Türk mimarlar Londra Tasarım Bienali'nde çıkarma yapacak!
Türkiye’nin önemli iki mimarlık firması eylülde Londra’da tasarımlarıyla adlarından söz ettirecek. Autoban, ‘Tasarımla Ütopya’ temalı, ilk kez gerçekleşecek Londra Tasarım Bienali’ne, İKSV’nin desteğiyle, dilek ağacından ilham alan ‘Dilek Makinesi’ projesiyle katılıyor.
Türkiye’nin önemli iki mimarlık firması eylülde Londra’da tasarımlarıyla adlarından söz ettirecek.
Autoban, ‘Tasarımla Ütopya’ temalı, ilk kez gerçekleşecek Londra Tasarım Bienali’ne, İKSV’nin desteğiyle, dilek ağacından ilham alan ‘Dilek Makinesi’ projesiyle katılıyor.
Autoban’ın kurucuları Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar ‘Dilek Makinesi’ için kaosla sürekli mücadele etmek zorunda kalmadan daha olumlu bir geleceğe dair bir fikrin veya hayalin dile getirilememesinden yola çıktıklarını anlatıyor.
Ne zaman, nerede?
7-27 Eylül, Somerset House.
73 yıl sonra değeri anlaşıldı
Diğer proje ise Tabanlıoğlu Mimarlık’a ait.
Londra Tasarım Festivali’ne Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanı için yaptıkları bir enstalasyonla katılıyorlar.
Murat Tabanlıoğlu, ‘Kürk Mantolu Madonna’nın Türk edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli eserlerinden olduğunu belirtiyor: “Yayımlandıktan 73 yıl sonra kısa süre önce İngilizceye çevrilen romanı, Londra’da yeni kitlelerle tanıştırmak istedik.”
‘Kürk Mantolu Madonna’, İngilizcede Maureen Freely’nin çevirisiyle yayımlandıktan sonra İngiliz gazetelerinde “Hâlâ Orhan Pamuk romanlarını bile geçiyor” diye sık sık yer alıyor.
“Romanın ana fikri, insanların ilk görünüşleriyle değerlendirilmemesi gerektiği. Bizim enstalasyonumuz ‘Beloved / Reading Room’ da ilk bakışta kocaman siyah bir kutu olarak gözüküyor. Yakınına gelip içine baktığınızda kitabın içindeki hayata tanık oluyorsunuz” diyor Murat Tabanlıoğlu.
“İnsan beyninin bir kitabı okurken hayal etme şeklinin fiziksel ve çok duyulu bir temsili” diye özetliyor.
Ziyaretçiler, ayna üzerindeki çatlaklardan bakarak, romanın önemli sahnelerinin sinema teknikleri, nesneler, metinler, ışık ve sesle canlandırılmasına tanık olabilecek.
Ne zaman, nerede?
17-25 Eylül tarihlerinde, Victoria & Albert Müzesi.
Heyecanla bekliyoruz.
Milliyet/Çağdaş Ertuna