05 / 05 / 2024

The Sofa Hotel'de Taraz İstanbul koleksiyonu!

The Sofa Hotel'de Taraz İstanbul koleksiyonu!

Tülay Arazın hayat verdiği Taraz İstanbul, geleneksel çini sanatımızın en parlak örneklerini oluşturan İznik çinilerinin motiflerini yastık ve örtülerde kullanarak, gelenekseli modernle buluşturan zamansız bir koleksiyonla basın ve davetlilere tanıtıldı



İznik çinilerinden ilham alan Taraz İstanbulun basın lansmanı, The Sofa Hotel İstanbulda davetlilerin ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Katılımcıların, Osmanlı çinilerinin benzersiz motiflerinin işlendiği yastık ve örtülerden oluşan koleksiyona büyük ilgi gösterdiği akşamda geleneksel sanatımıza getirdiği modern dokunuşla Tarazı yaratan Tülay Araz çalışmalarının detaylarını ve her ürünün hikayesini katılımcılara aktarma fırsatı buldu.

Taraz, Tülay Arazın geleneksel Türk el sanatları ve Türk kültürüne tutkusunun haute couture vizyonuyla birleşmesinin ürünü olarak ortaya çıktı. İznik çinilerinin motiflerinden ilham alan Tarazın 2011-2012 Sonbahar/Kış koleksiyonundaki el işlemesi parçaların her biri Osmanlı padişahlarının zevce ve kızlarının adlarını taşıyor. Hekimoğlu Ağa Paşa Camii, Nurbanu Camii, Muradiye Camii gibi çinileriyle meşhur Osmanlı camilerinin yanı sıra, Kahire İslam Müzesi, Paris Louvre Müzesi ve İstanbul Sadberk Hanım Müzesi gibi müzelerde sergilenen özel çinilerden de esinlenen parçalar, hikaye ve motiflerinin kökeni hakkında bilgi içeren özel bir pasaportla birlikte satılıyor. Nadide çini motiflerinin, Orta Anadoluda küçük bir kumaş fabrikasında ve Güneydoğu Anadoluda eski el tezgahlarında üretilen kumaşlara işlenmesiyle hazırlanan yastık ve örtülerde cam ya da metal boncuklar, metal plakalar ve boncuk oyaları haricinde Swarovski kristallari de kullanılarak, haute couture ruhu evlere taşınıyor. Taraz, bordo, lacivert, siyah, yeşil ve krem renginin baskın olduğu kış koleksiyonunun yanında, müşterilerinden gelecek talepler doğrultusunda, seçilen kumaş ve ipliklerle kişiye özel tasarımlar da yaratıyor.

Tülay Araz kimdir

Almanyada mimarlık eğitimi alan Tülay Araz, Türkiyeye dönüşünün ardından da uzun süre mimar olarak çalıştı. Daha sonra mümessillik sektöründe bir Amerikan şirketinin müdürlüğünü üstlendi, ancak içindeki sanat sevgisiyle 1990 yılında başladığı resim çalışmalarını Meryem Arıcan Atelyesi, Mehmet Güleryüz Atelyesi ve Mahir Güven Atelyesinde sürdürdü, 7 kişisel sergisinin dışında 10a yakın karma sergiye de katıldı.

14 yaşından beri devam ettirdiği profesyonel düzeyde dikiş çalışmalarını sanat ve tasarım tutkusuyla birleştirmek isteyen Tülay Araz,  evine bir türlü istediği gibi örtüler bulamamasından yola çıkarak ev tekstili ürünlerine yöneldi. Almanyada büyüdüğünden Türk kültürüne büyük ilgi duyan Araz çok etkilendiği İznik çinilerini koleksiyonuna tema olarak seçti.  İşlemeye eski yorgancılarda gördüğü işleme tarzı ile başladı, ancak zamanla kendi özel tarzını geliştirdi. Bazı boncuk işlemelerinde Balıkesir yöresine ait başörtü oyalarını, kumaş olarak ise Gaziantepin yöresel kumaşını, Ödemişin ham ipeklerini, özel bir fabrikada üretilen ham keten ve ipekleri, eski yatak örtülerinde kullanılan ve artık üretimi çok azalmış atlas sateni kullandı. Gerek işleme tarzı, gerek desen seçimleri ile ilham aldığı geleneksel sanatlara minimal ve modern bir yorum getirdi.


Geri Dön