Türk müteahhitlerin Maraş heyecanı!
KKTC’nin 1974’ten beri kapalı olan Maraş kenti yerleşim ve imara bugün açılıyor. Türk müteahhitler bölgenin yeniden inşasında bulunma planları yaparken, hukuki zeminin oluşturulmasını ve uygulama modelinin de belli olmasını bekliyor.
Son günlerde hareketli günlere ev sahipliği yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan bu yana kapalı olan ‘hayalet kent’ Maraş’ı bugün yerleşime ve imara açarak, ‘turizmin başkenti’ haline getirmek için hazırlanıyor. Dünya'dan Leyla İlhan'ın haberine göre; KKTC’nin 46 yıldır kapalı olan Maraş’ı yeniden açma çalışmaları Türk müteahhitleri de heyecenalandırdı. Türkiye’nin önde gelen müteahhitlik firmaları da bölgedeki binaların dönüşümünde yer almaya hazır olduklarını belirtirken, Türkiye’nin kararını beklediklerini açıkladı.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, şirket olarak Maraş bölgesiyle ilgili yapılacak ihalelere katılmaya hazır olduklarını dile getirdi. “Bölgede yapılacak yatırımlarla uluslararası standartlarda projeler yapılacak. Maraş ve Kıbrıs’ın çehresi değişecek” diyen Durbakayım, “Çalışmalarda mevcudu koruyarak eskiye dönük otellerde yenileme yapılabilir” diye konuştu. Fakat şu ana kadar henüz resmi olarak bir çalışmanın başlamadığını vurgulayan Durbakayım, “Devletimiz de isterse mesleğimiz gereği Maraş bölgesinin yeniden turizme açılmasında yer almak isteriz” dedi.
Sinpaş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik de, “Devletimiz burayı açarsa biz de ilgilenebiliriz. Çünkü burası Akdeniz’in en güzel bölgelerinden bir tanesi. Birçok yatırımcı gibi biz de yatırımı düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
DEİK: OTELLERİN ÇOĞU İNGİLİZ ŞİRKETLERİN
DEİK Türkiye-KKTC İş Konseyi Başkanı Nazım Hikmet ise yatırımcının gelmesi için bölgedeki siyasi, hukuki ve ekonomik çalışmaların tamamlanması gerektiğini belirtti. “Henüz bölgenin hukuki durumu nedir, bölge ekonomik olarak nasıl ele alınacak konusunda bir gelişme yaşanmadı” diyen Hikmet, “Bu da konunun siyasi bir manevra olduğunu gösteriyor” dedi. Hükümetin bu konuda ciddi olarak yol alması için öncelikle bölgede bir envanter çalışması yapması gerektiğine dikakt çeken Hikmet, “Ancak bölge askeri alan olduğu için bir envanter çalışması yapılamadı. Benim gördüğüm kadarıyla siyasilerin elinde de hangi sokakta hangi ev, restoran ve 1974’te hangi oteller vardı konusunda bir envanter yok. Bu otellerin çoğunun sahibi İngiltere’de bulunan şirketler. Dolayısıyla öncelikle bir envanterin oluşturulması gerekir” şeklinde konuştu.
“Portekiz 50-100 yıl kiraladı, yatırımcı çekti “
Ayrıca Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin elinde Osmanlı’dan kalan bazı tapular bulunduğunu, bunların hukuki geçerliliğinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Hikmet, “Eğer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye’den yatırımcı çekmek istiyorsa bunun hukuki boyutunu netleştirmesi lazım. Örneğin Kıbrıs’taki duruma benzer bir örnek Portekiz’de yaşandı. Orada çok eski dönemlerden kalan evler vardı. Portekiz hükümeti bu evleri 50 ile 100 yıllığına kiralama yoluna gitti. Böylece yatırımcıyı çekmeyi başardı” dedi. Hazırlık yapmadan açılması durumunda sonucun fiyasko olacağına dikkat çeken Hikmet, burada uygulanacak modelin de netleştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Hikmet, tüm altyapı çalışmaları bittikten sonra şirketlerin çağrılması gerektiğini söyledi.