk renk eklerler dizili. Ama eski esnaf - yeni esnaf farkı, içeri adım atar atmaz kendini belli ediyor. Mahallede yenir bir mekan Eklercim. Diğer bütün yerlerin aksine burada sizi huysuz çalışanlar karşılıyor. 'ikram kültürü' de Kurtuluş'ta pek yaygın. Ne kadar tok olsanız da, 'İstemem,' deseniz de girdiğiniz her yerde bir şeyler ikram ediliyor. Eklercim'de ise zıt bir durum söz konusu. Buradaki çalışanlar için işleri sanki ızdırap. Bu ters tavır karşısında, iştah kabartan eklerlerin tadına bakmaktan vazgeçiyor ve Kurtuluş sokaklarında lezzet peşinde koşmaya devam ediyoruz.

MISIR, PANCAR, PATLICAN TURşžUSU

Pelit Turşuları, 60 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. Ebru Gündeş, Cemil çiçekçi de turşu almak için Metin Ağabey'in dükkanına geliyor. Tezgahı oyuncakçı gibi. İçi karpuz, mısır, havuç dolu turşu bidonları sıra sıra, renk renk dizilmiş. Soruyorum Metin Ağabey'e, 'Mısır, karpuz turşusu ne zamandan beri var' diye, 'Onlar süs,' yanıtını alıyorum. Ama son günlerde gece kulüplerinde masaya getirilen erik turşularının kaynağını da bulmuş oluyorum. Pelit, ülkenin en iyi turşucularından biri olarak gösteriliyor. şžu Münir Özkul, Adile Naşit'in Neşeli Günler filmine konu olan 'sirke mi, limon mu' tartışmasını soruyorum. 'İkisi de olur,' diyor yılların turşucusu. Turşuların kilosu 8 TL, karışık paket alırsanız da 10 TL vermeniz yeterli oluyor. Kelek, patlıcan dolma, lahana, her çeşit var. Ama hiç tatmadıysaız erik turşusunu deneyin derim. Ekşi-tatlı ama sulu bir lezzeti var.

şžARKÜTERİ POPÜLASYONU

Kurtuluş, denilince akla ilk gelen şeylerden biri kuşkusuz şarküterileri. Tuşba en popülerleri. Tuşpa'dan ayrılan birkaç ustanın açtığı Tuana Meze Evi ve Tadal da her türlü şarküteri ürününü, yabancı peyniri ve meze çeşitlerini bulabileceğiniz bir yer. Öyle ki uzun yıllar New York'ta yaşadıktan sonra ülkeye dönen yazar Aslı Perker, sırf Tuana Meze Evi için Kurtuluş'a taşındığını anlatıyor. 'ABD'de bulabildiğim peynir ve domuz ürünleri burada var. Bu benim işimi oldukça kolaylaştırıyor,' diyor. Fransız şarapları, Rus havyarı, topik, tarama ya da lakerda... Bu şarküterilerde oldukça geniş ürün seçeneği var. Fiyatlar nasıl mı Elbette çok ucuz değil. İşte size birkaç örneklendirme. Topiğin tanesi 6 TL, lakerdanın kilosu 80 TL. Gauda, mascarpone, kırmızı havyar, mortedella, proschutto, domates reçeli gibi ürünleri de Kurtuluş'taki şarküterilerde bulabilirsiniz.

DESPİNA'NIN MÜDAVİMLERİ

Kurtuluş'un artık bir simgesi Madam Despina. Ahmet Hakan, Ahmet Ümit, Armağan çağlayan... Medya dünyasından birçok müdavimi var. Her gün açık ve neredeyse her gün dolu oluyor. Fasıl ekibi masalar arasında geziniyor, rakıya Ermeni mezeleri eşlik ediyor. Gruplara fiks mönü uygulaması da var. Üstelik şimdi havalar ısındı, eğlence bahçeye taşındı. Hafta sonları mutlaka rezervasyon gerektiğini de hatırlatmakta yarar var.

