Ümit Özdağ'dan Kentsel Dönüşüm Kanunu'na sert eleştiri!

Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Kabul edilen yasa ile binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınması için maliklerin üçte ikisi yerine salt çoğunluğun, yani yarıdan bir fazlasının oyu aranacak. Ayrıca, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'daki "rezerv yapı alanı" tanımında değişikliğe de gidildi. Yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin mümkün olmasının amaçlandığı belirtildi.

Yeni "Kentsel Dönüşüm Kanunu"na tepkiler dinmedi. Meclis'ten oy birliğiyle kabul edilen kentsel dönüşüm yasasına bir tepkide Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dan geldi.

Özdağ, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kentsel Dönüşüm Kanunu'na ilişkin işte şu ifadeleri kullandı:

"AHA BURASI 'RİSKLİ' YA DA 'REZERV' DEDİ Mİ" BİTTİ!

"Anlatmaya devam edelim. Lütfen dikkatle okuyun. Sizin de başınıza gelebilir. Kentsel Dönüşüm Kanunu; ‘aha burası riskli ya da rezerv’ dedi mi bitti ! Evden hemen sizi çıkartıyorlar, olmadı polis geliyor, kapıyı çilingirle dahi açıyorlar. Karşı koyarsan ‘savcıya yollarım seni’ diyor.

"KİRA YARDIMI VERECEK MİSİN DİYORSUN? BELKİ DİYOR..."

Zaten sen ordayken elektrik, su filan da kesiliyor. Evde kalamıyorsun. Neyse çıktın, yani çıkmak zorunda kaldın…Şimdi de ‘yık’ diyorlar, ama yıkım bedelini ve enkaz kaldırma bedelini de sana ödettiriyorlar. Hadi yıkmadın, kendi yıkıp, senin haneye tüm masrafları borç olarak yazıyor. Ee ‘ben nereye gideyim şimdi’ diyorsun. ‘Banane’ diyor! ‘Kira yardımı verecek misin?’ diyorsun, o da ‘belki’ diyor. Vereceği kira yardımı da 30bin 40bin olmayacak, nerede kiralık ev bulucan? 

Ya da sana ‘bak taaaa uzaklarda ev yaptım al’ veya ‘arsa var al bunu’ diyor. Bakıyorsun mis gibi merkezi semtten, mahallenden çıkartılmışsın, uzaklarda bir yere taşınmak zorundasın. Şimdi bu ‘yeni evin veya arsanın bedeli de bilmem şu kadar milyon, hadi bana para vereceksin’ diyor. ‘E nasıl ödeyeyim’ diyorsun, o da ‘eee yıkılan evinin arsasının payını bana sat’ diyor. ‘Zaten satmazsan ben kamulaştırırım  buraya acaip bir proje yaptım, senin burada işin yok’ diyor. 

"DAVA AÇARSAN KAYBEDERSİN"

‘Avm, arap sitesi, işyeri yapacam, satıp milyonlar kazanacam, ben bir kılıf da buldum, herşeyi hukuka uygun da yapacam dava açarsan kaybedersin, sen git’ diyor. Sana teklif ettiği yeni ev parasını denkleştirmek için eski evin arsasının payını satmak zorunda kalıyorsun. Üstüne tabi yine para yetişmiyor, kredi de çektiriyor. Yeni evin tüm parasını ödesen de onun anca ‘isteğiyle’ yeni tapu sana geçiyor. 

Yani yeni yerin tapusunu almak da bir olay. Neden, çünkü tüm yeni ev ve arsa ödeme şartlarından ve eski evin arsa payının değerlemesini de o yapıyor. Yani sen o ne verirse tamam diyorsun. Aylar yıllar geçiyor özlüyorsun, ne oldu benim eski ev diye bakmaya gidiyorsun, evin yerine bambaşka bir semt yapılmış. Çocuklarına ‘tee eskiden dedemle burada yol vardı birlikte yürürdük, beni bakkala götürüp, çikolata alırdı.’ diyorsun. Bakıyorsun şimdi o yollar üstünde residencelar, oteller, avmler kurulmuş ve yeni yapılan yollarda ise başkaları yürüyor. Kısacası senin ve ailenin tarihini elinden böylece almış alıyorlar!"

Vatandaşın ev alma umudu dip seviyede!

Büyük deprem beklenen İstanbul’da da bina dayanıklılık testleri unutuldu!

Eski doğalgaz sayaçları 2025 sonuna kadar değiştirilecek!