26 / 11 / 2024

Raylı sistem üreticilerinden 'yerlilik' isyanı!

Raylı sistem üreticilerinden 'yerlilik' isyanı!

RAYDER ve ARUS, Güney Koreli Eurotem ve Çinli CSR’yi taahhütlerini yerine getirmemekle eleştiriyor. Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) yönetimi, konuyu Ulaştırma Bakanlığı'nın gündemine taşıdı





RAYDER ve ARUS, Güney Koreli Eurotem ve Çinli CSR’yi taahhütlerini yerine getirmemekle eleştiriyor. Raylı sistem üreticilerinden ciddi tepki var. Tepkinin nedeni demiryolu projelerindeki 'yerlilik' uygulamalarıyla ilgili. Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) yönetimi, konuyu Ulaştırma Bakanlığı'nın gündemine taşıdı. ARUS Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş, "Bakanlık Müsteşarı Feridun Bilgin ile görüştük, konuyu araştıracaklarını söyledi" dedi.


Tepkinin hedefinde ise iki kurum bulunuyor; Birisi Güney Kore ortaklı EUROTEM, diğeri ise Çinli CSR-MNG ortaklığı... Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,  Ankara  Metrosu'na tren setleri sağlayan CSR'nin üretiminde 'yüzde 51 yerlilik' şartını kabul ettiğinde sektörde bayram havası esmişti. Ancak bu hava yerini tepkiye, isyana bırakmış durumda.


Yerli raylı sistem üreticisi şirketlerin temsilci örgütlerinin (ARUS ve RAYDER) açıklamalarına göre bu iki şirket, kuruluş amacı ve sözleşmelerine rağmen, yerlilik payını gözetmiyor, artırmıyor; dolayısıyla yerli şirketler büyük demiryolu yatırımlarından yeteri kadar iş alamıyor...


455 kişiye mektup gönderildi


Geçtiğimiz günlerde RAYDER Başkan Yardımcısı Ahmet Gök, 455 kişiye elektronik posta göndererek EUROTEM ile ilgili derneğin tepkisini yansıttı. 'Hyundai ROTEM Yerli Üretimde Sınıfta Kaldı' başlıklı mektupta özetle şu değerlendirmelere yer verildi:


"EUROTEM, Türkiye’de teknolojisi bulunmayan her türlü elektrikli tren dizileri ve hafif raylı araçlar ile hızlı tren setleri ve hızlı tren yolcu vagonlarının üretimi için 2006'da kuruldu. Hissedarları % 50.5 oranıyla ROTEM (G.Kore), % 33.5 oranıyla ASAŞ, % 15 TCDD ve % 0.5 hisseyle HACCO Teknik'tir.

Yabancı ortak ROTEM (...) Teknoloji Transfer anlaşması çerçevesinde bilgi aktarımını taahhüt etmiştir. Bu çerçevede başlangıçta % 35 yerlilik temin edecek ve yerlilik oranı daha sonra giderek artırılacaktı. Yılda en az 50 araç üretimiyle faaliyete başlayacağı ve 200 dolayında kişiye istihdam sağlayacağı öngörüldü.

Fabrikada ilk yıl yüzde 35-42 yerli payı ile üretim yapılacağı ve yerlilik oranının her yıl artarak yükseleceği planlandı ve 10 yıl içerisinde yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kaynağın da iç piyasada kalmasını sağlayacağı vurgulanmıştı. Türkiye’nin, Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Orta Asya’ya kadar olan bölgede en önemli ileri demiryolu sanayi merkezi haline gelmesi planlanmıştı, maalesef bunların hiçbiri gerçekleştirilemedi. Şimdiye kadar 983 araç sattı ve 1 milyar 770 milyon dolar gelir sağladı. Bu kadar satışa rağmen kuruluş amacına uygun olarak yerlilikle ilgili taahhütleri maalesef gerçekleşmemiştir. 200 kişinin üzerinde istihdam taahhüdü de yerine gelmemiştir. Maalesef geçen 10 yılda % 10’u geçmeyen yerli katkı ile yaklaşık 1000 adet aracın satışını gerçekleştirmiştir. Güney Afrika bile Alstom ile 7 yıllık geçiş süresi içinde ülkesinde minimum %65 yerli katkıyı sağlamış durumdadır. Yerlileştirmeyi çok ciddiye almış ve her safhasını denetlemiş ve uyulmadığı takdirde cezai yaptırımlar getirmiştir."


'Sanki Çinliler'i destekliyorlar'


Ahmet Gök, DÜNYA'ya yaptığı açıklamada da "Ankara Metrosu'na da 324 vagon alınacak. Yüzde 51 şartı vardı. Ama olmadı. Ne yazık ki üzerine yattılar. Sanki Çinlileri destekliyorlar" dedi.

Ankara Metrosu'nu Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) yakından takip ediyor.

Başkan Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, yine gazetemiz aracılığıyla konuyu gündeme getirmiş ve DÜNYA'ya yaptığı açıklamada, "Ankara Metrosu ihalesini kazanan Çinli firma CSR Electric Locomotive'in, ilk teslim tarihine az bir süre kalmış olmasına karşın, yüzde 51 yerli katkı şartına şimdiye kadar uymadı. Çinli firma kümede bulunan firmalarla hiç görüşmedi.

