Salih Kuzu: Konut sektörü 20 yıl daha ekonominin lokomotifi olacak!

Hayata geçirdiği projelerle İstanbul'da bahçeli ev özlemi çekenleri hayallerine kavuşturmayı ilke edinen Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, sağlıksız yapı stokunun altını çizerek, sektörün bir 20 yıl daha ekonominin lokomotifi olacağını belirtti. Salih Kuzu ile sektörün gidişatını ve yeni yatırım planlarını konuştuk. 

 Asmalı Bahçeler projesi nasıl gidiyor? 

Kampanyamıza başlayalı 15 gün oldu. 1'inci etabın yaklaşık yüzde 70'ini sattık. Talep yoğun olduğu için 2'nci etap satışlarını öne çekeceğiz. 

 Diğer projelerde de satışlar böyle miydi? 

Satış kısmı bizim en zorlanmadığımız iş. Arz yok, talep fazla. Türkiye'de kaç kişi bahçeli ev yapıyor ki? Müşterilerimizle dinamik bir ilişkimiz var. Onların istediği evi yapıyoruz. Fiyat da makul olunca satışta sıkıntı yaşamıyoruz. nToplam kaç konut var? Projemiz toplamda iki kısımdan oluşuyor. Birinci kısımda üç etap var. 160 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilecek projenin 23 dönümünü rekreasyon alanı olarak ayırdık. Toplamda 650 ev olacak. Bu etapta şu an 13 ayda evleri teslim edeceğiz. Daha da kısaltabilir miyiz diye çalışıyoruz. Ancak tüm altyapıyı biz yaptığımız için biraz zorlayabilir. 

 Nedir altyapının maliyeti? 

Şehrin biraz dışında olduğumuz için genellikle alt yapı sıkıntısı oluyor. Yüzde 40 ila 45'e varan altyapı maliyetimiz var. Doğalgazı, elektriği, suyu aklınıza gelebilecek tüm altyapıyı biz getiriyoruz. Belediyenin getirmesini beklersek zaman alır. Mecburen kendimiz yapıyoruz. 

 Tamamlandığında ne kadar prim öngörüyorsunuz? 

Bu konuda tahmin sabıkalısıyım. Müşterilere yanlış bir şey söylemeyelim diye mütevazı olmaya çalışıyoruz. Bir rakam söylersem eğer onu taahhüt etmiş gibi hissediyorum kendimi. Mesela Asmalı Evler'de yüzde 40 prim bekliyoruz dedik. Yüzde 100'ü geçti. Mesela ben bunda da yüzde 50 bekliyorum diyeyim. Bakalım nereye kadar çıkacak. 

 Yeni yatırım planlarınız neler? 

Bu bölgede bizi 7 sene daha götürecek arsa stokumuz var. Önümüzdeki dönemde çalışmalara başlayacağız. Yakında Beylikdüzü'nde yeni bir projeye başlıyoruz. 78 dönümlük bir arazi üzerinde 400 bağımsız bölüm yapacağız. Beylikdüzü daha kent içi olduğundan orada daha yoğun bir talep olacağını düşünüyoruz. 

DAHA KALICI EVLER YAPMALIYIZ

 Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İnşaat, 20 yıl kadar Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri olacak. Çünkü dünyada tüm gelişmekte olan ekonomilerde lokomotif sektör inşaat oluyor. Zenginleşen ülkelerde para olunca konuta yatırılıyor. Eğer Türkiye'de milli gelir artacaksa ki artıyor, 15 bin dolara çıktığı zaman elde edilen gelirin büyük kısmı yine konuta aktarılacak. Yani insanlar kazandıkları parayı yine konuta yatıracaklar. Çünkü herkesin daha iyi bir konuta ihtiyacı var. Şehirlerimize baktığımız zaman hala konutların 3'te ikisi problemli. Bunu sektör dönüştürecek. Büyük bir iş hacmi olacağını düşünüyorum bu anlamda. Sadece burada yapılması gereken yeni yaptığımız evleri bir daha dönüştürülmeyecek şekilde yapmamız lazım. Artık kalıcı olmalı. 60 sene sonra bu evlerde oturur diyebilirim bu projede. 20 sene sonra tekrar dönüşüm gerekirse ülke için israf, yatırımcı için hayal kırıklığı olur.

İKİNCİ ROTAMIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ OLACAK

 Kentsel dönüşümle ilgileniyor musunuz? 

Bu projelerden sonra rotamızı kentsel dönüşüme çevireceğiz. Şu an çok fazla şirket meydanda. Bunların çoğu elenecek. Bizim gibi büyük şirketlerin kent içinde daha fazla olacağını düşünüyoruz. 

 İlgilendiğiniz bölgeler var mı? 

Aslında bu konuda çok çalıştık. Sonra ara verdik. O kadar çok insan var ki ortada dolaşan. Herkes bir hikaye anlatıyor. Genellikle piyasalarda yapılıp yapılmayacağına bakmadan kim güzel hikaye anlatırsa, hak sahipleri bunlara itibar ediyor. Biz çok görüşme yaptık. Ekip kurduk fakat fazla mesafe alamadık. 

 Neden mesafe alamadınız? 

Şu an küçük küçük yapı dönüşümü yapılıyor. 10 dairelik dönüşümlerle bizim işimiz olmaz. Biraz daha site bazlı 200 konutluk projede çalışmak istiyoruz. 

 Tüketici Yasası'yla ilgili ne düşünüyorsunuz? 

Yasa genel hatlarıyla güzel ancak tamamlama sigortası diye bir şey var. Notere gidiyorsunuz, "Tamamlama sigortası olmadan bunu onaylamam" diyor. Gösterin bir sigorta şirketi yaptıralım sigortamızı. Ama öyle bir sigorta şirketi yok. Yönetmelik çıkması lazım bununla ilgili. Tüketici mağdur olmasın diye güzel işler yapılıyor. Ancak maliyetini kim ödeyecek? Müteahhitler bunu fiyatın üzerine koyacak. Tüketici fark ödemiş olacak. 

Seda Tabak-Sabah