06 / 05 / 2024

Monza Residence, rüzgar türbiniyle yükseliyor!

 Monza Residence, rüzgar türbiniyle yükseliyor!

1998 yılında Erksan Yapı ve Yatırım A.Ş. ile temelleri atılan Erkanlı Şirketler Grubu; bugün gayrimenkul, çevre teknolojileri ve atık yönetimi, kimya, madencilik sektörlerinde faaliyet gösteren entegre bir kuruluş...



 En temel felsefesi ise insan sağlığına ve çevreye dost projeler üretmek. Üniversitede okurken kurduğu şirketi kısa sürede uluslararası arenada da tanınır hale getiren Erkanlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı, şu sıralar Ankara’da gerçekleştirdikleri bir ilkin heyecanını yaşıyor. Rüzgar türbinli konut projesi Monza Residence’ı hayata geçiren 39 yaşındaki genç yöneticinin bir diğer planı ise çevre teknolojilerindeki yatırımlarına önümüzdeki yıl bir yenisini daha eklemek...



AİDATLAR MİNİMUMA DÜŞECEK

Maden mühendisliği okuduğu yıllarda Erksan Uluslararası Yapı ve Yatırım A.Ş.’yi kuran Rıza Hüseyin Erkanlı, ilk etapta Ankara’da pek çok işe imza attıktan sonra Kuzey Afrika’ya açılmış. Bölgede konut, iş merkezi ve villa projeleri üstlenen Erkanlı, aldığı bir kararla taahhüt işlerini sonlandırarak ve yurtdışı defterini kapatarak gayrimenkul geliştirme alanına odaklanmaya karar vermiş. Bu alanın Türkiye için yeni olduğunu belirten Erkanlı, “2009 sonuna kadar yurtdışı projeleri yaptık, artık ülkemizde kalmak istiyoruz. Hedef pazarımız öncelikli olarak İstanbul ve Ankara. Türkiye, ekonomik anlamda çok hızlı gelişen bir ülke, ciddi konut açığı bulunuyor. Bunun yanında daha kaliteli, tasarımıyla ön plana çıkan konutlara ihtiyaç var.


Aynı zamanda son dönemde çıkan kentsel dönüşüm, 2B, mütekabiliyet yasası, yabancıy; satış yasası ülkemiz için ciddi bir süreç başlattı. Bu nedenle yurtdışı işleri bırakıp Türkiye’ye odaklandık” diyor. Şirketin bu alanda hayata geçirdiği son proje  Ankara  Monza Residence. En önemli özelliklerinden biri ise projede bir rüzgar türbininin olması. Erkanlı, projenin detaylarını şöyle anlatıyor: “Projemizi, Çankaya’ya 10-12 kilometre mesafede bulunan İncek bölgesinde konumlandırdık. Kenti tüm ana arterlere bağlayan bir güzergahta yer alıyor. Monza Residence Projesi’nde öncelikle binanın ekolojisine dikkat ettik; yeşili önde olan bir konut projesi oldu. En basiti, kat bahçeleriyle yeşili evin içinde yaşıyorsunuz. Kullandığımız malzemeler de çevreci. Bu arsayı aldığımızda ilk dikkati çeken unsur da rüzgarlı bir bölgede olmasıydı. Bu özelliği değerlendirdik ve türbin koymayı planladık; bu da Ankara’da bir ilk... Monza Residence’daki ortak alanların enerjisi rüzgardan sağlanacak. Bu sayede asansör, iç aydınlatma, dış aydınlatma, sosyal tesis enerjisi rüzgardan elde edilecek. Böylelikle aidatların da minimum seviyeye düşmesini sağlayacağız. Projede öne çıkan bir diğer özellik de tasarıma verilen önem. Türkiye’nin önde gelen mimarlarından Bünyamin Derman ile çalıştık. Bu proje ‘günün modası’ mantığıyla tasarlanmadığı için çok uzun yıllar dikkat çekecek...


