28 / 12 / 2024

Turizmde doğru analiz yapan kazançlı çıkacak!

Turizmde doğru analiz yapan kazançlı çıkacak!

Türkiye'de otelcilik sektörünün doğru analizler gerçekleştirerek sağlıklı yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Butik ve konsept otelcilik yatırımları, doğru yatırım açısından büyük önem kazanıyor. Turizmde doğru analiz yapan kazançlı çıkacak.



EVA Gayrimenkul Değerleme, otelcilik sektörünü mercek altına aldı. Araştırmaya göre Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın 6'ıncı büyük turizm ülkesi konumuna yükselen Türkiye'de otelcilik sektörünün doğru analizler gerçekleştirerek sağlıklı yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Butik ve konsept otelcilik yatırımları, doğru yatırım açısından büyük önem kazanıyor.


EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, dünya turizm sıralamasında son iki yıldır 6'ıncı sırada yer alan ve turizm gelirleri itibariyle 2012 yılına kıyasla 2013 yılında yüzde 11, son 10 yılda ise yüzde 133 artış gösteren turizm sektörünün, Türkiye otelcilik sektörünün itici gücü olduğunu; 40 milyona dayanan yabancı turistin seyahat amaçları ve konaklama tercihlerine bağlı olarak otelcilik sektörünün doğru yatırımlara yönelmesi gerektiğini söyledi. Otelcilik sektöründe yaşanan trendleri turizmde yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri bir araştırmayla değerlendirdiklerini belirten Yazıcı, ortaya çıkan bulguların otelcilik sektörü için kılavuz niteliği taşıdığını vurguladı.


Otelcilik sektörü çok yönlü bir gelişme içinde


Türkiye'de Marriott, Hochtief, Hyatt, Hilton, Kempinski, Mövenpick, Four Seasons, Barcelo, Carlson, Intercontinental, Accor, Motel One, Jumeriah, Ritz Carlton, Swiss Hotel, Sheraton,  Radison Blue, Best Western, TUI, Shangri La, Raffles, WOW, Conrad, Holiday INN, Ibıs, Ramada gibi dünyanın önde gelen otelcilik firmalarının otelleri ve devam eden yatırımları bulunduğunu anımsatan Yazıcı; genel bir değerlendirmeyle belli bir dönem boyunca Ege ve Akdeniz sahil şeridinde kıyı turizminin öne çıktığını ve kent otelciliğinin ikinci planda tutulduğunu, ancak 2000'li yıllardan sonra yaşanan ekonomik istikrar ve artan iş hacmi nedeniyle kent otellerine yönelim olduğuna vurgu yaptı. 


Küresel krizin etkilerinin iyice azaldığı günümüzde turizm sektöründe yeni yatırımların hız kazandığını ifade eden Yazıcı, kriz döneminde gelen yabancı turist sayısında ve elde edilen turizm gelirlerinde büyük düşüşlerin yaşanmaması nedeniyle, 2005 ile 2007 yılları arasındaki üç yıllık yatırım atağının ardından, 2008 yılında durdurulan yatırımların günümüzde yeniden hız kazandığını belirtti. Yazıcı, 2009 yılında yürürlüğe giren yeni teşvik sisteminin özellikle Anadolu kentlerindeki turizm yatırımlarını arttırdığına dikkat çekti.


Dünya turizm trendleri dikkate alınmalı


Yaşanan yoğun rekabet nedeniyle Türkiye'de yatırımların önemli bir bölümünün mevcut otellerin renovasyonu ve genişletilmesine yöneldiğini belirten Yazıcı, ancak dünyada gelişen turizm trendlerine, Türkiye’nin kapasitesine ve altyapısına bakıldığında; sürdürülebilir turizm açısından marina, kongre, sağlık, spor, golf turizmi ve kruvaziyer limanlarında eksiklikler görüldüğünü, yatırımlarda öncelik verilebilecek alanların ise bunlar olduğunun altını çizdi. Yazıcı, son dönemlerde birçok ülke ile yapılan vize anlaşmalarının tam olarak uygulamaya geçmesinin ardından, özellikle sınır illerinde otel yatırımlarının da artacağı öngörüsünde bulundu.


Turizm hedefleri göz önünde bulundurulmalı


Önümüzdeki 10 yıllık dönemi kapsayan bir zaman dilimi için Türkiye'nin turizm hedeflerinin belirlendiğini söyleyen Yazıcı, otelcilik sektörünün gerçekleştireceği yatırımlarda bu hedefleri göz önünde bulundurmasının yatırımların verimliliği bakımından büyük önemi olacağını ifade etti. Hükümetin turizm sezonunu yılın tüm mevsimlerine yaymak amacıyla tematik bir yaklaşım ve turizm koridorları geliştirdiğini, ardından çalışmaları yürütmeye başladığını kaydeden Yazıcı; küresel ve bölgesel ölçekte başta İstanbul olmak üzere İzmir, Antalya ve Ankara'nın turizmin geliştirileceği şehirler olacağını belirtti. Yazıcı ayrıca, birçok şehrin kültürel ve tarihsel geçmişi nedeniyle destekleneceğini, doğal sıcak su kaynakları olan şehirlerin ise sağlık ve termal turizm illeri olarak desteklenmesinin öngörüldüğünü ifade etti.



Geri Dön