22 / 11 / 2024
fuzul

Yavuz Sultan Selim Köprüsü İstanbul trafiğini yüzde 20 rahatlattı!

Yavuz Sultan Selim Köprüsü İstanbul trafiğini yüzde 20 rahatlattı!

Vatan Gazetesi muhabiri Burak Kara Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Gürsoy ile 3’üncü Köprü’nün İstanbul trafiğine katkısını konuştu. İşte o haber...






Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü sayesinde trafik yoğunluğu azaldı ve akıcı bir trafik seyretti. Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Gürsoy ile 3’üncü Köprü’nün İstanbul trafiğine katkısını konuştuk...


Yavuz Sultan Selim Köprüsü İstanbul trafiğini ilk haftada nasıl etkiledi?


İstanbul’da oluşan trafiğin nedeni yalnızca, günde yaklaşık yarım milyon motorlu taşıtın geçiş yaptığı köprülerin oluşturduğu darboğazlar değildir. İstanbul’un ana arterleri sabah ve akşam yoğunluğuna göre renk değiştiren darboğazlar ile doludur ki buralarda sürücüler zamanlarının en az yüzde 94’ünü kaybetmektedirler (örneğin, İSTOÇ-FSM koridoru). Bu anlamda Yavuz Sultan Selim Köprüsü‘nün kent trafiğinde yol açacağı rahatlama bağlantı yollarının ve aktarma koridorlarının tamamen hizmete açılması ve sürücüler tarafından kullanılmaya başlanması ile ortaya çıkacaktır. Ağır vasıtalar köprüler üzerindeki trafiğin yaklaşık yüzde 15 ve yüzde 20’si arasında değişmektedir. 3’üncü Köprü ve otoyolunun kent içinden geçen transit yük trafiğini üzerine alması kısa dönemde yüzde 20 kadar gözle görülür bir rahatlama sağlayacaktır. Bununla birlikte, ulaştırma kapasitesindeki artışın yeni talep oluşturması olasıdır. Ulaştırma yatırımları, yatırımın olduğu bölgenin erişilebilirliğini ve haliyle cazibesini artırırlar. Orta ve uzun dönemde 3’üncü Köprü  ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun sağladığı erişilebilirlik, o bölgelerde oluşan yerleşimler ile kent trafiğinin yükünü almak yerine yeni taleplerin oluşturacağı bir trafik olacaktır.


Ağır vasıtalar 1 saatte 50 dakika kaybettiriyor


Orta ve uzun vadede Yavuz Sultan Selim Köprüsü trafiği nasıl etkileyecek?


1’inci ve 2’nci Boğaz köprüler arasında trafik yoğunluğu açısından oluşan farka benzer bir farkın oluşması olasıdır. İstanbul’lu sürücüler 1. Boğaz Köprüsü’nden geçen arterleri kullandıklarında 2. Köprü arterlerini kullanan sürücülere göre çok değil ama yüzde 10 ile yüzde 20 arasında değişen oranlarda avantajlı oluyorlardı. Yani bir sürücü 2. Köprü arterinde ağır vasıtaların giriş yapabildiği saatlerde 55 dakika kaybediyor diyelim. Bu sürücü 1. Köprü arterini kullansaydı trafikte 15 dakika daha az bekleyecek ve yalnızca 40 dakika kaybedecekti. 1. Köprü ile 2. Köprü arasındaki trafik yoğunluk farkı ağır vasıtaların giriş yapamadığı saatlerde peyderpey kapanmış ve sürücüler açısından her iki köprü de aynı oranda trafik ritmine sahip hale gelmiştir. Bunun öncelikli nedeni 2. Köprü arterleri etrafında oluşan yoğun yapılaşma ve bağlantı yollarıdır. Yapılaşmadaki bu hız son üç yılda dahi izlenebilecek durumdadır. Bu anlamda 3. Köprü için uzun vade sandığımız kadar uzun olmayabilir. Yetkililer bu sorunla başa çıkmak adına yeni yapılaşmaya ve özellikle eski ve yeni kent odakları arasında toplu taşıma sistemlerine titizlikle önem vermelidirler.


Ağır vasıtaların 2’nci Köprü’den çekilmesiyle ne kadar bir vakit kaybının önüne geçildi?


Ağır vasıtaların olduğu ve olmadığı saatler arasındaki yoğunluk farkı yüzde 10’dur. Yani ağır vasıta varken sürücüler arterde bir saatin yaklaşık 50 dakikasını trafik yoğunluğuna feda ediyorsa, ağır vasıta yokken bu kayıp saat başına yaklaşık 35 dakikaya düşecektir.


Bundan sonra neler yapılmalı ki trafik daha da rahatlasın?


3. Köprü’nün, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ve bağlantı yollarının bir sistem olarak tamamen hizmete girmesi ile birlikte erişilebilir yeni yerleşim ve sanayi alanları oluşma olasılığı olduğunu söylemiştim. Bu alanlar arasında ve bu alanlarla kentin önceki alanları arasındaki lojistik bağlantılar toplu ulaşım sistemleri ile çözülmelidir.





Vatan


Geri Dön