15 / 05 / 2024

Yüksek faiz konutu ucuzlatır mı?

Yüksek faiz konutu ucuzlatır mı?

Mehmet Canıtatlı: Gelişmeler sadece para piyasalarını değil, konut sektörünü de derinden etkileyecek yaralar açabilir. Peki bu aşamada kim hangi pozisyonu almalı ki, hasar ucuz atlatılsın.. Şimdi cevabı aranılan soru bu.




Bu soruya cevap vermeden ne oldu da bugünlere geldik bir özetleyelim. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) para musluklarını kısmaya başlamasının üzerinden haftalar geçti. Bunu aylar öncesinden tahmin ediyorduk. 


Dün itibariyle FED'deki Başkanlık koltuğundan ayrılan Ben Bernanke'nin çabalarını herkes biliyor. Uzun süre halk deyimiyle piyasaya dolar pompaladı ve değerini ucuz tuttu.  Adamcağız gitmeden birkaç ay önce para musluklarını kısacağı mesajını verdi ve dediğini de yapmaya başladı. 


Zaman zaman vatandaşlara yapılan uyarılarda;

1- Dövizle borçlanmayın 2- Kredi kartı gibi tüketimi körükleyen enstrümanları dikkatli kullanın 3- Tasarrufyapmasını bilin mesajları dile getirildi. "17 Aralık bahane faizin tadı şahane" misali şimdi herşeyi istikrarsızlaştırma odaklı senaryolar üzerinden yürütmeye çalışanlar var. Gelişmeler sadece para piyasalarını değil, konut sektörünü de derinden etkileyecek yaralar açabilir. Peki bu aşamada kim hangi pozisyonu almalı ki, hasar ucuz atlatılsın.. Şimdi cevabı aranılan soru bu. 

Faiz diye diye altında kalacaklar! Piyasada kural şudur: Gelişmeleri iyi gözlemeyen ve tedbirini alanlar sonuçta mutlaka kazançlı çıkar ya da çıkacak faturadan derinden etkilenmez. 'Biz bu filmleri daha önce de izlediğimiz için şerbetlendik demek ne denli doğru bir tespit bilemiyoruz, ancak 49 yıllık deneyimiyle inşaat piyasasında yer alan İnanlar İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan'ın 31 Ocak Cuma günü itibariyle bana söylediklerini duyunca karşımızdaki tablonun ne denli ciddi olduğunu paylaşmak istiyorum. Serdar Bey sözlerine "istikrarda bir bozulma var. Vatandaşların ve biz iş dünyasının geleceğe bakışında bir kargaşa ve kaygı var. 1 Nisan'a kadar dalgalı denizlerdeyiz" diye başladı. Şu anda Merkez Bankası Para Politika Kurulu'nun piyasada dengesizliğe fren olmak yerine lobicilere hizmet edebilecek bir kararı almasının tüm sektörlere kısa vadede olmazsa orta vadede olumlu yansımayacağı az çok görünüyor. Serdar İnan bu durumu, "Faizler arttı, dolar arttı diye sevinenler de var üzülenler de var. Ama bunun sektörümüze zincir etkisi olacaktır. Kimsenin 'Dolar arttı, ben kazandım' diye sevinmemesi gerekiyor. Peki memleket ne kaybetti. Bunu kaç kişi hesap ediyor merak ediyorum" sorusuyla dile getiriyor. 

Sahiden, bu memleket bir gecede yüzde 40 fakirieşirken kimlerin zengin olduğunu ne ölçü de sorguladık? Y kuşağı diye tanımladığımız yeni nesil, 2001 'de yaşanan siyasi ve ekonomik krizin memlekete maliyetinin 70 milyar dolar olduğundan haberdar mı? Bunları hatırlatmak acı da olsa bizlerin görevi olmalı. 

Dönelim tekrar gayrimenkul dünyasına. Anlaşılan o ki 2014'le birlikte apayrı bir pazar değerleri oluşumu sürecine girdik. Serdar İnan'a piyasa bu türbülansta ucuzlar mı diye sorduğumda şu cevabı verdi: "Müşteri algısı çok önemli. 

Geçen yıl elinizdeki gayrimenkule 1 milyon lira teklif verene satmazken, bu yıl aynı gayrimenkul için 900 bin lira teklif veren varsa hemen satın diyorum. Geçmişten bugüne bekleyen değerlerde bir gerileme yaşanabilir. Ama bu olağanüstü olmayacaktır. Mamül olarak ürettiğimiz inşaatların fiyatında aşarı gerileme olmayacaktır. Çünkü maliyetlerde bir düşüş söz konusu değil. Zaten bunların kâr oranları da belli. Ayrıca firma bünyesinde yüzde 25 peşinatla 48 ay vade gibi uygulamalar gündeme gelecek. Biz müşterilerin alım psikolojisine olumlu etki yaptığı için bu uygulamayı yapıyoruz." Özetlersek; 

1- Maliyeti belli olmayan arsaların fiyatlarında gerileme yaşanacak. 

2- Fiyatı şişmiş bölgelerde normalleşme süreci yaşanacak. Ama bu süreç hızlı gerçekleşmeyebilir. 

3- Yüksek fiyatla satılan inşaatlarda büyük fiyat artışı dönemi son bulacak. 

4- Firmalar iç finansmanlarını harekete geçirecek. Yani faizden uzak pazarlama yöntemleri öne çıkacak. 

5- Nakit gayrimenkul alanlar vadeliye göre daha kazançlı çıkacak. 

Sözün özü; Serdar Beyin de vurguladığı gibi 1 Nisan'a kadar dalgalı denizlerdeyiz. Şu anda içinde bulunduğumuz geminin kaptanına da güvenmeliyiz. Dümeni kaptanın elinden almak, faizle piyasayla oynamakla değil seçimle olur. 

Türbülanstan kurtuluşun yolu seçimlerden geçiyor. Seçim sandığından istikrar çıkarsa bugünler mazide kalır. Yoksa fırtına devam eder. 

30 Mart seçimlerinin ardından 1 Nisan herkese gülümsetecek bir şaka yapmalı. Gayrimenkul sektörünün oyuncuları ve müşterileri dahil herkesin buna ihtiyacı var. Umarız, faiz diye diye lobicilere alkış tutanlar millet iradesinin altında kalıp mahcup olurlar. 


Yeni Akit


Geri Dön