Pilavoğlu Han'da kimsesizler kiracı olarak kalıyor!

     İlk adı Ali Paşa olan Ankara'nın iki kapılı ve en büyük tarihi hanı, yurdun her yanından gelen yorgun bedenlere ev sahipliği yapıyor. Giriş katı iş yeri, üst katları misafirler için ayrılan 14 odalı handa, daimi 7 kişi misafir kalıyor. Ancak bu sayı, zaman zaman 30'a kadar yükseliyor. 

     Birbirinden farklı fakat ortak bir kaderi paylaşan han misafirlerinden kimisi 30 kimisi 50 yıla yakın süredir tarihi mekanda konaklıyor. Tarihi hanın yarım asırlık konuklarından bazıları yitirdiği sevdiğini bazısı da bırakıp giden ailesiyle ilginç hayat hikayelerini paylaşıyor. 

     Hanın işletmecisi Mustafa Koçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, handa konaklayanların ortak kaderinin yoksulluk olduğunu ve bu kişileri tarihi handa sembolik ücretlerle ağırladıklarını söyledi. 

     Misafirlerden sadece 7 lira konaklama bedeli aldığını belirten Koçer, ''Olandan alınıyor, olmayanın duası alınıyor. İnsanları hayata bağlamak için bazen bir bazen iki lira para alıyoruz. Çünkü hiç ücret almasak kendilerini tamamen bırakıp hayattan kopacaklar. Bunu engellemek için küçük de olsa onlar için bir amaç bir gaye oluşturmaya gayret ediyoruz'' diye konuştu. 

     Handa, ''Cumali Dayı'' olarak bilinen Ali Toy, en eski konuklardan.  Ankara  sokaklarında seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Toy, yılın 11 ayını handa kalan 1 ayını da memleketi Yozgat'ta geçiriyor. Yaklaşık 30 yıldır hanın müdavimlerinden olan Toy, gördüğü ilgiden memnun. 

     Hamallık yaparak geçimini sağlayan 76 yaşındaki Hayrettin Yalçın da kendinden iki yaş büyük ağabeyi Rüştü Yalçın ile handa 40 yıldır konaklayanlardan. Çocuk yaşlarda Bulgaristan'dan Ankara'ya göç yolculuğunda annelerini kaybeden ve bir süre devlet korumasında kaldıktan sonra iş hayatına atılan Yalçın kardeşler, yıllardır At Pazarı'nda Hamallık yaparak geçimlerini sağlıyor. 

     Hayrettin Yalçın, rahatsızlığı nedeniyle artık çalışamaz hale gelen ağabeyi Rüştü Yalçın'a da bakıyor. 

AA