27 / 04 / 2024

Türkiye'de müteahhit tanımı değişmeli!

Türkiye'de müteahhit tanımı değişmeli!

Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar, Türkiye'de hiçbir iş yapamayanların müteahhitlik mesleğine soyunduğunu belirterek Türkiye'de müteahhit ya da yüklenici tanımının değişmesi gerektiğini belirtti.



Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar, Haber Vole Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Duman'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürpınar, inşaat sektöründe sayıları hızla artan niteliksiz müteahhitler ve sektördeki yanlış uygulamalar hakkında bilgiler verdi. 


HASARLI BİNALARA MAKYAJ 


1999 Marmara Depremi sonrasında çok sayıda hasarlı binanın elden geçirilerek kullanıma sunulduğunu belirten Gürpınar, "1999 depreminde hasarlı binaların mantolanıp makyajlanmasına seyirci kalan yetkililer yazı bile beklemeden üzerlerine düşeni yapmalılar" uyarısında bulundu. 


NİTELİKSİZ MÜTEAHHİTLER 


Türkiye'de herhangi bir eğitimi ve niteliği olmayan çok s ayıda kişinin müteahhitlik yaptığına dikkat çeken Hüsnü Gürpınar, "Her önüne gelen Müteahhit oluyor. Müteahhit ve ya yüklenici tanımı yeniden yapılarak inşaat müteahhitlerinin iş gruplarına göre ihtisaslaşmalarını ve yapacakları işlerin büyüklüğüne göre sınıflandırılması gerekmektedir. Ülkemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem uygulanmakta ve bu sistemde toplam 28 AB ülkesinde müteahhit sayısı 25 bin civarındayken sadece Türkiye'de bu sayı 300 bin kadar. Ülkemizle eşit büyüklükte olan Fransa'da müteahhit sayısı ise yalnızca 2 bindir. Bu sebeple müteahhit tanımı değişmelidir. Aksi halde geçmişte ilimizde acılarını yaşadığımız 1943, 1967 ve 1999 depremleri ile tünel geçişli kavşak, Gar Meydanı gibi uygulamalardaki problemli yapılar sürekli ortaya çıkacak ve bu durum can ve mal kaybı ile kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı ve israfına yol açacaktır. 

Ortak akıl, paydaş paylaşım ifadelerinin slogan olarak kalmamasını, uygulamalarda kullanılmasını arzu ediyoruz" dedi. 


HAKSIZ REKABET ÖNELENMELİ 


Güvenli yapılaşma, kamu kaynaklarının verimli kullanılması, haksız rekabeti önlemesi gibi konuların İnşaat Mühendisleri Odası'nın kuruluş amaçları arasında olduğunu belirten Gürpınar, "Ülkemizde bilinen deprem gerçeği ve güvenli yapılaşmanın sağlanması için kanun oluşturulmalıdır. Çıkarılacak kanunla odaların üyesi olan ya da olmayan imzacı ve sahte mühendislerin kontrolü sağlanmalı ve oluşan haksız rekabet ile sahte ve imzacı mühendislerin önüne geçilmelidir. Mesleki faaliyetlerin yürütülmesinde diploma almanın tek koşul olmaktan çıkarılması ve mühendisin imzasını kullanması evresinde mesleki yeterliliği gözeten, haksız rekabeti önleyen, İnşaat Mühendisliği Meslek Yasası'nın acilen çıkarılması gerekmektedir" dedi. 


TANIMLAMALAR DEĞİŞMELİ 


Türkiye'deki müteahhit ya da yüklenici firma tanımının da eğişmesi gerektiğini belirten Gürpınar, "Böyle olunca hesap veren olmuyor. Ceza alan Yapı Denetim firması başka adla faaliyetine başlatılmamalı. Ülkemiz dünyanın aktif deprem kuşaklarından birisinin üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle ev ve işyerlerimizin büyük çoğunluğu da deprem açısından riskli bölgelerdedir.Buna rağmen, yapı denetim konusuna uzun yıllar gereken önem verilmemiştir. Tam tersine, denetimsiz şehirleşme ve sanayileşme, kaçak ve standartlara uymayan yapıların artışı, karşı karşıya olduğumuz riskleri artırmıştır. Deprem veya herhangi bir doğal afet karşısında yüz yüze kalacağımız tehlikenin boyutlarını daha da büyütmüştür. Bu yüzden sık sık yaşadığımız depremlerde hem can hem de mal kayıpları yüksek olmakta ve bazen dönüşü olmayan acı sonuçlarla karşılaşılmaktadır" dedi. 


DENETİMLER YETERSİZ 


Türkiye'deki inşaatların büyük çoğunluğunun gerektiği şekilde denetlenmediğinin altını çizen Hüsnü Gürpınar, "Yapılan incelemeler, daha proje çizimleri aşamasında bile inşaatların %80'den fazlasında ciddi tasarım ve hesap hataları olduğunu ortaya koydu. Pek çok uygulamada ehliyetsiz usta ve ekipler çalışıyor. Şantiyelerin yine %80'den fazlasında standartlara aykırı beton dökülüyor. Kullanılan çeliğin mukavemet seviyesi gerektiği gibi denetlenmiyor. Evet, deprem doğal afettir, önlenemez. Fakat doğru planlama ve uygun denetim yöntemleriyle, daha dayanıklı yapılar inşa edilebilir, riskli olanlar güçlendirebilir veya daha güvenli şekilde yeniden inşa edilebilir. Bugün bu çalışmalara biraz zaman ve kaynak ayırarak, yarın yaşanabilecek dönüşü olmayan büyük acı ve kayıpların oluşma riski minimuma indirilebilir" diye konuştu.




Fehmi DUMAN/Akşam Haberleri Gazetesi


Geri Dön