ERMENİ USULÜ EV YEMEKLERİ

Ermeni, Osmanlı ya da Türk yemekleri... Anne-kız tarafından işletilen Hamov farklı mutfaklara ait, çok özel lezzetleri, uygun fiyatlara yiyebileceğiniz bir restoran. Fazla değil, dört-beş tane masası var. Ama bu küçük mekanda, geniş bir mönü ve başka yerde tadamayacağınız yemekleri bulabilirsiniz. Genelde Hamov'a dalak dolma yemek için gidiliyor. Ama topik, zeytinyağlı sarma, ızgara köfte... Hepsi lezzetli ve ev usulü. Öğlen servisinde tıklım tıklım dolu oluyor. Catering hizmeti ve paket servisi de var. Mekanın bir diğer özelliği de likörleri. Özellikle süt likörü mutlaka denenmeli diyor ve başka bir esnaf lokantası olan Taşfırın'a geçiyoruz. Burada hem sulu yemekler, hem güveçler hem de pideler var. Karalahana çorbası, terbiyeli işkembe çorbası kapıdan içeri girer girmez ilk gözünüze çarpanlar. Gece 24.00'e kadar açık mekana, gece birahane dönüşü işkembe içmek için uğrayanlar geliyor. Selami şžahin, Nuri Alço gibi tanıdık isimler ise pidesinin müdavimi. Bu arada söz işkembeden açılmışken Ergenekon caddesi üzerindeki Pangaltı İşkembecisi'ni atlamak olmaz. Pek çok gurmeye göre şehirdeki en iyi işkembeci burası.

10 maddede semtin çocuğu rotası
Kurtuluş'ta doğup büyüyen Sabah.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Özgür Yici yazdı

1) Renk
Gördüğüm en hareketli gri, Kurtuluş grisi. Bu kadar eğlenceli bir gri olabilir. Yüksek tavanlı, içi bol Rumlu, bol Ermenili bir gri...

2) Kalabalık
Acayip kalabalık bir cadde, şehirleşse de arsa tozu var içinde... çocukluğunuz Kurtuluş Caddesi'nde, Son Durak, Sinemköy, Tepeüstü, Feriköy arasında geçiyorsa her türlü insan ve mekana aşina oluyorsunuz zaten.

3) Madam Despina'nın Yeri
Misket satanı da var Kurtuluş'ta, misket almak için geçtiğiniz yolda bir gece öncenin yorgunluğunu taşıyan efsane meyhane Despina'nın Yeri de var... Ağır sanat müziği eşliğinde, sohbetin tadını bölmeden, en güzel et ve mezelerle. Mahallenin ağabeyleri kendi köşelerinde, tıfıllar saygı içinde ancak ikinci kadehte.

4) Göreme Muhallebicisi
Tavuk etli çorba, tavuklu pilav ve tavuk göğsünü, yani kümes hayvanlarını ilk sevdiğim yer Saray Muhallebicisi değildir benim; Göreme Muhallebicisi'dir. Kurtuluş Caddesi üzerinde hiç mevzi kaybetmeden durur yıllardır. Beşgen Kırtasiye'ye her gidişimde biriktirdiğim harçlıkları harcadığım yer yani.

5) Beşgen Kırtasiye
Beşgen'den aldım Gizli Yediler ve Afacan Beşler'in tüm serilerini ve tüm çocuk klasiklerini... Bana kitap okumayı sevdiren yer de Kurtuluş'tur. Eğer Son Durak'ta oturuyorsanız, Tepeüstü'ndeki Beşgen'e gitmek için bütün caddeyi yürürsünüz, ki normal, Kurtuluş'un çocuğu şimdi oldunuz.

6) Pelit Turşucusu
Kuvayi Milliyei ilkokulu veya Kurtuluş Lisesi çıkışında güzergah üzerindeyse bardağın içine atılmış lahana ve kornişon turşusu ve bir de küçük çatal. Orijinal Pelit Turşucu'su burası. Orijinal dediğiniz şey bir tanedir ya hani, işte orası burası.