Tasarım olsun diye sağdan yuvarlak, soldan yuvarlak projeler hayata geçiriliyor, ancak kullanıcı yatağım, dolabını eve sığdıramıyor. Bizim projemizin en önemli özelliklerinden biri de iç kullanım alanında büyük verimlilik sağlaması.” İlk etapta 115 daire inşa edileceğini ve yüzde 60’ının satışının gerçekleştiğini dile getiren Erkanlı, projenin en az 600 daire ile tamamlanacağını söylüyor. Fiyatlara gelince... Ercanlı, yüksek standardı ulaşılabilir rakamlarla sunduklarım vurguluyor. Mogan Gölü nü gören projede 72 metrekarelik 1+1 daire 150-170 bin, 140 metrekarelik 2-1 daire 280-300 bin, 165 metrekarelik 3+1 daire ise 330-360 bin TL arabamda satışa sunuluyor.


SANAYİ ATIKLARINI KAYNAĞINDA TOPLUYOR

Grup şirketlerinden biri de Erksan Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi. 2002 yılında kurulan şirket, 2005 yılında faaliyetlerini yoğunlaştırmış. Bunu yasal mevzuatların hayata esçiriknesine bağlayan Erkanlı, bugün itibariyle 262 sanayi kuruluşunun toptan atık yönetimini üstlendiklerini dile getiriyor: ‘Sanayi kuruluşlarının ürettikleri atıkları kaynağında ayrışmıyoruz, analizlerini yapıyoruz, paketliyoruz, işliyoruz. Türüne göre bertaraf yöntemini seçiyoruz. Çıkan atıkları ya kendi tesislerimize ya anlaşmalı tesislere gönderiyoruz ya da ihraç ediyoruz. Gebze’de Tehlikeli Atık Ara Depolama Tesisimiz bulunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Türkiye'deki sanayi ile iş yapabilme lisansımız var. Konya İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nde ise kontamine metal geri kazanma tesisimiz bulunuyor. Sanayiden çıkan hurda metalleri, kontamine olmuş yani tehlikeli atıkla bulaşmış metalleri işliyoruz'


Bu alanda yeni yatırım planlarının olduğunu da haber veren Rıza Hüseyin Erkanlı, “Özellikle sanayiden çıkan çamur, kontamine gibi tehlikeli atıkların bertarafinı sağlayan ve alternatif yakıt oluşturma sistemlerini içeren iki tesis yatırımı yapacağız. Kocaeli ve  İzmir  bölgesinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yasal süreçlerin uzunluğu nedeniyle projeyi 2013'te hayata geçireceğiz. İki tesisin dışında yan tesisler de olacak; öngördüğümüz yatırım miktarı ise yaklaşık 10 milyon dolar" diyor. 


Erkanlı’nın bir diğer hedefi ise kısa ve orta vadede bu şirketi belli noktaya getirip halka açmak... Çevre teknolojileri ve atık yönetiminin Türkiye açısından çok önemli olduğunu da vurgulayan Rıza Hüseyin Erkanlı, sözlerine şöyle devam ediyor: Son dönemlerde Türkiye’nin cari açığının çok yüksek olduğu tartışılıyor. Oysa bunun bir kısmı hammadde tedariğini azaltmakla sağlanabilir. Örneğin metal, kağıt, plastik, enerji anlamında Türkiye'nin büyük bir ithalatı söz konusu. Bizler de Türkiye’deki bu ankları çöp olarak görmemeliyiz. Sektördeki yasal altyapı bir noktaya gelmiş durumda, ancak yeterli bilinci oluşması da şart.” 2012 yılı sonunda 110 milyon dolarlık ciro hedeflediklerini açıklayan Rıza Hüseyin Erkanlı, son olarak madencilik ile kimya alanındaki faaliyetlerinden ve sağladıkları entegrasyondan bahsediyor: “Erksan Kimya adlı şirketimiz, atık kimyasalların ithalat ve ihracatıyla ilgili faaliyet gösteriyor. Erksan Madencilik ise özellikle metalik madenlerin ithalatı, ihracatı ve üretimi için kuruldu. Bu anlamda çevre teknolojileri şirketimizle entegre olmuş durumda. Atıkta bakır, krom, çinko gibi hurda metaller var. Biz bunları geri dönüşüm için rafineriye gönderiyoruz. Aynı zamanda bu rafineriler topraktan çıkan cevheri, madeni de işliyor. Biz de bu entegrasyonu sağlayabilmek için madencilik yatırımı yaptık. Dış ticaret organizasyonunu da oluşturduk.”

Platin Dergisi



Geri Dön