Müzeyyen Şevkin: 500 bin insan risk altında!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, 18 il, 82 ilçe, 502 köy ve mahallenin doğrudan 5 ve üzeri deprem üretecek fay hatları üzerinde bulunması sebebiyle ‘Fay Yasası’nın çıkması gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, 18 il, 82 ilçe ve 502 köy ve mahallenin doğrudan 5 ve üzeri deprem üretecek fay hatları üzerinde bulunması sebebiyle ‘Fay Yasası’nın bir an önce çıkması gerektiğini belirtti.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu ve İçişleri Bakanlığı Bütçe Toplantısı’nda konuyla ilgili ayrı ayrı açıklamalarda bulunan Dr. Şevkin, son olarak 1959'da çıkarılan 7269 sayılı ‘Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un yeniden düzenlenmesi, başta deprem üreten fay hatları olmak üzere heyelan, kaya düşmesi, çığ, su baskını gibi doğal kaynaklı afetlere uğramış ya da uğrayabilecek alanlar üzerinde bir yapı inşa edilmesine izin verilmemesinin önemine dikkat çekti.
“500 BİN İNSAN RİSK ALTINDA”
7269 sayılı yasada bu konuya ilişkin herhangi bir yaptırım olmadığını belirten ve depremin yıkıcı etkilerinin önlenmesine dönük çalışmaların geciktiğine vurgu yapan Dr. Şevkin, “Fay hatları üzerindeki 100 bin konutta yaşayan 500 bin insan derhal tahliye edilmelidir” diye konuştu.
Son İzmir depreminin zeminin etkisiyle büyük ölüm ve yıkımlarla karşı karşıya kalınacağını gösterdiğini ifade eden Dr. Şevkin, rantsal değil ada bazlı çalışmalarla bu alanlarda kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini dile getirdi.
İmar barışı adı altında yapılan imar aflarının Türkiye’de doğal olayların afete dönüşmesine sebep olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, “Siz affetseniz de doğa affetmiyor, ilgili yasaları çıkarmazsak tarih de bizleri affetmeyecektir” dedi.
Depremle ilgili bir çok kurumun ayrı ayrı çalıştığını kaydeden Dr. Şevkin, İçişleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kandilli Rasathanesi, Maden Tetkik Arama (MTA), üniversiteler ve bazı kişi ve kurumların ayrı ayrı açıklama yaptığına işaret eden Dr. Şevkin, oluşturulacak bir üst kuruluşta toplanacak verilerin tek elden komuoyuna açıklanmasının öneminli olduğunu söyledi.
DEPREM TOPLANMA ALANLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye’nin afet öncesi önlemlere odaklanmasının şart olduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Afet müdahale planından önce afet risk azaltma planımızın olması gerekiyor. Deprem toplanma alanları yetersiz. Var olanların da yerleri bilinmiyor. İlkokuldan başlayarak afet öncesinde, sırasında ve sonrasında alınacak önlemlerle ilgili köklü eğitimler verilmelidir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bir çok bölgesinde taşkın alanları içerisinde kentsel dönüşüm adı altında yapılaşma gerçekleşmesinin deengellenmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Şevkin, heyelan, taşkın, sel, çığ düşmesi, kaya düşmesi riskini azaltacak tehlike haritalarının hazırlanması, planlama ve yapılaşma süreçlerinde kullanımına ilişki yasal altyapının oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin bir ‘Deprem Bilgi Bankası’na ihtiyacı olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, son dönemlerde deprem güvenliğine yönelik ilgili bakanlıklar ve kamu kurumlarınca alınan kararlarda katılımcılığa özen gösterilmediğini, ilgili tarafların görüş ve önerilerinin alınmadan karar verildiğini de dile getirdi.