28 / 04 / 2024

Son 20 yılda İstanbul’daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5'i sosyal konut!

Son 20 yılda İstanbul’daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5'i sosyal konut!

İstanbul'da kiralık ve satılık konutlarda kriz devam ederken uzman isimler ve devlet yetkilileri sosyal konutların çözüm olacağını belirtiyor. Ancak son 20 yılda İstanbul'daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5'i sosyal konut...



CHP 27. Dönem İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İstanbul’daki konut sektörünü değerlendirdi. Gürsel Tekin, konu hakkında yaptığı açıklamada; Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılması ve hem TOKİ’nin hem de Emlak Kredi Bankası’nın seneler içindeki dönüşümünün yaşanan konut krizinin en önemli nedenleri olduğunu belirtti.

Siyasalbirikim'de yer alan detaylara göre, Tekin, Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılmasının ardından İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de konut arzının üst ölçekli planlamayla yapılmadığını, yatırım programlarının demografik yapı ve kentleşme dinamiklerine göre hazırlanmadığını ve kaynakların rasyonel bir şekilde kullanılmadığını kaydetti.

Son 20 yılda İstanbul’daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5 i sosyal konut!

TOKİ BİR MÜTEAHHİTLİK KURUMU OLDU

Yaşanan konut krizinin sebeplerinden birinin de TOKİ’nin dönüşümü ve sosyal konut üretmemesi olduğunu söyleyen Tekin şu değerlendirmede bulundu:

“TOKİ bir konut ve yerleşmeler planlama kurumuydu; hem yapım sektörüne hem de hanelere kredi sağlayan bir konut finansman kurumuydu. Dünyayı takip eden, 1996 yılında “(Habitat-II) II. BM İnsan Yerleşimleri Konferansı”nın organizasyonunu yapabilen bir kurum iken içe dönük ve “Azman bir Yap-Sat Kurumu” kimliğine büründü. Hatırlatalım ki, Habitat II Konferansı’nda katılımcı ülkelerin birlikte hazırladığı “Habitat Gündemi ve İstanbul Deklarasyonu” adı verilen, ana teması “herkese yeterli konut” ve “sürdürülebilir insan yerleşmeleri” olarak belirlenen bir küresel rapor da bulunmaktadır. Konferansın üzerinden geçen 27 senin sonunda, gerek İstanbul’da gerek Türkiye genelinde “herkese yeterli konut” hedefinin ne kadar uzağında kaldığımız açıkça ortadadır.

2000'de atılan somut adımlarla; İmar İskan Bakanlığı geleneğinden gelen Türkiye Mesken Genel Müdürlüğü ile Arsa Ofisi’nin TOKİ’yle birleşerek Ulusal Konut Ajansına dönüşmesi de gerçekleşen konut krizinin önemli sebeplerinden biri oldu. Türkiye’nin geçmişi olan bu kurumların, TOKİ’ye bağlanarak TOKİ’nin birer aracı haline getirilmesi, Türkiye’nin ve tabii ki İstanbul’un konut üretim kabiliyeti ve hafızasının erimesi sonucunu yarattı.

Konut üretim kabiliyetindeki erimeyi rakamlarla açıklarsak; İstanbul’da 2002-2020 arası inşa edilen yeni konut sayısı toplam 2,49 milyon adettir. Türkiye’de 20 senede üretilen her beş konuttan biri İstanbul’da üretilmiştir. TOKi’nin İstanbul’da son 20 senede geliştirdiği konut sayısı 85 bin, bunların 60 bin kadarı da sosyal konuttur.”

Son 20 yılda İstanbul’daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5 i sosyal konut!

LÜKS KONUT YAPANLARIN TEŞVİK KURUMUNA DÖNÜŞTÜ

Tekin; konut krizinde, Emlak Bankasının dönüştürüldüğü mevcut halin de etkili olduğunu şu ifadelerle açıkladı:

3 Haziran 1926'da, ''Halkın inşaat teşebbüslerini desteklemek, gerekli kredileri sağlamak ve yetim haklarını korumak'' için Atatürk'ün talimatları kapsamında kurulan Emlak Bankası, Türkiye Cumhuriyeti'nin mesken davasında oynadığı tarihi ve emsalsiz rolün giderek tam aksi istikamette bir yapıya dönüştürüldü. Emlak Bankası kuruluş amacında da belirtildiği üzere vatandaşın konut finansmanı kurumu iken, lüks konut yapanların teşvik kurumuna dönüştürüldü.

Son 20 senede İstanbul’da Sosyal Konut Üretimi Yalnızca yüzde 5’dir.

İstanbul’da 2002-2020 arası inşa edilmiş toplam sosyal konut sayısı 130 bindir.

İstanbul’da 2019 öncesi 20 senede toplam üretilen konutların Sadece yüzde 5’i Sosyal konut olmuştur.

Son 20 yılda İstanbul’daki konut üretiminin yalnızca yüzde 5 i sosyal konut!

500 BİN KONUTUN BOŞ OLMASI KİRALARI ETKİLİYOR

Kademeli emlak vergisi gibi politikalar, boş evlerin sayısını azaltarak konut piyasasını daha dengeli hale getirebileceğini kaydede Tekin, “Bu politikalar, spekülasyonu önleyebilir ve konut sahiplerini kullanılmayan mülklerini kiraya verme veya satma konusunda teşvik edebilir. Evini kiraya vermeyenden daha yüksek vergi alınması çözüme katkı sağlayabilir. Fakat böyle kapatabiliriz” şeklinde konuştu.

Konut piyasasını dengeleyici ve daha sürdürülebilir hale getirebilecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Tekin, “İstanbul’da 500 binden fazla boş, hayalet konutun olduğu biliniyor. Bazı vatandaşlar konuta yatırım yapıp kiraya vermiyor, bazıları ise piyasanın yükselmesini bekliyor. Yaşanan bu durum, kiralık ev arzını ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor.

İnşaata kentsel dönüşüm dönüşüm dopingi!

Kiracılar Platformu: Kiralar düşmüyor! Maaşın tamamı kiraya ödeniyor!


Geri Dön