Ne yapılırsa yapılsın kira anlaşmazlıkları, kiraya fahiş zam davranışı, zamanında kira ödememe sorunu bitmez!
Hazine ve Maliye Bakanı’nın kira artış sınırının sürmesi için bir sebep görmediğini belirtmesinin ardından ev sahipleri ve kiracıların yeni düzenleme gelip gelmeyeceği ile ilgili merakı arttı. Peki yüzde 25 zam sınırı kaldırılınca sorunlar çözülür mü? İşte ayrıntılar...
2022'nin Haziran ayında kiralara yüzde 25 zam sınırı getirildi. Söz konusu uygulamanın 1 yıl geçerli olacağı belirtilmişti ancak, 2023 yılında uygulama 1 sene daha uzatıldı.
Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Özgür Bayram Soylu, bugünkü köşesinde ev sahipleri ile kiracı anlaşmazlıklarına yer verdi. Soylu, yüzde 25 zam sınırını işaret ederek, "Farklı kriterler ekseninde olsa da Avusturya, İngiltere, İtalya, Hollanda, ABD, Malta gibi birçok ülkede tarihsel süreç içerisinde hayata geçirilmiş bir uygulamanın Türkiye versiyonundan bahsediyoruz. Konut satış ve kiralama fiyatlarında yaşanan yükselişlerin astronomik değerlere ulaşması enflasyonist ortamda kira artışlarına sınır koyulması ihtiyacını gündeme getirdi" ifadelerini kullandı.
Özgür Bayram Soylu, uygulamanın her ne kadar ev sahibi ve kiracılar arasında lehte ve aleyhte sonuçlar ortaya çıkarmış olsa da artık sona gelindiğini belirtti.
Konut fiyatlarındaki artış eğiliminin yavaşlaması, sene sonu ve 12 aylık enflasyon beklentilerinin aşağı yönlü olması gibi durumlar kirada yüzde 25 sınırına ihtiyaç kalmayacağına dair sinyaller veriyor.
Soylu, söz konusu açıklamasında "Hazine ve Maliye Bakanı’nın kira artış sınırının sürmesi için bir sebep görmediğini ifade etmesi de aslında konut sahibi ve kiracılar arasındaki kıyasıya mücadelenin normalleşmeye gitmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Peki gerçekten de konut sahibi ve kiracı arasındaki çekişmenin son raunduna mı şahitlik ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
YÜZDE 25'TE TEORİ VE PRATİK UYMADI
Özgür Bayram Soylu, konut kiralarına konan zam sınırlamasında teori ve pratik arasında boşluk oluştuğunu dile getirdi.
"İnsan faktörünün çok yoğun olarak yaşandığı sektörde bazen konut sahibi ve kiracılar resmi uygulamada bazen yüzde 25 ile vicdanlar arasında bir seviyede bazen de vicdanın ötesinde bir artış ile karşı karşıya geldiler. Kimi rauntları konut sahipleri kimi rauntları ise kiracılar kazandı" ifadelerini kullanan Soylu, fırsatçılığın kendisini hem satışta hem de kiralamada gösterdiğini vurguladı.
KONUT YATIRIMI ARTIK CAZİP DEĞİL Mİ?
Soylu, şu anki durumda kredi büyüme sınırlarının düşürülmesi, kredi büyümesinin dengelenmesi, konut kredi faizlerindeki yükselişle beraber yavaşlama eğilimi gösteren konut piyasasında suların durulmuş gibi göründüğünü dile getirdi.
"Konut satışının Mayıs 2021’den bu yanaki en düşük seviyeyi görmesi, ipotekli satışlardaki hızlı düşüş, toplam konut satışlarında ilk ve ikinci el satışlarının gerilemesi konut piyasasındaki fiyat balonunu söndürmeye doğru ilerliyor. Konut fiyatlarının enflasyon karşısında reel kaybı konutları birer yatırım aracı olmaktan çıkarmış halde" ifadelerini kullanan Soylu, faiz artırımları ve makroihtiyati politika adımlarıyla finansal koşulların sıkılaşmasının, TL mevduat paylarının artması yatırım ve tasarruf kararlarının otomobil ve konuttan finansal araçlara kaymasının önünü açtığına dikkat çekti.
Soylu, "Başlangıçta geleceğe yatırım şeklinde değerlendirilen konut alma davranışı konut faizlerinin geldiği noktada hayale doğru hızla ilerliyor. Özellikle metropollerde dar ve orta gelirli bireyler için konut sahibi olmak ve kira bedelini ödemek giderek zorlaşıyor" açıklamasında bulundu.
SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ
Soylu, yüzde 25 zam sınırı kaldırılsa da ev sahibi ile kiracı arasında süren kira bedeli anlaşmazlığı, kiraya yüksek zam yapma davranışı, Almanya’dan oğlu gelesi gelenler, kirasını zamanında ödemeyenler gibi birçok sorunun süreceğini dile getirdi.
"Reel anlamda kan kaybına uğrayan konut fiyatları nominal şekilde azalmasa da bir süre stabil kalmaya devam edeceğe benziyor. Elinde nakit bulunduranların pazarlık gücünü de elinde olan konut sektöründe uzun vadeli ve avantajlı alım imkanları varlığını koruyor." diye konuşan Soylu, bugün elinde nakdi olanlar için altın, TL mevduatları ve kira sertifikalarının karlı yatırım araçları olarak öen çıktığının altını çizdi.
Soylu, yazısını "Gayrimenkul ise nakit alımda uzun vadeli yatırım aracı olma özelliğini koruyor. İpotekli (krediler ile) gayrimenkul alma durumu el değil ev yakıyor.
Bizde “ev alma komşu al” deyiminin duygusal ağırlığı gittikçe artıyor." diyerek tamamladı.
Altının 2026 yılında ne kadar olacağı açıklandı, rakamı görenler inanamadı!
Konuta erişim zorlaştı! Gayrimenkul yatırım fonlarına talep yüzde 127 arttı!