Şehir plancısından imar planlarındaki sisteme isyan! Artık kazanan siyaset değil, planlama olmalı!
Şehir plancısı Feriha Binici Mazı, Kıbrıs'taki imar planlarının hazırlanmasından daha çok yürürlüğe girmesinde zorluklar yaşandığını belirterek ''Artık kazanan siyaset değil, planlama olmalı'' diyerek isyan etti.
Şehir plancısı Feriha Binici Mazı, Kıbrıs'taki impar planlamalarının yürürlüğe girme aşamasının zorluklarından bahsetti. “Planlar ya yürürlüğe girmiyor ya da girse de kurallar çiğneniyor'' diyen Mazı, siyaset ve planlamanın sürekli karşı karşıya geldiğini belirtti.
DERE YATAKLARINDA YAPILAŞMAYA İZİN VERİLİYOR!
Kıbrıspostası'nda yer alan habere göre; şehirlerde yaşayan kişi sayısının artmasıyla kentsel alan miktarının da arttığına değinen şehir plancısı Feriha Binici Mazı, “Şehirleşmenin doğal bir sonucu olan çarpık yapılaşmanın etkisiyle yağmur sularının toprağa sızma miktarı azalır, Şehir alanları arttıkça asfalt, beton gibi su geçirmeyen zemin oranı da artar.'' dedi.
Mazı, bunun yanında dere yataklarının oldurularak yapılaşmaya izin verilmesiyle sel yatakları genişlediği ve yüzeysel akışlarda artışların arttığını belirtti.
YENİ PLANLAMA GEREKLİ!
Değişen iklim koşullarıyla şehirlerde yeni bir planlama gerekeceğini vurgulayan Feriha Binici Mazı imar planlarını şekillendiren arazi kullanım kararlarının üretilirken, doğru yer seçimi ve yoğunluk kararlarının üretilmesinde ve mekânsal gelişimin sağlıklı bir şekilde yapılandırılması açısından önemli olduğuna vurgu yaptı.
KENTSEL GELİŞME PLANLAMALARI ARAZİ KULLANIM ALANLARI İLE BİRLİKTE DÜŞÜMÜLMELİ
vurgulayan Feriha Binici Mazı kentler için üretilen kentsel gelişme politikalarının ve arazi kullanım kararlarının, su planlaması ile birlikte düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.
"TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAYATA GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR”
Feriha Binici Mazı, güvenli kentlerin sadece suç oranlarına göre değil, iklim değişikliğine, aşırı hava olaylarına ve sele karşı dayanıklılık gibi şartlara göre de değerlendirildiğini vurgulayarak, “Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı’nda taşkın riski çalışmalarına yer verildiğini görüyoruz.
Aynı çalışmaya, hazırlanan ancak yürürlüğe girmeyen Dikmen İmar Planı’nda da yer verilmişti. Tabi ki her iki planda da bahsedildiği gibi bu planların daha anlamlı olabilmesi ve o yerleşimlerin daha dayanıklı hale getirilebilmesi adına Taşkın Riski Yönetim Planları'nın da hayata geçirilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.
KAZANAN SİYASET DEĞİL PLANLAMA OLMALI
Ülkede imar planlarının hazırlanmasından ziyade yürürlüğe girmesinin çok zor olduğuna değinen Mazı, “Planlar ya yürürlüğe girmiyor ya da girse de kurallar çiğneniyor. Siyaset ve planlama sürekli karşı karşıya geliyor ve tabiri caizse bu rekabette kazanan hep siyaset oluyor maalesef.'' diyerek isyan etti.
Mazı, artık kazananın siyaset değil, planlama olması gerektiğine vurgu yaparak, planlamanın sadece belirli bir kesim için değil, herkes için olduğunu tekrar hatırlattı. Son olarak da ''adil, sürdürülebilir, dirençli, yerleşimler tüm canlıların hakkıdır” ifadelerini kullandı.