Trakya Platformu'ndan Kanal İstanbul projesine itiraz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çılgın proje olarak nitelendirdiği ve gündemden düşmeyerek tartışmalara neden olan Kanal İstanbul, yalnızca İstanbul’u değil, Kırklareli'ni de etkisi altına alacak. Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, konuya ilişkin konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çılgın proje olarak nitelendirdiği ve gündemden düşmeyerek tartışmalara neden olan Kanal İstanbul, yalnızca İstanbul’u değil, Kırklareli'ni de etkisi altına alacak.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Hazal Ocak'ın haberine göre; Kanal İstanbul'un son askıya çıkan imar planlarında kanal kapsamında iptal edilen Sazlıdere Barajı yerine İstanbul Avrupa yakasının su kaynaklarının saklanabilmesi amacıyla Kırklareli’ne Balaban ve Demirköy barajlarının yapılacağı ileri sürüldü.
Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, “Kanal İstanbul ile kaybedilecek olan su kaynaklarının yerine Istrancalar’ın sularının kalanları da İstanbul’a gideceği açıktır. Ama tüm bunları planlayan, onaylayanlar burada yaşayanlara, bize sormuyor. Bizi ve burada yaşayan tüm canlıları yok sayıyorlar” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz ay tartışmalara neden olan ve gündemden düşmeyen çılgın proje Kanal İstanbul ile ilgili 3. Etap Revizyon imar planını askıya çıkardı. Plan raporunda yer alan “Hidrolojik Yapı” kısmında dikkat çekici bir detay fark edildi. İstanbul’da büyük nehir ve ırmaklar bulunmasına rağmen, mevcut su havzalarından beslenen, çok sayıda akarsu ve dere de olduğu belirtilen kısımda; bu kaynaklardan içme suyu şeklinde yararlanıldığı ve bu kaynakların belli başlı 7 adet şehre yakın su toplama rezervuarını beslediğine dikkat çekildi. Rezervuarlar arasında Sazlıdere Barajı da bulunuyordu.
İKİ YENİ BARAJ
Rapor verilerinde, 4 Haziran 2015'teki İSKİ Genel Müdürlüğü yazısının altı çizilerek, “Planlanan suyolu güzergâhının Sazlıdere Barajı üzerinden geçmesi ile devre dışı kalması halinde İstanbul Avrupa yakası su kaynakları potansiyelinin muhafaza edilebilmesi için Sazlıdere Barajı’nın yerine Balaban Barajı’nın (Kırklareli) ve Demirköy Barajı’nın (Kırklareli) içme suyu amaçlı planlandığı belirtilmektedir” denldi.
ULUSLARARASI ETKİLERİ OLUR
Konuyla ilgili dikkat çeken değerlendirmeler yapan ve açıklamalarda bulunan Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, "İstanbul’un havasının ve suyunun kaynağı Istrancalar’dır" dedi. Göksal Çidem, şunları kaydetti:
"Kanal İstanbul projesine itirazlarımızı yaptık. İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacak. İstanbul’un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacak. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacak.”
Yalnızca İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanlarının projeyle yok olacağını dile getiren Çidem, şöyle konuştu:
“Bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecek. Planlarda, yok olacak su kaynakları yerine Demirköy ve Balaban barajlarından su temin edilecek deniyor. İyi de buralarda henüz baraj yok. Balaban Deresi üzerine planlanan baraj sadece ulusal değil, uluslararası biyocoğrafyayı da etkileyecektir. Balaban Deresi, Rezve (Mutlu) Deresi’ne akar. Rezve ise Bulgaristan sınırımızı çizer. Rezve Deresi ve çevresi Bulgaristan Istranca Doğa Parkı içinde kalan koruma alanı içindedir. Istranca Park Bulgaristan topraklarının yaklaşık yüzde 1 kadar bir alanı olup, tamamı koruma altındadır. Planlanan Demirköy Barajı’na bakacak olursak; Demirköy derelerinin toplam su miktarı yıllık 129 milyon metreküp olup, bölgenin toplam su ihtiyacı yılda 86 milyon metreküptür. Geriye kalan yılda 43 milyon metreküp suyun İstanbul’un su ihtiyacını karşılamaya katkısı ise yatırımla kıyaslanamayacak kadar azdır.
KIRKLARELİ İSTANBUL’A TESLİM
Kanal İstanbul projesinin yapılması halinde İstanbul’un şişmiş nüfusuna milyonlar ekleneceğinden ek nüfusun artan su talebi bu barajlar üzerinde büyüyen baskılar oluşturacaktır. Ve hatta Kırklareli’nin diğer dereleri üzerinde yeni barajlar kurulması da gündemde. Bu, tüm su varlıklarını İstanbul’a teslim etmiş bir Kırklareli anlamına gelecektir.”