7) Tadal ve Tuşba
Rum mezelerini Yunan Adaları'ndan getiren kaç mezeci var İstanbul'da Benim bildiğim Tadal ve Tuşba. Kendi kabuğunda, kendi şekeriyle yapılmış portakal reçeli o adalardan gelir mesela. Bulursunuz Tuşba'da... Malum, gayrimüslim havası vardır Kurtuluş'ta, Hrant Dink'ten, Sinagog bombalamalarından gelsin aklınıza. Anlayacağınız reçelin tadını kaçıran türden olayları da vardır Kurtuluş'un. Sakin değildi ki zaten hiçbir zaman.

8) Pangaltı İşkembe Salonu
Doğru ya, ben ilk işkembe çorbamı da tarihi Pangaltı İşkembe Salonu'nda içtim. Tuzlamayı da Kurtuluş'ta sevdim ben. İlk çevirme piliçlerimi de orada aldım.

9) İdil Pasajı
Acayip nostaljik gelir bana o hiçbir şeyi özgün olmayan pasaj. İdil Sineması vardı çünkü onun içinde. Kapandı gitti. Ama gittiğim ilk sinema oydu, Jaws'ı orada izledim ben. Sonra sonra İdil Sineması yine sanata hizmet etti, dönüştü, Dormen Tiyatrosu oldu. Haldun Dormen iyi bakıyor Pasaj'a da tiyatro salonu olmuş sinemaya da...

10) Yaşlıları şžimdi
Kurtuluş'a gittiğim zaman evimin salonunda geziyor gibiyim. İçim nasıl rahat ve güvendeyim. Hayatı ve çocukluğumu da Kurtuluş'ta sevdim ben. Sokakta bolca denk geldiğiniz yaşlıları veriyor olsa gerek bu huzuru. Yaşlanan insanın ill ki huysuz değil tatlı olacağını kanıtlayan semttir bu. Dar kaldırımda iki yaşlı yan yana yürür ve siz hızla ilerlerken bir anda fren yaparsınız, muhtemelen bir camcı/çerçevecinin önünde.

REZİDANSLAR YÜKSELİYOR
Kurtuluş'ta yaşayanlar semti Manhattan'a benzetiyor. Burada lüks alışveriş mağazaları yok. Ama semtte dolaşırken Manhattan'a neresinin benzediğini anlıyorsunuz. Semtte yaşayan farklı etnik grupları ile Kurtuluş sokaklarında New York havası esiyor. Tek eksik yüksek gökdelenleriydi. şžimdi o açık da kapandı. Elysium Residence, Ofton Elysium Suites semtte yükselen gökdelenler. Açıkkapalı yüzme havuzları, spor salonları ile özellikle yabancılar residanzlarda yaşamayı tercih ediyor. Bu binalar bekarların da gözdesi. 40 yıldır Kurtuluş'ta emlakçılık yapan Erman Tekir, son yıllarda semte ilginin arttığını ve kiraların ileride yükseleceğini söylüyor. Ama ileriki yıllarda fiyatların daha da artacağına değiniyor.

Beyoğlu'nun hemen yanı başında, pek çoğumuzun her gün geçtiği ama durup da keşfetmediği bir semt Kurtuluş. Eski adıyla Tatavla. Osmanlı döneminde gemi yapımında çalıştırılmak üzere getirilen Rum esirlerin yaşadığı bölgede, bugün de Ermeni ve Rumlar çoğunlukta. Zaten kozmopolit nüfusun semte getirileri göz ardı edilemez. Mahalle kültürünün hl hüküm sürdüğü, mahallelinin esnafa sahip çıktığı Kurtuluş'ta ilk başta göze çarpanlar başka hiçbir yerde olmayan şarküteriler. Ama Kurtuluş sokaklarında mezeden ve şarküteriden çok daha fazlası var. Günümüzde yükselen gökdelenleri ile yabancıların ve yurtdışında yaşamış Türklerin de tercihi olan Kurtuluş, meyhaneleri, buram buram Paskalya çöreği kokan pastaneleri, balıkçıları ve esnaf lokantaları ile İstanbul'un en önemli gastronomi merkezlerinden biri.

