Tapu malikinin tespiti davası!
Tapu belgesinde yapılan yanlışlar, Tapu Sicil Müdürlüğü'ne açılacak bir dava ile düzeltilebiliyor. Tapu malikinin tespiti davası için bir dilekçe ile Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulması gerekiyor...
Tapu malikinin tespiti davası!
Tapu belgesinde yapılan yanlışlar, Tapu Sicil Müdürlüğü'ne açılacak bir dava ile düzeltilebiliyor. Bunun için mahkemeye bir dilekçe ile başvuruda bulunulması gerekiyor. Bu konuda yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi oluyor.
Tapu kayıt düzeltim dava sürecinde tapu malikinin tespiti nasıl yapılır? Tapu malikinin tespiti davası nasıl sonuçlanır?
•TAPUDA İSİM DÜZELTİLMESİ
•TESPİT DAVASI
"ÖZET"
ÖZET: KAYIT DÜZELTME DAVALARINDA KİMLİK BİLGİLERİ DEĞİŞTİRİLİRKEN MÜLKİYET AKTARIMINA NEDEN OLUNMAMASI GEREKİR. KAYIT MALİKİ İLE KAYITLARDAKİ İSMİNİN DÜZELTİLMESİ İSTEĞİNDE BULUNAN KİŞİNİN AYNI KİŞİ OLDUĞUNUN TESPİTİNDEN SONRA TAPU KAYITLARINDA MALİK İSİMLERİNİN DÜZELTİLMESİNE KARAR VERİLMELİDİR. BAĞIMSIZ TESPİT KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN DAVACILARIN HUKUKİ MÜNASEBETİN VARLIĞININ TESPİTİNİ HEMEN İSTEMEKTE HUKUKİ YARARLARI BULUNMALIDIR.
"İçtihat Metni"
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2004 ve 12.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında isim düzeltilmesi ve tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tespit hükmü kurulmak suretiyle kabulüne dair verilen 09.02.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, 5 parsel sayılı taşınmaz maliki "Ratibe"nin isminin tapu kaydında "Radibe" olarak yazılı bulunduğunu ileri sürerek kaydın düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Birleştirilen ve yargılaması birlikte yürütülen davada da davacılar, 5 parsel maliklerinden "Hasan kızı Cavide Kanaro"nun tapuda "Hasan Tahsin kızı Cavide Kanaroğlu", Ratibe Gönen ve Sacide Özbek'in "Hasan Tahsin" olan baba adının "Hasan" olarak düzeltilmesini, ayrıca, Ratibe'nin bazı nüfus kayıtlarında "Ratile" olarak geçen isminin de "Radibe" olarak düzeltilmesini istemiş, bu istemlerini de Hazine ve Nüfus Müdürlüğü'ne yöneltmişlerdir.
Yargılama aşamasında kayıt malikleri ile davacıların murislerinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, kayıt malikleri ile davacılar miras bırakanlarının aynı kişi olduğu ancak, tapu kaydında ve nüfus kayıtlarında birtakım çelişkiler bulunduğu, bu çelişkilerin tapudaki intikalleri engellediği, davacıların tespit istemekte hukuki yararlarının bulunduğu gerekçesiyle tespit hükmü kurulmuştur.
Hükmü davalı Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili temyize cevap dilekçesi ile birlikte davalı Hazine aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, bu nedenle temyiz istemlerinin dayanağının kalmadığını savunmuştur.
Dava, tapu kaydında malik isimlerinin hatalı yazıldığı iddiasıyla, kayıttaki ismin düzeltilmesi, ayrıca, nüfus kayıtlarındaki aynı kişinin isminin farklı yazılması nedeniyle de nüfus kayıtlarındaki hataların da düzeltilmesi ve tapu kaydında buna göre düzeltme isteği ile açılmış,"yargılama aşamasında istem, kayıt maliklerinin davacılar miras bırakanları olduğunun tespitine dönüşmüştür.
Bilindiği gibi, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun için de kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur.
Eldeki davada da, mahkemece, kayıtlardaki farklı yazımlar saptanmış, tapuda malik olan kişilerin davacıların miras bırakanları olduğu tespit edilmiştir. Mahkemenin mevcut kanıtlara göre kayıt maliki ile isminin düzeltilmesini istediği kişilerin aynı kişi olduğunun tespitinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak bu tespit, eda davası niteliğindeki isim düzeltme davasındaki edanın dayanağı olan hak ve hukuki münasebetin tespitidir. Diğer bir anlatımla, bu tespitten sonra, tapu kayıtlarında malik isimlerinin düzeltilmesine karar verilmelidir. Zira;
Bağımsız bir tespit davasının dinlenebilmesi için diğer genel dava şartları dışında özellikle davacıların bu hukuki münasebetin mevcut olup olmadığının hemen tespitini talep etmekte hukuki bir yararları bulunmalıdır. Çünkü, her davada aranması gereken hukuki yarar, tespit davalarında önemini öncelikle gösterir. Gerçekten, bir hukuki münasebetin mevcut olması keyfiyeti davacıya başlı başına tespit davası açma yetkisi vermez.
Hal böyle olunca ve davacı, istemini tespit hükmü verilmesi şeklinde sınırlandırdığına göre Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğundan, Hazine ve Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise, istemin niteliği gereği pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 23.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.