TOBB, müteahhitlerin örtülü kazanç algısına tepki gösteriyor!

TOBB Türkiye Müteahhitlik Hizmetleri Meclisi Başkanı Erdal Eren, yıllara yayılan inşaat ve onarım işlerinde, şirket ortaklarının hesap döneminin sonundaki kar dağıtımını beklemeden, hesap dönemi içinde şirket kaynaklarını kullanmalarının, örtülü kazanç dağıtımı olarak nitelendirilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.

Türkiye Müteahhitlik Hizmetleri Meclisi toplantısı, Erdal Eren başkanlığında, özel sektör, kamu kurumları ve sektörel kuruluşların temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Toplantıda, kamu ihale mevzuatı, yapı müteahhitlerinin kayıtları, inşaat işçilerinin belgelendirilmesi, yıllara yayılan işlemlerde kar dağıtımı ve örtülü kazanç uygulaması gibi konular görüşüldü.

Meclis Başkanı Eren, yıllara yayılan inşaat ve onarım işlerinde, şirket ortaklarının hesap döneminin sonundaki kâr dağıtımını beklemeden, hesap dönemi içinde şirket kaynaklarını kullanmalarının, örtülü kazanç dağıtımı olarak nitelendirilmesini doğru bulmadıklarını belirtti. Kurum kazancının hesaplanması sırasında, bu şekilde dağıtılan örtülü kazançların indirimine de izin verilmediğini hatırlatan Eren, bunun şirketlerin ortakları bakımından çok ağır sonuçlar doğuran bir uygulama olduğunu bildirdi. Eren, yıllara yayılan taahhüt yöntemi ile stopajın kaldırılması, her şirketin yaptığı işleri yıllık olarak kar-zarar şeklinde beyan etmesi ve varsa vergisini ödemesi yönünde düzenleme yapılmasını istedi.

"Özel sektörün görüşleri dikkate alınmalı"

Toplantıda kamu ihale mevzuatı ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi veren Kamu İhale Kurulu (KİK) temsilcilerine sektörün beklentileri ve talepleri aktarıldı.

Meclis Başkanı Eren, mevzuat değişiklikleri yapılırken, sonradan çıkabilecek aksaklıkların önlenmesi ve mevzuatın pratikte de uygulanabilir olabilmesi için özel sektör görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Asfalt Müteahhitleri Derneği (ASMÜD) Başkanı Tuncer Ertan da, sektördeki sivil toplum kuruluşları tarafından mevzuat ile ilgili çok kapsamlı ve detaylı çalışmalar yapıldığını ve kamunun mutlaka bunlara kulak vermesi gerektiğini dile getirdi.

"İhaleler salonda karara bağlanmalı"        

Toplantıda söz alan Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası (TİMSE) Başkanı Nazım Aygün, ihalelerin sonuçlandırılmasının çok zaman aldığından ve spekülasyona neden olduğundan, evrakların daha sonra takdim edilmesi şartıyla, ihalelerin salonda karara bağlanması gerektiğini dile getirdi. Aygün, ayrıca, fiyat farkının idareler tarafından farklı uygulanmasının sektörde sorunlara sebep olduğunu ve restorasyon ile onarım işleri anahtar tesliminde risk yüksek olduğundan, teklifin birim fiyat üzerinden yapılması gerektiğini ifade etti.

"Arşiv çalışmasından öteye geçmeli"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Vekili Bülent Ercan da, "Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik"in ruhsata tabi tüm yapıları kapsadığını, ister kamuya, ister özele ait olsun yapı ruhsatı düzenlenebilmesi için, müteahhitlerin sistemden kayıt numarası alması gerektiğini, böylelikle "ulusal adrese dayalı yapı ruhsatı formu" düzenlenebileceğini belirtti.

Toplantıda sektör temsilcileri, bu yönetmeliğin kapsam olarak çok dar olduğu ve ruhsata tabi yapıların farklı yüklenicileri bulunduğu üzerinde durdu. Bu sebeple, yönetmelikte kamu ve özel sektör yüklenicilerinin ayrı ayrı ele alınması ve bu ayırıma göre düzenleme yapılması gerektiğini bildiren meclis üyeleri, yapılan düzenlemenin iyi bir başlangıç olsa da bir arşiv çalışmasından öteye geçmesi gerektiğini, müteahhitlik mesleğinin standartlarının oluşması için getirilen kayıt şartının, yeterli bir kriter olamayacağını savundu.
 

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Genel Sekreteri Necati Ersoy ise bu düzenlemenin bir başlangıç olarak ele alınması ve mutlaka devamının getirilmesi gerektiğini bildirdi. Ersoy, bu karmaşık yapının iyi analiz edilerek, kuralların ona göre belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Toplantıda ayrıca, ihalelerin uygulama aşamasında görülen itilafları çözmek için kurulan Yüksek Fen Kuruluna firmaların ve sivil toplum kuruluşlarının başvuru hakkının bulunmadığı hatırlatılırken, Bakanlığın yeniden yapılanma sürecinde bu sorunun çözülmesi istendi.

AA