YAPMADAN DÖNMEYİN
 Adana Ocakbaşı'nda hl havalar da serinken kebap keyfi yapmadan, uykuluk yemeden dönmeyin.
 Sinemköy Balıkçısı, balıklarından çok lakerdasıyla ünlü. Yılların balıkçısı lakerdayı nasıl yapıyorsa ağızda eriyor. Fazla tuzlu olmayan lakerdayı bir yiyen bir kez daha yemek istiyor.
 Ünlü işkembeci Apik de semtte. şžarkıcılar yıllarca gazino programlarından sonra çorba içmek için gitti, şimdi bar çıkışı gençler uğruyor Apik'e. İster tuzlama içmeye, ister kokoreç yemeye...
 Göreme Muhallebicisi'nde tatlılar kadar kahvaltı da iddialı. Menemenini yemek için kilometrelerce yol ketedenler var.
 Kurtuluş Caddesi'nin başındaki Taşfırın'da güveçte etli kurufasulye ya da kaşarlı lahmacun, üzerine de kaymaklı kadayıf keyfi... Bol kalorili ama çok lezzetli...
 Kurtuluş'a kadar gelmişken şarküteri alışverişi yapmamak olmaz. Tadal'ın topiği, Tuana'nın taraması, Tuşpa'nın her şeyi... Mortadella, parmesan, brie... Yerli-yabancı tüm peynir ve et çeşitlerini de buralarda bulabilirsiniz.
 Madam Despina'da sazlı eğlence. Yanında rakı ve Ermeni mezeleri...

AİLE VE ESNAF
Kalabalık, trafik problemi olan, insanların koşuşturma içinde oldukları bir semtmiş gibi gelir insana Kurtuluş. Oysa ara sokaklarına daldığınızda, hayatın burada çok daha sakin ve yavaş aktığına şahit olursunuz. Birçok esnaf lokantası, meze evi ve pastane yıllardır aynı yerde, aynı aileler tarafından işletiliyor. Bu da Kurtuluş'ta 'aile' ve 'esnaf' kavramlarını öne çıkarıyor. Tam bir gastronomi merkezi dedik Kurtuluş için. çünkü İstanbul'un birçok elit semtinde bulamayacağınız ithal yiyecekleri, Ermeni mezelerini burada bulabilirsiniz. Kurtuluş'un her köşesinde ayrı bir lezzet ve hikaye barındıran mekanlar karşınıza çıkıyor. Bunlardan biri artık semtin simgesi haline dönüşen ve Yeşilköy'den bile pilav üstü tavuk ya da manda sütüyle yapılan tavukgöğsünün tadına bakmak için gelenlerin olduğu Göreme Muhallebicisi. 65 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. İçeri girdiğinizde beyaz önlükleriyle mekanın sahibi sizi karşılıyor. Göreme Muhallebicisi'ni Beyoğlu, Tatavla ve Nişantaşı'nda seyyar sütçülük yapan İzzet Yalçın açmış 65 yıl önce. şžimdi ise torunları aynı lezzeti sunmaya devam ediyor. Sabah 06.00'da kepenklerini açan muhallebici gece 01.00'e kadar hizmet veriyor. Manda kaymaklı ekmek kadayıfı, su muhallebisi, tavukgöğsü, kazandibisi, sütlacı... Tüm sütlü tatlıları iddialı. Ama köy tavuğu ile yapılan çorbası ve tavuklu pilavı da dillere destan. Üstelik her şey eski usul hazırlanıyor. Tavuklar öyle yeni teknoloji aletlerle kesilmiyor, bizzat elle didik didik ediliyor. Sonuç mu: Tarif etmek güç, gidip tatmak lazım...

