Yabancıya konut satışının ihracat sayılması satışları artıracak mı?
Hem kârlı, hem de satış rekorları kıran bir sektöre şimdi teşvikin hazırlıkları yapılıyor. Teşvikin adı yabancılara konut ve gayrimenkul satışının ihracat sayılması ve katma değer vergisi iadesi yapılması.
Konut ve inşaat sektörü 2003’ten itibaren ekonominin en canlı sektörü. İş dünyasına ve eski ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a göre en kârlı sektörü de. Bu nedenle girişimcilerin sanayiye yatırımdan kaçındığı da söylendi. Açıklanan veriler de, bunun böyle olduğunu gösteriyor, en azından kâğıt üstünde.
Çünkü yıllık konut satışı son senelerde üç, dört katına çıktı ve 1 milyon adedin üzerine yerleşti. İstikrarsızlık yaşadığımız 2015 yılında bile konut satışları rekorda.
Konut fiyatlarındaki artış da bu rekor satışlarla paralel gidiyor. Merkez Bankası’nın 2010 başından beri açıkladığı konut fiyat verileri, bu yılın temmuz sonu itibarıyla son 5.5 yılda yüzde 96.8 artışı gösteriyor. Bir süre önce diğer yatırım araçlarıyla son beş yılın karşılaştırmasını yapmıştım. Bu getiriyi yakalayabilen yoktu. Ne dolar ne de altın konut fiyat artışını yakalayabilmiş değil.
Hem kârlı, hem de satış rekorları kıran bir sektöre şimdi teşvikin hazırlıkları yapılıyor. Teşvikin adı yabancılara konut ve gayrimenkul satışının ihracat sayılması ve katma değer vergisi iadesi yapılması. Rahim Ak son iki yıldır 4 milyar doları bulan yabancıya gayrimenkul satışında istenen teşvikin parasal boyutunu 2.2 milyar lira olarak hesapladı ve dün bu sayfalarda yayımlandı. Elbetteki böyle bir KDV iadesine veya vergi kaybına başta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere karşı çıkanlar bulunuyor.
Kaldı ki, karşı çıkanların gerekçeleri sadece vergi kaybı değil. TC vatandaşları ile yabancılar arasında konut alımında eşitliğin bozulması ve yabancının teşvik edilmesi hileli işlemlere yol açacak gibi. Teşvik verilirse yabancıya satışların biraz daha artırılması mümkündür. Çünkü konutun fiyatını yabancıya göre KDV’sine göre indirimli hale getirecek.
Ama bu teşvik aynı zamanda yabancıya anlaşmalı, hülle satışın da yolunu açacak. Yerlilerin KDV’siz ev almasına çanak tutması ile sözde yabancıya satışın çok yaygınlaşması mümkündür. Yabancıya satış yaygınlaşırken yerlilere satışların düştüğünü görebiliriz. Toplamda ise fazla bir artış olmaz. Satılan konutların ciddi bir kısmında KDV’yi ödememenin yolu bulunur. Satışlar, gerçekte yabancıya yapılmaz. Bir yabancı bulan, hatta bunu pazarlayıcı şirket de ayarlayabilir, dairesini, gayrimenkulünü KDV’siz alır.
Bunun bizdeki adı “bıyıklı yabancı”dır. Tıpkı 1998 yılında vergi getirilmesiyle yerleşiklerin hisse senedi işlemlerini yurtdışına kaydırması, oradan yabancı yatırımcı adı altında Türkiye piyasalarında işlem yapmasında olduğu gibi. Bugün borsanın üçte ikisine yabancılar hakimdir. Ama yabancıların yaklaşık üçte birinin yine yerlilerden oluştuğunu bir zamanlar SPK Başkanı dahi açıkladı. Borsada vergiden kaçınmanın yolunu bıyıklı yabancı olarak bulan ve yaygın biçimde kullanan bir ekonomi, şimdi aynı oyunu gayrimenkulde oynamaya hazırlanıyor.
SONUÇ: “Neyi bilmediğini bilirsen, daha az hata yaparsın.” Latin atasözü
Abdurrahman Yıldırım/Habertürk