Yüksek kredi faizleri yatırımcıyı yurt dışına itiyor!
Özel sektörün uzun vadeli dış borcu Mart sonu itibariyle 203 milyar dolara yükselirken, kısa vadeli kredi borcu 18,7 milyar dolara indi. Yüksek faize rağmen Türkiye yatırım araçlarında hâlâ güvenli liman konumunda.
Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu mart ayında 2015 yıl sonuna kıyasla 7,5 milyar dolar artarak 203,2 milyar dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart 2016 dönemine ait özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcuna ilişkin gelişmeleri yayımladı. Buna göre, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 1,9 milyar dolar azalışla 18,7 milyar dolar düzeyine geriledi. Akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri yurtdışındaki uzun vadeli kredilerin artmasının en önemli sebebinin yurtiçinden daha az masraflı borçlanma imkanının olması gösteriyor. Borçlanmada öne çıkan ise bankalar oluyor. Yurtdışından ucuz faizle borç alan bankalar kendi vatandaşına ise yüksek faizden kredi vererek yatırımcıyı yurtdışına itiyor. Yatırım için kullanıldığı zaman borçlanmanın sorun olmayacağına dikkat çeken uzmanlar, kısa vadeli borçlanma azalırken uzun vadeli borçlanmanın artmasının Türkiye'de yatırımların güvenli liman olduğu tespitini de güçlendiriyor.
BANKA BORÇLANMASI AĞIRLIKTA
Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,5 milyar dolar, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 199 milyon dolar arttığı gözlendi. Sektör dağılımı incelendiğinde, mart sonu itibarıyla, 203,2 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 52,7'sini finansal kuruluşların, yüzde 47,3'ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, kısa vadeli toplam kredi borcunun ise yüzde 85,8'ini finansal kuruluşların 16 milyar dolar tutarındaki borcundan kaynaklandı.
YILLIK ANAPARA ÖDEMESİ 70 MİLYAR $
Ayrıca, özel sektörün yurt dışından toplam kredi borcu, mart sonu itibarıyla kalan vadeye göre, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 70,8 milyar dolar olduğu gözlendi.
Uzun vadeli yatırıma geliyor
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca, yurtdışı borçlanmanın bu kadar yüksek olmasının sebebini “özel sektör uzun vadeli olarak Türkiye'de yatırım yapıyor” diye yorumladı. Koca, şu değerlendirmede bulundu: “Özel sektör Türkiye' de hem yatırım hem de paraya yön verme açısından yüksek enflasyonla mücadelede oldukça fazla tecrübeye sahip. Merkez Bankası'nın faiz koridonu düşürmesi orta vadeli programa uygun olarak doğru karardı."
Dışardan borçlanmak daha ucuz
Yurt dışı borçlanmada artışın faiz maliyetlerinin daha düşük olmasından kaynaklandığını söyleyen Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan, “Türkiye'nin kredi derecelendirmesinin iyileştirilmesi neticesinde Türkiye artık uzun vadeli borçlanabilmektedir. Bu da Türkiye'nin ekonomik gelişimini gösteriyor” dedi. Karahan kısa vadeli borçlanma verisinin düşmesi için de şöyle konuştu: “Borç veren sizi riskli görüyorsa, uzun vadeli borçlanma değil, kısa vadeli borçlanma yapıyor, bu açıdan olumlu görüyoruz.”
Prof. Dr. Şener: Borçluluk açısından Türkiye'de risk yok
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, dış borçlanma oranının Türkiye'de neden arttığına ilişkin şu bilgileri verdi: “Bir defa Maastricht kriterlerinde kamu borçlarının/GSYİH'ya oranı açısından % 60 olan oran neredeyse Avrupa ülkelerinin tamamınca karşılanamazken (Almanya, Fransa, İngiltere dâhil) Türkiye %35 ile bu oranı fazlasıyla karşılamaktadır. Aldığınız borçları nerede kullandığınız yatırıma mı tüketime mi çevirdiğiniz önemlidir. Borçluluk açısından Türkiye de risk yoktur." Özel sektörün yurtdışından borçlanmayı neden tercih ettiğine yönelik de konuşan Şener, bunun öncelikli sebebinin yurtdışından borçlanmanın daha kârlı yapılması olduğunu söyledi. Şener, şöyle devam etti: "Yurtdışından özel borçlanmanın %53'ü finansal kuruluşların borcudur. Bu finansal kuruluşların yurtdışından daha ucuza para bulduğunu gösterir. Türkiye'de faizler maalesef yüksek düzeydedir. Burada, Merkez Bankası'na ve piyasalara büyük iş düşüyor. Özel sektörün daha rantbl finansmanı açısından faizlerin daha makule çekilmesi gelecek beklentileri açısından olumlu olacaktır."
Yahya Kemal UZUN/Yeni Şafak