PROFİTEROL VE BODRUM LOKMASI
Kurtuluş'ta oldukça fazla fırın ve pastane var. Sokaklarda yürürken burnunuza gelen çörek, kurabiye kokuları sizi baştan çıkarıyor. Öyle ki karnınız tok bile olsa kendinizi limonata eşliğinde çilekli milföy pasta yerken buluveriyorsunuz. Kurtuluş Caddesi'nde iki şubesi birden olan Uniş'te Bodrum lokması da var ev yapımı mantı da. Ama ay çekirdekli kurabiyeleri ve milföy hamurları fırının en iddialıları. Ama portakallı kurabiyelerini es geçmek de olmaz. İncecik, çıtır çıtır. Ağzınıza attığınızda eriyor. Profiterol denilince genelde akıllara Beyoğlu'ndaki İnci Pastanesi gelir. Oysa Kurtuluş Caddesi'ndeki Nazar Pastanesi'ni bilen bilir. Geçtiğimiz hafta Vedat Milor'un da tam not verdiği pastane, profiterolü ve paskalya çöreği ile ünlü. Öyle ki ben gittiğimde Beylikdüzü'nden sadece profiterol yemek için gelen teyzeler vardı. Ekler pastaları da var. Hepsi yoğun kakao aromalı. Sahibi Bahattin Boğaz aynı zamanda atlet. Pastanenin duvarlarında müsabakalarda çekilen resimleri asılı. Siz çayınızı yudumlarken o da bir taraftan atletizm maceralarını anlatıyor. Eklercim ise sokaktan geçerken vitriniyle sizi cezbeden bir yer. Dolabında pembe, sarı, beyaz renk renk eklerler dizili. Ama eski esnaf - yeni esnaf farkı, içeri adım atar atmaz kendini belli ediyor. Mahallede yenir bir mekan Eklercim. Diğer bütün yerlerin aksine burada sizi huysuz çalışanlar karşılıyor. 'ikram kültürü' de Kurtuluş'ta pek yaygın. Ne kadar tok olsanız da, 'İstemem,' deseniz de girdiğiniz her yerde bir şeyler ikram ediliyor. Eklercim'de ise zıt bir durum söz konusu. Buradaki çalışanlar için işleri sanki ızdırap. Bu ters tavır karşısında, iştah kabartan eklerlerin tadına bakmaktan vazgeçiyor ve Kurtuluş sokaklarında lezzet peşinde koşmaya devam ediyoruz.

MISIR, PANCAR, PATLICAN TURşžUSU
Pelit Turşuları, 60 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. Ebru Gündeş, Cemil çiçekçi de turşu almak için Metin Ağabey'in dükkanına geliyor. Tezgahı oyuncakçı gibi. İçi karpuz, mısır, havuç dolu turşu bidonları sıra sıra, renk renk dizilmiş. Soruyorum Metin Ağabey'e, 'Mısır, karpuz turşusu ne zamandan beri var' diye, 'Onlar süs,' yanıtını alıyorum. Ama son günlerde gece kulüplerinde masaya getirilen erik turşularının kaynağını da bulmuş oluyorum. Pelit, ülkenin en iyi turşucularından biri olarak gösteriliyor. şžu Münir Özkul, Adile Naşit'in Neşeli Günler filmine konu olan 'sirke mi, limon mu' tartışmasını soruyorum. 'İkisi de olur,' diyor yılların turşucusu. Turşuların kilosu 8 TL, karışık paket alırsanız da 10 TL vermeniz yeterli oluyor. Kelek, patlıcan dolma, lahana, her çeşit var. Ama hiç tatmadıysaız erik turşusunu deneyin derim. Ekşi-tatlı ama sulu bir lezzeti var.

şžARKÜTERİ POPÜLASYONU
Kurtuluş, denilince akla ilk gelen şeylerden biri kuşkusuz şarküterileri. Tuşba en popülerleri. Tuşpa'dan ayrılan birkaç ustanın açtığı Tuana Meze Evi ve Tadal da her türlü şarküteri ürününü, yabancı peyniri ve meze çeşitlerini bulabileceğiniz bir yer. Öyle ki uzun yıllar New York'ta yaşadıktan sonra ülkeye dönen yazar Aslı Perker, sırf Tuana Meze Evi için Kurtuluş'a taşındığını anlatıyor. 'ABD'de bulabildiğim peynir ve domuz ürünleri burada var. Bu benim işimi oldukça kolaylaştırıyor,' diyor. Fransız şarapları, Rus havyarı, topik, tarama ya da lakerda... Bu şarküterilerde oldukça geniş ürün seçeneği var. Fiyatlar nasıl mı Elbette çok ucuz değil. İşte size birkaç örneklendirme. Topiğin tanesi 6 TL, lakerdanın kilosu 80 TL. Gauda, mascarpone, kırmızı havyar, mortedella, proschutto, domates reçeli gibi ürünleri de Kurtuluş'taki şarküterilerde bulabilirsiniz.

