Türk firmalarının mağaza sayısı 91 ülkede 2 bin 600'e ulaştı!

 

Dünyada Türk markaların dönemi başladı... Artık New York'un, Londra'nın en işlek caddelerinden adını bile duymadığınız ülkelerin en ücra köşelerine kadar her yerde bir Türk markasıyla karşılaşmak mümkün. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) verilerine göre son 2 yılda Türk markaların dış pazarlardaki varlığı yüzde 100'ün üzerinde arttı. 91 ülkede Türk markaları, kendi mağazalarında faaliyet gösteriyor. BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz'la yurtdışı atağındaki Türkleri konuştuk..    - Ne oldu da Türk markalar atağa kalktı 2 yıl önce BMD'nin yönetimi değiştiğinde hangi ülkede kaç mağaza vardı diye baktık. Yurtdışı mağaza sayımız 1150 idi. Şimdi 91 ülkede 2 bin 600 mağazaya çıktık. 2023 hedefimiz ise 25 bin mağaza. Kişi başına 10 bin dolar gelir seviyesi enteresan bir dönüm noktası gibi görünüyor. Markalı ekonominin başladığı nokta olarak düşünülebilir. İtalya, İspanya örneklerinde de böyle gerçekleşmiş. Türkiye’de de benzer bir gelişme oluyor.  - 10 bin dolar ne ifade ediyor 10 bin dolar gelir seviyesi geniş bir orta kesim demek. Orta sınıfın büyümesiyle önce Türkiye'nin pazarı büyüdü, Türkiye'de büyüyen pazar da birçok markayı büyüttü. Türk markaları içerde belli bir büyümeye ulaşınca artık Türkiye onlara yetmemeye başladı. Son 10 yıldaki istikrarın da buna etkisi çok fazla.  - Bizim için hangi pazarlar cazip BMD olarak 17 ülke için özel ülke raporları hazırladık. Burada bir nevi hedef gösterdik. Öne çıkan ülke ise Rusya oldu. Zaten en fazla mağazamızın bulunduğu ülke de Rusya şu anda. Türk markalarının ekonomik potansiyeli bence eski Osmanlı İmparatorluğu sınırları ve Rusya'da. İkinci adım olarak da Uzakdoğu düşünülmeli.   'KELEPİR'LER FIRSAT DEĞİLDİR - Avrupa'da çok satılık var... Bu bir fırsat olabilir mi  Bir marka niye kelepir olur ki Artık büyüyemiyordur. Avrupa pazarı bugün Türk markaları için en cazip pazar değil. Çünkü büyümüyor. Bizde yıllardır Avrupa’ya gidelim kompleksi vardı. Çevremizde çok verimli pazarlar var. Niye Avrupa'ya gidelim ki, moda olarak onlardan geride de değil, ilerideyiz. Onlar bize gelsin. Türkiye'nin kuzeyinde ufak ama sağlıklı, gelişen pazarlar var. Sırbistan, Makedonya Kosova gibi Eski Yugoslavya cumhuriyetleri büyümek için çok cazip pazarlar. Birleşik Arap Emirliklerinde de çok ciddi bir potansiyel var.  Kriz geçtikten sonra Ortadoğu ile Kuzey Afrika'da ve Uzakdoğu'da ciddi fırsatlar olacak.   ALMANYA YERİNE AZERBAYCAN! - Markalar Avrupa'da vakit kaybetmesin diyorsunuz...  BATI Avrupa yaşlı bir nüfus. Ortalama yaş 50'ye yakın. Bu gündelik hayatı, vücut tipi, modaya bakışı açısından çok önemli. Bu yapıyı alıp yaşlı nüfuslu bir yere götürünce problem başlıyor. Mesela Azerbeycan'ın demografik yapısı Türkiye'ye benziyor. Gidip Almanya'da 20 mağaza açsam kim fark eder. 300 mağaza açmak lazım ki fark edilsin. Oysa Azerbaycan'ın iki mağaza açıp fark edilebilirsiniz.   Çin'in zevki kesinlikle Avrupai değil - 'Büyük markalar Avrupa'dan çıkar' mantığı değişiyor mu  HAZIR giyimde böyleydi ancak artık bizim dönemimiz geldi. Şimdi bizden çıkıyor. Türk markaları gittiği her yerde rakiplerle mücadele edebiliyor. TÜİK rakamlarına göre de hazır giyim sektörünün büyüklüğü 45 milyar lira. 50 milyar dolar büyüklüğü olan bir hazır giyim pazarından bahsediyoruz. Dünyada Çin’den sonra ikinciyiz aslında.  - Türkiye'den başka fark ortaya koyan başka ülke var mı İtalya sıkıntıda. Çin'in kendi markaları var ama onlar bizim kadar batı zevkine açık değiller. Biz ise batıdaki zevke de doğudaki zevke de yakınız. Sektöre giren yeni tasarımcılar çok yetenekli. Bu süreçte Türkiye ile birlikte Kore de kendini bir yere konumlayacak ülkeler arasında olabilir. - Ama batılı markalar hala başarılı... Evet, batı markalarıyla büyümeye devam ediyor. Avrupa pazarı sıkıntılı ama Avrupa markaları dünyada hızlı gelişimi sürüyor. İspanya'da tek bir grubun cirosu 16 milyar euro.   Ya lüks olacaksın ya makul fiyatlı - Hangi segmentler daha avantajlı Büyüyen iki segment var. Bunlardan birincisi lüks. Çünkü dünyada harcayabileceğinden fazla parası olan büyük bir kesim var. Bir diğer hızlı büyüyen segment ise makul fiyatlılar. Bu ikisinin ortasında bir dünya markası çıkarmak çok zor.   İlk adımı atmak çok zor - Dışarda mağaza açmak, AVM'ye girmek kolay mı  HER işin başı çok zor. İlk mağazalar, ilk yıllar çok zordur. İlk girişimlerde zorlanılır ve hata yapılır. Ama zaman içinde bir formül oturtulur ve işler kolaylaşır. Riski de var. O riski iyi hesap edip, o riskin şirketin hayatını etkilemeyecek boyutta olmasını sağlamak lazım. Herkes kendi formülünü kendi bulmak zorunda. 10 yıl önce tutan formül şimdi tutmayabilir. Herkesin özgün bir yolu olmalı. Mesela şimdi de e-ticaret hızlı büyüyor. Oradan da markalar çıkıyor. Standart formüllerle bunu tanımlayamayız. Akşam