23 / 12 / 2024

Mimar William James Smith eserlerini kitapta topladı!

Mimar William James Smith eserlerini kitapta topladı!

İstanbul’daki pek çok tarihi binada imzası olan İngiliz mimar William James Smith, cam ve demiri uyumlu bir biçimde kullanarak Osmanlı topraklarında bir ilki başardı. Sultan Abdülmecid’in de takdirini kazanan mimarın eserleri bir kitapta toplandı.



İTÜ Taşkışla binası, Gümüşsuyu Askeri Hastanesi, Kasımpaşa Deniz Kuvvetleri Hastanesi, Dolmabahçe Sarayı’nın kış bahçesi ve kristal merpenleri... Tüm bu eserlerde imzası bulunan isim, geride bıraktığı yapıtlarıyla adından çokça söz ettiren mimar William James Smith. Yaptığı eserlerde cam ve dökme demiri Osmanlı’da ilk kez buluşturan İngiliz mimarın şehre gelişi 1939’da Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesine rastlıyor.


ESERLERLE ANLATILDI

Smith, o dönem siyasal ve kentleşme alanında yenilenme sürecine giren İstanbul’da mimarideki modernizasyon çalışmaları için Osmanlı topraklarında görev aldı. Bugün eserlerini şehrin hemen noktasında gördüğümüz mimarın çalışmaları ayrıntılarıyla Prof. Dr. Afife Batur ve araştırma ekibi tarafından hazırlanan kitapta anlatıldı.


Kültür A. Ş. tarafından yayımlanan ‘Sultan Abdülmecid’in Bir Mimarı-William James Smith’ adlı kitapta Smith’in modern kentleşme alanında faaliyet gösterdiği 1841-1858 yılları arası masaya yatırılıyor, çalışmaları analiz ediliyor.


KONSOLOSLUĞA ATANMIŞTI

William James Smith, 1840’ta, yanan İngiliz Büyükelçiliği binasının yapımı için İstanbul’a geldi.


Sultan Abdülmecid’in saltanatının özellikle ilk 15 yılında gerçekleştirilen mimari projelerde adından sıkça söz ettirdi. Mimari tasarım bilgisi ve Osmanlıca’ya hakimiyetiyle devlet adamlarının övgülerine mazhar oldu. 16-07/12/12kr2mimar.jpgDönemin mimarlığına en önemli katkısı, İngiliz cam ve dökme demir.


Smith’in Dolmabahçe Sarayı’ndaki tüm duvarları ve örtüsünü camla yaptığı Kış Bahçesi tasarımı, Osmanlı topraklarında bir ilk. Daha sonraki süreçte de benzerleri yapıldı.


Tasarımın tamamen ona ait olduğu en bilinen çalışması ise Mecidiye Kışla-i Hümâyûnu (Taşkışla). Sultan Abdülmecid, William James Smith’i ‘Avrupa mimarlarından fenn-i mimaride meharet-i kamile’ sahibi olarak nitelendirmiş. Sultan Abdülmecid onu ‘Ehliyet ve Osmanlı Devleti’ne bağlılığından dolayı’ Livorno başşehbenderliğine (konsolos) atamış.


TASARIMLARI ÇOK GÖRKEMLİ

Eserlerinin genelini saltanat için gerçekleştiren William James Smith, çoğunlukla Neo-rönesans üslubunu kullandı. Kitapta yer alan bilgilere göre bu üslubun öne çıkan özelliği ‘ölçülü olmak’. Buna göre binalara yerleştirilen pencerelerin dahi bir düzeni olmalı, kornişlerin yeri bile tamamen ölçü hesabına göre konumlanmalı. Bunun da en iyi örneği İngiliz Konsolosluğu.


ESERLERİ ARASINDA HASTANE DE VAR

Dolmabahçe Sarayı’ndaki Kristal Merpenler, Seyir Köşkü, Kış Bahçesi; Beyoğlu’ndaki İngiliz konsolosluk binası ve bu binanın içindeki St. Helena Şapeli Smith’in onun çalışmalarının en güzel örnekleri arasında gösteriliyor. Tasarımları arasında iki önemli hastane de var; Tophane-i Amire Hastanesi (Gümüşsuyu Askeri Hastanesi) ve Bahriye Hastanesi (Kasımpaşa Deniz Kuvvetleri Hastanesi).



Karar


Geri Dön