DESPİNA'NIN MÜDAVİMLERİ
Kurtuluş'un artık bir simgesi Madam Despina. Ahmet Hakan, Ahmet Ümit, Armağan çağlayan... Medya dünyasından birçok müdavimi var. Her gün açık ve neredeyse her gün dolu oluyor. Fasıl ekibi masalar arasında geziniyor, rakıya Ermeni mezeleri eşlik ediyor. Gruplara fiks mönü uygulaması da var. Üstelik şimdi havalar ısındı, eğlence bahçeye taşındı. Hafta sonları mutlaka rezervasyon gerektiğini de hatırlatmakta yarar var.

ERMENİ USULÜ EV YEMEKLERİ
Ermeni, Osmanlı ya da Türk yemekleri... Anne-kız tarafından işletilen Hamov farklı mutfaklara ait, çok özel lezzetleri, uygun fiyatlara yiyebileceğiniz bir restoran. Fazla değil, dört-beş tane masası var. Ama bu küçük mekanda, geniş bir mönü ve başka yerde tadamayacağınız yemekleri bulabilirsiniz. Genelde Hamov'a dalak dolma yemek için gidiliyor. Ama topik, zeytinyağlı sarma, ızgara köfte... Hepsi lezzetli ve ev usulü. Öğlen servisinde tıklım tıklım dolu oluyor. Catering hizmeti ve paket servisi de var. Mekanın bir diğer özelliği de likörleri. Özellikle süt likörü mutlaka denenmeli diyor ve başka bir esnaf lokantası olan Taşfırın'a geçiyoruz. Burada hem sulu yemekler, hem güveçler hem de pideler var. Karalahana çorbası, terbiyeli işkembe çorbası kapıdan içeri girer girmez ilk gözünüze çarpanlar. Gece 24.00'e kadar açık mekana, gece birahane dönüşü işkembe içmek için uğrayanlar geliyor. Selami şžahin, Nuri Alço gibi tanıdık isimler ise pidesinin müdavimi. Bu arada söz işkembeden açılmışken Ergenekon caddesi üzerindeki Pangaltı İşkembecisi'ni atlamak olmaz. Pek çok gurmeye göre şehirdeki en iyi işkembeci burası.

10 maddede semtin çocuğu rotası
Kurtuluş'ta doğup büyüyen Sabah.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Özgür Yici yazdı

1) Renk
Gördüğüm en hareketli gri, Kurtuluş grisi. Bu kadar eğlenceli bir gri olabilir. Yüksek tavanlı, içi bol Rumlu, bol Ermenili bir gri...

2) Kalabalık
Acayip kalabalık bir cadde, şehirleşse de arsa tozu var içinde... çocukluğunuz Kurtuluş Caddesi'nde, Son Durak, Sinemköy, Tepeüstü, Feriköy arasında geçiyorsa her türlü insan ve mekana aşina oluyorsunuz zaten.

3) Madam Despina'nın Yeri
Misket satanı da var Kurtuluş'ta, misket almak için geçtiğiniz yolda bir gece öncenin yorgunluğunu taşıyan efsane meyhane Despina'nın Yeri de var... Ağır sanat müziği eşliğinde, sohbetin tadını bölmeden, en güzel et ve mezelerle. Mahallenin ağabeyleri kendi köşelerinde, tıfıllar saygı içinde ancak ikinci kadehte.

4) Göreme Muhallebicisi
Tavuk etli çorba, tavuklu pilav ve tavuk göğsünü, yani kümes hayvanlarını ilk sevdiğim yer Saray Muhallebicisi değildir benim; Göreme Muhallebicisi'dir. Kurtuluş Caddesi üzerinde hiç mevzi kaybetmeden durur yıllardır. Beşgen Kırtasiye'ye her gidişimde biriktirdiğim harçlıkları harcadığım yer yani.