Bir firma ile görüşmüşler, sertifikasyonu, testi yok gibi mazeretlerle ondan parçayı alamayacaklarını söylediler. Ancak sertifikasyonu ve test sorunu olmayan firmalarımız da var. Onlara hiç uğramıyorlar.

Çinli firma 400 milyon doların tamamını (Çinli CSR, Ankara Metrosu ihalesine 391 milyon dolar

teklifle kazanmıştı) kendine ayırmaya çalışıyor" demişti.


'Burada üretimi yerlilik sayıyorlar'


ARUS Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş da yaptığı açıklamada şunları söyledi: "CSR şu ana kadar 90 araç verdi. Yerlilik bize göre sıfır! Sayın Müsteşar ile (Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Feridun Bilgin) görüştük, söyledik, 'Araştıracağım' dedi. Arkasından ne çıkar bilmiyorum. Konuyu bakanlığın gündemine getirdik. Hyundai ROTEM de öyle. 'Ben yüzde 41 yerlilik yapıyorum' diyor. Bizim küme firmalarımız belli. Kimden ne almışlar? Kablo kanallarını gösteriyorlar. Bunu dikkate alırsak bile yüzde 5-10'u geçmez. Burada montaj yapmayı yerlilik sayıyorlar. Oysaki amaç neydi, üretimde yerli girdi sağlamaktı.


Bu önemli. TCDD'nin hissesi var, iş veren de o. Ama yaptırım gücünü kullanamıyor. Dile getirdik. Bakanlık değişti, yeni ekip soruşturacak. CSR yerliden hiçbir şey almıyor. Çin'den getirip montaj yapıyor. MNG ile fabrika kurdular, orada montaj yapıyorlar.


MNG'nin ortaklığını yerlilik sayıyorlar. Biz de kaç liralık iş yaptırdın burada, ona bakıyoruz. CSR'nin sözleşmesinde yüzde 51 şartı var. Sanayiden girdi almaları lazım ama yok. Bizim sanayicimiz de bir şeyler bekliyor, yatırımları var ama yok. İki yıl önce söyledik. 'Planlama yapamadık, devlet acele ettiriyor, şu seçime yetiştirin, şu tarihte açacağız' diyorlar. O zaman biz de acele ediyoruz diyorlar. Dava konusu olamayacağı için ancak devlette takip ediyoruz.

Müsteşarlığı ziyaret ederek Feridun Bey'e anlattık, söyledik. Çok ilgilendi. CSR bu aşamada yüzde 35 - 42 arasında yerli olacaktı, sonra yüzde 51 olacaktı... Bunlar olmadı. Müsteşar 'araştırayım' dedi."


 


Taahhüt 1 milyar dolar gerçekleşme ise çok düşük


Demiryolu sanayisinde yerlilik tartışmasının muhataplarından biri TCDD. Kurum, bu konuda bir açıklama yapmadı. TCDD sayfasındaki EUROTEM tanıtım notunda, şirketin kuruluşuyla "Oluşacak rekabet ortamı ve üretim kapasitesi dikkate alındığında 10 yıl içerisinde yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kaynağın da iç piyasada kalmasını sağlanacaktır" deniliyor.

Sektörün sorduğu soru da bu; Şirket 2006'da kuruldu, 8 yıl geçti. Bu 1 milyar dolar nerede?

TCDD sayfasında yerlileştirme ile ilgili faaliyetlere de değiniliyor:

"Yapılan anlaşmalarda TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ’ın mevcut üretim hakları korunmuş,

TCDD ve bağlı ortaklıklarının şirketin yerlileştirme faaliyetlerinde öncelikli ve tercih edilir yan sanayi kuruluşları olacağı hükme bağlanmıştır. Şirketin, yerel sanayinin sunduğu imkanlar ile TCDD bağlı ortaklıkları ve diğer üretim birimlerinin kapasitelerinden; iş paylaşımı, üretim ortaklığı, direkt sipariş ve benzeri uygulamalar ile yararlanması; teknoloji ve knowhow girişi planlanmıştır. Yabancı ortak ROTEM, hızlı tren setleri dahil şirketin üretim yelpazesinde yer alan her türlü aracın ülkemizde üretilmesini sağlayacak Teknoloji Transfer anlaşması çerçevesinde bilgi aktarımını taahhüt etmiştir. Bu çerçevede % 35 oranında yerlilik temin edilecektir. Yatırım miktarı 15 milyon TL’yi aşmış, Yılda 50 araç üretme kapasitesi bulunan tesiste gerçekleşecek üretimin en az % 30’unun ROTEM’in pazarlama ve satış ağı kanalıyla ihraç edilmesine ve kapasite kullanım oranı çerçevesinde olmak üzere 200’e yakın kişinin istihdamına imkan sağlanmıştır. (...) İstanbul Büyükşehir Belediyesi için 21 Set metro aracı; TCDD için 25 set banliyö treni imalatı ile 8 set banliyö treninin revizyon işleri tamamlanarak teslimatı yapılmıştır. Bu bağlamda 2008 ve 2009 yıllarında TÜLOMSAŞ’a yaptırılan işlerin tutarı 535 bin doları, TÜVASAŞ’a yaptırılan işlerin tutarı ise 4 milyon 350 bin euro’yu aşmış bulunmaktadır."



Dünya





Geri Dön