22 / 05 / 2024

Şehirlere ayna tutan projeler artık gökyüzüne atfediliyor

Şehirlere ayna tutan projeler artık gökyüzüne atfediliyor

Mimarlar şehirlere ayna tutan projeleri dünyanın farklı yerlerinde hayata geçiriyor



Bu projelerin en önemli özelliği ise sadece yükseklikleriyle değil mimarların farklı tasarımlarıyla gökyüzüne adanmaları...
Dünyanın en ünlü mimarları artık gökyüzüne yükselen projelerle birbiriyle yarışıyor. Bu projeler sadece yükseklikleriyle değil mimarların gökyüzüne atfettikleri bazı tasarımlarla da dikkat çekiyor. Örneğin Londra'da 2012 Olimpiyatlarının en çok konuşulacağı kırmızı yörüngenin mimarı Babil Kulesini referans alırken Rio de Janerio'da 2016 olimpiyatlarının sembolik binalarından birini yapmayı amaçlayan mimar Rafael Schmidt şehrin en yüksek tepelerinden birinde yapacağı yapay şelale ile enerji ihtiyacını karşılayacak. Tokyo'daki moda müzesi de gökyüzüne tırmanan yapısıyla dikkati çekerken Beyrut'un Aynalı Kulesi eski ve yeni şehrin aynasını dünyaya tutacak. Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Marina & Beach Tower ise birbirine sırtını dönen iki dikey kuleden oluşuyor.

Tokyo'nun gökyüzüne tırmanan moda müzesi
Modada Paris ve Londra gibi Avrupa şehirleriyle yarışan Tokyo yeni bir moda müzesi ile 2010 yılında modanın tahtına oturmaya hazırlanıyor. Le Mannequin adını taşıyacak moda müzesi şehrin moda markaları için bir üs niteliği taşıyan Omotesando Caddesi'nde yapılıyor. Tokyo'nun kısa zamanda ikonik binalarından biri haline gelmesi planlanan müze 110 metre yüksekliğinde siyah beyaz renklerde olacak. Girişinin tamamen bir moda podyumu gibi tasarlandığı müzenin iç tasarımında su mermeri kullanılacak. 100 metrekarelik panoramik balkonları ile adeta gökyüzüne tırmanıyor izlenimi veren yapı ünlü siyah beyaz formuna kontrast olarak ünlü Japon bahçeleri ile hareketlendirilecek.

Sıfır karbon salımı alternatif yaşam
Alman mimarlık şirketi Studio Aisslinger tarafından yapılan 'fincube' projesi alternatif bir konsept yaşam tarzına bir işaret ediyor. Fincube sadece fin hamamlarını hatırlatan ahşap küp mimarisi ile değil düşük enerji maliyeti ile dikkat çekiyor. Deniz seviyesinde 120 metre yükseklikle planlanan proje güney İtalya'da hayata geçirilecek. Tamamiyle İtalyan ahşabı kullanılarak yapılacak olan proje en az karbondioksit salımı ile 47 metrekarelik bir yaşam alanından oluşuyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanıldığı proje minimalist bir mimari anlayışla hayata geçiriliyor. Üç boyutlu dikdörtgen şeklinin yanları törpülenerek verilen form ile dikkat çeken Fincube açık alan alanı kavramına da örnek teşkil ediyor. Evdeki hiçbir alan bir diğerinden duvarlarla ayrılmıyor. Mutfak ile salon ve banyoyu birbirinden ayırmak için duvarlar yerine paneller kullanılmış.

Rio'nun yapay şelalesi
Brezilya'nın en güzel şehirlerinden Rio de Janerio 2016 yılında yapılacak. Olimpiyatlar için şimdiden harekete geçti. Rio'da yapılacak proje ise Londra'daki gibi sembolik bir kuleden çok kullanışlı yapısıyla dikkat çekecek. Şehrin en yüksek noktalarından birinde yapılacak yapay bir şelale hem sembolik bir görüntü oluşturacak hem de olimpiyatların tüm enerji ihtiyacını karşılayacak. Daha sonra ise güneş ve su enerjisi sayesinde şehrin enerji ihtiyacının bir bölümünü de sağlamayı amaçlıyor. Solar City Tower adını taşıyacak proje İsviçreli mimarlık şirketi RAFAA tarafından hayata geçirilecek. Sıfır karbon salımı amaçlayan projenin mimarı Rafael Schmidt'e göre doğanın gücünü sembolize edecek. Deniz seviyesinden 60 metre yükseklikte inşa edilecek proje aynı zamanda toplantı ve eğlence amaçlı da kullanılabilecek. 105 metre yükseklikte olacak projede bir gözlem kulesi de olacak ve tüm Rio şehrine tepeden bakmaya imkan tanıyacak.

Doğu'nun aynasını dünyaya tutacak
Eski ve yeni şehir arasındaki geçişin en fazla hissedildiği yerlerden biri olan Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta hayata geçirilen 486 Mina El Hosn projesi bir zamanla Doğu'nun Paris'i olarak anılan şehri yine dünyanın gündemine getirmeye hazırlanıyor. Paris merkezli LAN Architecture tarafından projelendirilen 142 metre uzunluğundaki "Mirror Tower" (Ayna Kulesi) adeta doğunun aynasını dünyanın yüzüne tutacak. 5 bloktan oluşan bir rezidans, alışveriş merkezinden oluşacak projenin dış cephesi cam ve çelikten oluşacak. Aynalı dış cephesiyle eski ve yeni şehrin iki farklı yüzünü de yansıtmayı hedefliyor.

Babil Kulesini referans alacak
İngiltere'nin başkenti Londra dünya mimarlık literatürüne girecek bir esere daha hazırlık yapıyor. Londrayı kırmızı bir yörüngeye çevirecek olan Orbit projesi 2012 yılında şehirde yapılacak olan olimpiyatların da sembolü olacak. Hindistan doğumlu mimar Anish Kapoor tarafından yapılacak proje aynı zamanda İngiltere'de yapılacak en büyük halka açık sanat ürünü olacak. Bin 400 ton Arcelor Mittal çeliği kullanılarak yapılacak ve 115 metre yüksekliğindeki kule kırmızı bir trampete de benzetilen proje 30 milyon dolara malolacak. Kapoor'u projeyi yaparken Dünyanın 7 Harikası arasında yer alan Babil Kulesi'ni referans alacağını söylüyor. Çelik aksanın yapılmasından sonra başlanacak olan proje ile ilgili Londra Büyükşehir Belediye Bakanı Boris Johnson yapının Paris'teki Eyfel Kulesine rakip olacağını söylüyor.

Otel ve rezidans sırt sırta verdi
Birleşik Arap Emirlikleri yine dünya gündemine ilginç bir mimari tasarım ile girmeye hazırlanıyor.. Marina and Beach Towers adını taşıyan ve Oppenheim Mimarlık tarafından tasarlanan proje karma kullanımlı iki yüksek kuleden oluşuyor. Birbirine sırtını dayamış iki dikdörtgen yapıdan oluşan proje temelini gökyüzü ile su temalarından alıyor. Sıcaklığı yaz aylarında çok yüksek derecelerde seyrettiği bir coğrafyada dış cephesinde ayna kullanımı ile dikkat çeken yapının denize bakan yüzeyi marina ve otelden oluşurken karaya bakan tarafında ise rezidans daireleri yer alacak.
Dilek Taş / Sabah Emlak


Geri Dön