5) Beşgen Kırtasiye
Beşgen'den aldım Gizli Yediler ve Afacan Beşler'in tüm serilerini ve tüm çocuk klasiklerini... Bana kitap okumayı sevdiren yer de Kurtuluş'tur. Eğer Son Durak'ta oturuyorsanız, Tepeüstü'ndeki Beşgen'e gitmek için bütün caddeyi yürürsünüz, ki normal, Kurtuluş'un çocuğu şimdi oldunuz.

6) Pelit Turşucusu
Kuvayi Milliyei ilkokulu veya Kurtuluş Lisesi çıkışında güzergah üzerindeyse bardağın içine atılmış lahana ve kornişon turşusu ve bir de küçük çatal. Orijinal Pelit Turşucu'su burası. Orijinal dediğiniz şey bir tanedir ya hani, işte orası burası.

7) Tadal ve Tuşba
Rum mezelerini Yunan Adaları'ndan getiren kaç mezeci var İstanbul'da Benim bildiğim Tadal ve Tuşba. Kendi kabuğunda, kendi şekeriyle yapılmış portakal reçeli o adalardan gelir mesela. Bulursunuz Tuşba'da... Malum, gayrimüslim havası vardır Kurtuluş'ta, Hrant Dink'ten, Sinagog bombalamalarından gelsin aklınıza. Anlayacağınız reçelin tadını kaçıran türden olayları da vardır Kurtuluş'un. Sakin değildi ki zaten hiçbir zaman.

8) Pangaltı İşkembe Salonu
Doğru ya, ben ilk işkembe çorbamı da tarihi Pangaltı İşkembe Salonu'nda içtim. Tuzlamayı da Kurtuluş'ta sevdim ben. İlk çevirme piliçlerimi de orada aldım.

9) İdil Pasajı
Acayip nostaljik gelir bana o hiçbir şeyi özgün olmayan pasaj. İdil Sineması vardı çünkü onun içinde. Kapandı gitti. Ama gittiğim ilk sinema oydu, Jaws'ı orada izledim ben. Sonra sonra İdil Sineması yine sanata hizmet etti, dönüştü, Dormen Tiyatrosu oldu. Haldun Dormen iyi bakıyor Pasaj'a da tiyatro salonu olmuş sinemaya da...

10) Yaşlıları şžimdi
Kurtuluş'a gittiğim zaman evimin salonunda geziyor gibiyim. İçim nasıl rahat ve güvendeyim. Hayatı ve çocukluğumu da Kurtuluş'ta sevdim ben. Sokakta bolca denk geldiğiniz yaşlıları veriyor olsa gerek bu huzuru. Yaşlanan insanın ill ki huysuz değil tatlı olacağını kanıtlayan semttir bu. Dar kaldırımda iki yaşlı yan yana yürür ve siz hızla ilerlerken bir anda fren yaparsınız, muhtemelen bir camcı/çerçevecinin önünde.

REZİDANSLAR YÜKSELİYOR
Kurtuluş'ta yaşayanlar semti Manhattan'a benzetiyor. Burada lüks alışveriş mağazaları yok. Ama semtte dolaşırken Manhattan'a neresinin benzediğini anlıyorsunuz. Semtte yaşayan farklı etnik grupları ile Kurtuluş sokaklarında New York havası esiyor. Tek eksik yüksek gökdelenleriydi. şžimdi o açık da kapandı. Elysium Residence, Ofton Elysium Suites semtte yükselen gökdelenler. Açıkkapalı yüzme havuzları, spor salonları ile özellikle yabancılar residanzlarda yaşamayı tercih ediyor. Bu binalar bekarların da gözdesi. 40 yıldır Kurtuluş'ta emlakçılık yapan Erman Tekir, son yıllarda semte ilginin arttığını ve kiraların ileride yükseleceğini söylüyor. Ama ileriki yıllarda fiyatların daha da artacağına değiniyor.
Sabah/BURCU ALDİNç


Geri Dön