Türkiye'de konut projelerinde yer almayı hedefliyoruz!
Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Sinan Özedincik bugünkü yazısında İranlı işadamı German Ghanbari ile projeleri hakkında konuştu. İşte o yazı..
''Türkiye'de konut projelerinde yer almayı hedefliyoruz. Fakat daha öncede bahsettiğimiz gibi, hizmetimiz geniş bir bölgeyi kapsıyor ve sadece ülkemizin değil, bu geniş coğrafyanın projelerine markalarımızı sunmayı hedefliyoruz''
30 yıldır iç dekorasyon ürünlerinde yatırımları bulunan Hazar Group’un Başkanı İranlı işadamı German Ghanbari, “Türkiye’ye inanıyor ve güveniyoruz. İstanbul en güçlü olduğumuz noktalardan biri” dedi
1987'de kurulan ve iç dekorasyon ürünlerinde imalat, ihracat ve ithalat yapan Hazar Group, yurtiçi ve yurtdışında otel, hastane, okul, saray, konut gibi projelere de iç mimarlık hizmeti sunuyor. Christopher Guy, FineArt Lamps, Eichholtz, Artemis Home, Brabbu, Costantini Pietro, Box Furniture, Munna, Koket, Boca Do Lobo, Annibale Colombo, Jan Kath, Topart, WinnDevon gibi dünya devi markaların Türkiye distrübütörlüğünü yürüten grup, mobilyadan aydınlatmaya aksesuardan aynaya kadar dekoratif obje ve ürünlerde sektörünün önde gelen oyuncuları arasında yer alıyor.
Hazar Gruop'un Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ise 1980 sonrası İran'dan öğrenim için ailesiyle birlikte Türkiye'ye gelen German Ghanbari yürütüyor. "Lise ve üniversite eğitimime İstanbul'da devam ettim. İTÜ'de elektronik haberleşme okudum" sözleriyle Türkiye'deki ilk yıllarını anlatan Ghanbari, "Türkiye'ye inanıyor ve güveniyoruz. Tahran, Bakü ve İstanbul bizim en güçlü olduğumuz noktalar" diyor.
İranlıların Türkiye'yi çok sevdiğini anlatan Ghanbari, bunu iki ülkenin kültürünün birbirine yakın olmasına ve Türkiye'yle İran arasındaki çifte vatandaşlık anlaşmasına bağlıyor. Kuzu Group'a ait Ataköy Sea Pearl projesinde bir araya geldiğimiz Ghanbari ile sektörü, hedeflerini ve Türkiye'yi konuştuk.
25 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Ghanbari nasıl kuruldu?
30 yıl önce eşim İpek Ghanbari ile birlikte yola çıktığımız bir girişim hikâyesi bu aslında. 90'lı yıllarda, sektörümüzde çerçeve ihtiyacı vardı. Biz de özel, kıymetli ve ahşap çerçeveleri dünyanın dört bir yanından ithal ederek önemli bir açığı karşıladık. Hazar ismi ve çerçeve grubuna verdiğimiz Krea markamızla, onlarca bayinin yer aldığı bir ağ oluşturduk. Sayısız otel, hastane ve kurumsal şirketin duvarlarını giydirdik. Krea markamızla bayilerimize atölyeler kurduk, üretim tekniklerini anlattık. Bugüne kadar sektöre 25 milyon dolarlık yatırım yaptık.
Distrübütörlük nasıl başladı?
2008'de Türkiye'de partner arayan Christopher Guy ile yolumuz kesiştiğinde yeni bir açılım peşindeydik ve bu bizim için güzel bir fırsat oldu. Christopher Guy yanında, Fine Arts Lamps'a ait aydınlatmaları Türkiye, Azarbaycan ve İran'da çeşitli projelerle buluşturduk. Bu iki markamızın ardından pek çok dünya markasının temsilcilikleri geldi.
2016 tüm sektörlerde zorlu geçen bir yıl olarak tanımlanıyor. 2017 hedeflerinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?
2017 yılına yeni bir showroom ile başlıyoruz. Mimarlara özel bir buluşma alanı oluyor bu mekan. Ticari projelerin çoğunun askıya alınması sebebiyle Türkiye'de konut projelerinde yer almayı hedefliyoruz. Fakat daha öncede bahsettiğimiz gibi, hizmetimiz geniş bir bölgeyi kapsıyor ve sadece ülkemizin değil, bu geniş coğrafyanın projelerine markalarımızı sunmayı hedefliyoruz. 2017 gerek İran gerekse Türkiye pazarında büyüme yılımız olacak.
Bundan sonraki hedefiniz ne?
Önümüzdeki 5 yılda yıllık 30-40 milyon dolarlık ciroya ulaşmayı hedefliyoruz.
İRAN 'DA HER YIL BÜYÜYORUZ
Yurtdışı yapılanmanızdan bahsedebilir misiniz?
Ben İran Azerisiyim. Yani Azerbaycan, İran ve tabii eşimin Türk olması sebebiyle Türkiye'ye yakınız. İran çok farklı bir coğrafya. Ticareti bilen, kültürel zenginliği çok, dünyayı uzun süredir ambargonun müsaade ettiği dar pencereden, göz kırpmadan seyreden, meraklı, heyecanlı, istekli bir hedef kitlemiz var.
İran pazarında bugün hangi konumdasınız?
