Yabancıdan 7 yılda 7 milyar dolarlık restoran yatırımı!

Zuma'dan Eataly'e kadar dünyaca ünlü restoranların yeni şube açmak için akın ettiği İstanbul'a, son 7 yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık yabancı restoran yatırımının geldiği tahmin ediliyor. 

Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçileri Birliği (TÜRES) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tatlıdil, son 7 yılda yurt dışından restoran sektörüne 7 milyar dolarlık yabancı sermayenin geldiğinin tahmin edildiğini, bunun yüzde 70'inin, yani 4,9 milyar dolarının İstanbul'a geldiğini söyledi. 

Tatlıdil, İstanbul'da dünyadan 50-60 tane konsept restorantın bulunduğunu kaydetti. 

En çok dünya mutfağını barındıran kentler sıralamasında İstanbul'un dünyada ilk 20 arasına girdiği bilgisini veren Tatlıdil, Avrupa'da restoran sektörünün daraldığı görülürken, Türkiye'de yeme içme sektörünün Türkiye ekonomisinden 3 kat daha hızlı büyüdüğünü dile getirdi. 

Daha önceleri uzak duran popüler restoran sahibi İspanyol, İtalyan ve İngiliz markaların artık Türkiye pazarına girmeye çalıştığını vurgulayan Tatlıdil, Türkiye'de toplam restoran sektörünün 10 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu ifade etti. 

Türkiye'de son 7 yılda yurt dışından restoran sektörüne 7 milyar dolarlık yabancı sermayenin geldiğinin tahmin edildiği bilgisini veren Tatlıdil, "Bunun yüzde 70'i, yani 4,9 milyar doları İstanbul'a geldi" dedi. 

"Türkler yeni lezzetler ve mutfaklar denemeye çok açık" 

Japon restoranlar Itsumi ile Hori'nin kurucusu ve şefi olan Shunichi Horikoshi ise 10 yıldır İstanbul'da geleneksel Japon mutfağını müdavimlere en iyi şekilde sunmak üzere çalıştığını söyledi. 

Türkler'in yeni lezzetler ve mutfaklar denemeye çok açık olduğunu aktaran Horikoshi, bunun paralelinde Uzakdoğu mutfağını yurt dışı seyahatlerinde de tercih edenlerin Türkiye'de de bu lezzetleri aradıklarını dile getirdi. 

Japon gastronomisinin de yeni tatlar denemeye açık olması sayesinde sürekli gelişim göstermesinin farklı tatları deneyimlemek isteyenlerin ilgisini çektiğini bildiren Horikoshi, özellikle son yıllarda Türk misafirlerin Uzakdoğu mutfağına ilgilerinin oldukça arttığını gözlemlediklerini ifade etti. 

Horikoshi, yemek ve konsept olarak dünya standartlarında hizmet veren ve orijinal lezzetler sunan mekanların büyük ilgi çektiğine işaret ederek, "Diğer yandan İstanbul'u ziyaret eden turist sayısının da son yıllarda artması bence farklı mutfakların açılmasını da destekledi" şeklinde konuştu. 

"Son 10 yılda çeşitli dünya mutfaklarının Türkiye'ye giriş yaptı" 

Yeme-içme kulübü Gastroclub Kurucu Ortağı Çağlar Karataş da Türkiye'de son yıllarda hem sayısı hem de satın alma gücü gittikçe artan bir beyaz yaka kitlesi olduğunu, bunun da büyük çoğunluğunun İstanbul'da çalıştığını ve yaşadığını dile getirdi. 

Çeşitli dünya mutfaklarının son 10 yılda Türkiye'ye giriş yaptığını aktaran Karataş, bu deneyimlerin, Türk müşterisinin, özellikle beyaz yakalıların bu değişime açık olduğunu ve yeni mutfaklar, yeni restoranlar denemek istediğini gösterdiğini dile getirdi. 

Yeme içme sektörünün Türkiye'deki yıllık büyümesinin yüzde 15 civarında olduğu bilgisini veren Karataş, "Bunları baz aldığımızda yabancı restoran markalarının Türk müşterisine olan iştahının nedenini anlayabiliyoruz" dedi. 

Karataş, yeni restoran yatırımlarıyla ilgili de "The Dinesty grubu Türkiye'ye New York'un ünlü İtalyan restoranı Serafine Restaurants ile Fransız Brasserie Cognac'ı getirdiğini ve ilk şubesini de Akmerkez'de 1 aya kadar açacağını biliyoruz" şeklinde konuştu. 

Dünya