TMMOB, Datça Çevre Düzeni Planı revizyonuna itiraz etti!
TMMOB, büyük tartışma yaratan Datça’daki Çevre Düzeni Planı revizyonuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Muğla İl Müdürlüğü’ne itirazda bulundu. Oda, planla ‘turizm tesis alanlarının genişletildiğini ve gizli yapılaşmanın önünün açıldığını’ öne sürdü
TMMOB, büyük tartışma yaratan Datça’daki Çevre Düzeni Planı revizyonuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Muğla İl Müdürlüğü’ne itirazda bulundu. Oda, planla ‘turizm tesis alanlarının genişletildiğini ve gizli yapılaşmanın önünün açıldığını’ öne sürdü.
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı’nın Datça Bozburun’da yapılaşmanın önünü açan plan revizyonu tartışılırken, TMMOB 1 Nisan’da askıya çıkan Çevre Düzeni Planı revizyonuna itiraz etti. TMMOB itiraz dilekçesinde plan değişikliğiyle “turizm tesis alanlarının genişletildiğini ve gizli yapılaşmanın önünün açıldığını” öne sürdü. TMMOB, büyük tartışma yaratan Datça’daki revizyonla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Muğla İl Müdürlüğü’ne itirazda bulundu. TMMOB’un itiraz dilekçesinde planın hiçbir yerden görüş alınmadan dayatmayla oluşturulduğunu savunarak, “Bundan sonraki süreçlerde hazırlanacak olan alt ölçekli planların da bakanlık yetkisiyle onanması durumunda planlamaya ilişkin bu sürece, yerel yönetimlerin dahil edilmemesinin önü açılmış olacaktır” uyarısında bulundu. TMMOB, itiraz dilekçesinde şu noktalara dikkat çekti:
KURUL görüşü yok
“1/25.000 ölçekli Datça-Bozburun Çevre Düzeni Planı Revizyonunun güncellenmiş, arkeolojik, kentsel SİT sınırlarına ve doğal SİT sınırlarına göre hazırlanmadığı görülmüştür. Bu planda Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun herhangi bir görüşüne de rastlanmadığından 2863 sayılı Koruma Kanunu’na aykırı bir durum oluşturmaktadır. Doğal ve arkeolojik SİT derecelerinde değişiklik yapılarak bu alanlarda turizm alanları, yerleşim alanları, günübirlik alanlar ve kamping alanlarının planlandığı görülmüştür. Maden ocakları işletme ve rezerv alanları planda gösterim olarak işaretlenmiş olup bu konuda verilmiş ruhsat ve izinlerden bahsedilmediği gibi, orman alanında gösterilen maden alanlarının ne kadarlık alana yayılacağı koordinatlarla birlikte planda açıklanmalıdır. Çok geniş alanlarda maden ocakları izinlerinin verildiği bilinmektedir.
Çeşitli koylarda planlanan günübirlik tesis alanlarının ve kamping alanlarının daha sonraki süreçlerde amacının dışına çıkılarak farklı kullanımlara dönüşeceği endişesi oluşmuştur. Örneğin, Hisarönü Körfezi’nde SİT paftalarında 1. Derece Doğal SİT alanı olarak belirlenmiş koylarda kamping alanları oluşturulmuştur. Çok küçük ve korunan koylardaki günübirlik tesis alanları iptal edilebilir. Bölge parklarının imara açılması amacının dışında kullanımlar getireceği endişesi yaratmaktadır.
GİZLİ YAPILAŞMA ENDİŞESİ
Doğal karakteri korunacak alanlarda plan hükümlerinin toplam inşaat alanı 150 metrekare şeklindeki imar yoğunluğunun 2-B uygulamalarıyla birlikte farklı kullanımlara dönüşebileceği ve gizli bir yapılaşmanın önünü açabileceği endişesi oluşmuştur. Bu alanlardaki barınma, tarım ve hayvancılıkla ilgili yapılaşma koşulları yeniden belirlenmelidir. Tüm bölge genelinde önceki çevre düzeni planlarındaki alanlara göre turizm tesis alanlarının büyütülmüş, genişletilmiş olduğu görülmektedir.”
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu plana 60 gün içinde dava açma hakkının bulunduğunu kaydederek, “Büyük otel bazında bölgede yaygınlaşma olacak. Bölge, deniz ekosistemi açısından çok önemli” dedi.
Belediye de karşı görüşte
PLAN revizyonunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu iddia eden TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, “Şu anda planlar için dava hazırlığı içindeyiz” dedi. Muhçu, plan revizyonuyla ilgili Muğla Belediyesi’nin karşı görüşü olduğunu belirtti. Muhçu, şöyle konuştu: “Sadece Datça ile ilgili değil, Fethiye, Dalaman, Köyceğiz gibi kıyı alanlarıyla ilgili de yeni planlar yapılmış. Onların da kısa sürede askıya çıkacağıyla ilgili bilgiler geliyor. Aralık 2012’de eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ‘bütün kıyı alanlarının planlarını yapıyoruz’ adiye açıklama yapmıştı. O tarihten itibaren bu çalışmaların başlatıldığını biliyoruz. Çalışmalar yürürlüğe giriyor. 3670 Sayılı Kıyı Yasası gereği kıyı bandında yapılaşma yasağı var. Datça’da planlarla kamu tesislerinin de yıkılıp yapılaşmaya açılmasının önü açılıyor.”
Kaçak yapılara af endişesi
‘DİNLENME tesisi’ yerine ‘turizm, ticaret merkezi’ fonksiyonlarının gündeme getirilmesinin planlandığını ileri süren Eyüp Muhçu, “Kıyı bandındaki kamu dinlenme yerlerine yönelik de betonlaşma söz konusu olacak. Kıyıdaki kamu tesislerinin dışında fiilen yapılan binalar var. Yeni hazırlanan planlar bu gibi yapılara da af getirebilir. Otel ve işyeri gibi kaçak binalar var. Bunların da yasalaştırılması söz konusu olabilir. Datça’daki planlar bu işin başlangıcını oluşturuyor. 2012 yılında kıyılara yönelik başlatılan planlar korkunç değişiklikleri beraberinde getirir. Dava metninde bunun Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere ve AB kentsel şartına aykırılıklarını da ifade edeceğiz” diye konuştu.
Erdinç Çelikkan/Hürriyet