İran'da 2010'dan bu güne gitgide artan bir trendle büyüyoruz. Ocak ayında ambargonun hafiflemesiyle birlikte dünya devi Birleşik Krallık ve Hollanda merkezli bir firmanın 7 katlı ofis binasına çok farklı ürünler vererek önemli bir işe imza attık. Fereşteh'de bir showroomumuz, güçlü bir ekibimiz var. Burası bir ağırlama ve proje çözümleme mekânı. Markalarımız ve ekibimiz mimarların hizmetinde. İran'da temsilcilik aldığımız markalar çok daha fazla.
Hazar Group'un Yönetim Kurulu Başkanı German Ghanbari, Kuzu Group'a ait Ataköy Sea Pearl projesini inceledi. Ghanbari, projeyi çok beğendiğini söyledi.
İŞİMİZE KATMA DEĞER KATIYORUZ
Ürün portföyünüzde kaç çeşit mobilya var?
50'den fazla firmanın temsilciliğini yapıyoruz. 50 dolara da 4 bin dolara da sandalye var. Hatta 45 bin dolara telkâri gümüşle yapılan koltuk da portföyümüzde bulunuyor.
En ucuz ürün kaç lira?
2 dolara da ürün var 250 bin dolara da... 500 bin liralık evde oturanlar da gelip bizden rahatlıkla ürün alabilir. Geldiği zaman piyasadan farklı şeyler buluyor. Biz katma değere inanıyoruz. Bir işi yaparken katma değer katabiliyorsanız o iş yürür. Komisyoncu değiliz, oradan alıp buraya satmıyoruz. Hizmetimiz malın seçiminden başlayıp ithalatını gerçekleştirip projeye yerleştirene ve satış sonrası servise kadar devam ediyor. Çin'den gelen bir misafirim "Sen yanlış yerde yatırım yapmışsın, bu konsept Çin'de, çok talep görür" dedi. Mesele sadece para kazanmak değil, ben burada yaşıyorum, bu topraklarda büyüdüm, bu toprakları seviyorum. Ve Türkiye'de gerçekten çok mutluyum.
2016 ÇOK ZOR BİR YIL OLDU ETKİLENDİK
Şirketiniz dış pazardaki daralmadan ve yurtiçindeki siyasi ve ekonomik gelişmelerden nasıl etkilendi?
2016 Türkiye açısından zorlu bir sene oldu. Bizim de bu zorluklardan etkilendiğimizi söylemem lazım. Pek çok projenin durdurulduğuna veya ertelendiğine şahit olduk. Bunun yanında Uzakdoğu ve Amerika'dan ithal edilen ürünlere getirilen yüzde 50 ek vergi bizi tabi ki etkiledi. Fakat Avrupa'dan da pek çok markanın temsilcisi olduğumuz için biraz nefes alabildik.
MAÇKA'DA 1000 M2'LİK OFİS AÇTI
Ghanbari Showroom' da ne kadarlık bir yatırım yer alıyor?
Ghanbari Showroom eski İstanbul dokusunu muhafaza eden semtlerden Maçka'da, çok modern bir mimari proje olan Armani Residence'da tercih edildi. 1.000 metrekarelik bir alanda, bugünün konsept trendleri ile 4 milyon doların üzerinde bir yatırım yaptık.
İstanbul Maçka'da mağaza açma düşüncesi nasıl oluştu? Gelecekte başka planlarınız da var mı?
10 seneyi aşkındır toptancı, bayi ve proje yürüttüğümüz iş ortaklarımıza Çamlıca'daki 2 bin metrekarelik showroomumuz ve ofisimizle hizmet veriyorduk. Avrupa Yakası mimarların yoğun yer aldığı bölge. Biz onlara da yakın olmak istedik. Zaman çok değerli. Bu nedenle ofislerine yakın, her ihtiyaçlarına çözüm sunan, saatlerce çalışabilecekleri toplantı mekânları oluşturduk.
German Ghanbari, Ataköy Sea Pearl projesinin İstanbul'a değer katacağını söyledi.
ALTERNATİF PAZAR RİSKLERİ AZALTIR
Dekorasyon dünyasına yapılan yatırıma baktığımızda piyasa için neler söyleyebilirsiniz?
Krizler dönemseldir, bu dönemler bazen uzun sürebilir ve yorucu olabilir. Biz yatırımı hep uzun vadeli gördük, kaygımızı o günün zorluklarını fırsata çevirecek şekilde, çözümcül yaklaşımlarımızla minimize ettik, iyi hizmet verdik, tercih edildik. Piyasa küçüldüğünde bizim farklı ülkelerde yürüttüğümüz projeler risklerimizi azalttı. Yine aynı anlayıştayız, ama dünden daha da tecrübeliyiz. Ticari ve özel projelerde, proje sahiplerine gösterdiğimiz yaklaşımımız en güçlü referansımız.
Otel, konut, saray, okul, hastane gibi projelerde de imzanız var. Hangi ülkelerde projeler yaptınız?
Yurtiçi ve dışında pek çok projeye imza attık. Oteller, hastaneler, ofisler, restoranlar ve tabii özel mekanlar, evler, yalılar, saraylar, önemli devlet mekanları... İran'ın yanı sıra, Azerbaycan, Rusya, Dubai, Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa'da projeler tamamladık. Türkiye'de de pekçok önemli ve marka projede yer aldık.
Sabah