Altınok Öz'den Kartal’ın dönüşümüne dair çarpıcı açıklamalar!
Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği Sign of the City Awards 2. Gelişen Bölgeler Zirvesi Kartal’a katılan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Kartal’ın dönüşümüne ve gelişimine dair çarpıcı açıklamalar yaptı...
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Sign of the City Awards 2. Gelişen Bölgeler Zirvesi’ne katıldı. Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği Sign of the City Awards 2. Gelişen Bölgeler Zirvesi Kartal’a katılan Başkan Altınok Öz, Kartal’ın dönüşümüne ve gelişimine dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
Moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sadi Özdemir’in yaptığı zirve Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in açılış konuşması ile başladı. Sign of the City Awards 2. Gelişen Bölgeler Zirvesi’ne TAK kurucu ortağı A. Faruk Göksu, Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu üyesi Zeynep Tandoğan, Kartal Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali Ekber Şahin’in yanı sıra DKY İnşaat Ali Dumankaya, Erguvan İnşaat Emre Maraşlı, Ege Yapı Group İnanç Kabadayı, Murat Aksoy Rönesans Gayrimenkul Konuttan Uğur Ünal, İŞ GYO’dan Turgay Tanes, AC Yapı Ali Coşkun, Oflaz İnşaat Emrah Oflaz, Gülsa İnşaat Salih Satıcı, Bay Yapı Metin Ertaş, Gizpa İnşaat Mehmet Gizer, Helis yapı, Proje Beyaz Murat Uzun, Propa İnşaat Can Özçiçek, Kiler GYO Yasemin Çamlıbel, Şua İnşaat Ahmet Sarıcalı, Cebeci İnşaat Yusuf Cebeci, Ömer Cebeci, Atlantik Yapı Hüseyin Yılmaz, Ahmet Yılmaz, Mostar Yapı Ahmet Turhan, Emlakchı Bilge Özdemir, Metsan İnşaattan Aslı Yılmaz, Demirbaş İnşaat Sefa Demirbaş gibi gayrimenkul ve inşaat sektörünün temsilcileri katıldı.
Moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sadi Özdemir’in yaptığı zirve Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in açılış konuşması ile başladı. Sign of the City Awards 2. Gelişen Bölgeler Zirvesi’ne TAK kurucu ortağı A. Faruk Göksu, Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu üyesi Zeynep Tandoğan, Kartal Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali Ekber Şahin’in yanı sıra gayrimenkul ve inşaat sektörünün temsilcileri katıldı.
Kartal’ın düşünerek ve düşleyerek bir değişim içinde olduğunu vurgulayan ve göreve geldiği 2009 yılı itibariyle altı yıl içinde çalışmalarını aralıksız sürdüğünü ifade eden Başkan Altınok Öz zirvede şöyle konuştu:
Planlarımızı halk ile birlikte yaptık
Bizler göreve geldiğimizden bu yana Kartal’ın dönüşüm ile ilgili toplantılar yapıyoruz. 2009-20014 arasında bizler plan çalışması yaptık. Bu plan çalışmasını yapmadan önce doktorluk mesleğinden gelen refleks ile önce teşhis yapalım, sonra tedavisine bakalım dedik. Yine meslekten gelen diğer bir refleksle cerrahide Primum non nocere, "Önce, zarar verme!" . Bir kentin yöneticisi de önce kente zarar vermeyecek, sonra faydalı ne yapabilir onu düşünecek. Kartal Belediyesi olarak planları hak sahipleriyle birlikte yaptık. Planları yaptık, halkı planların içine kattık. Kentsel dönüşüm alanında bizden önceki arkadaşların çalışmış başarısızlığın kaynağının ne olduğunu gördük. Halkla bütünleşmeyen projeler, halk tarafından kabul görülmüyor. Tabi direnci de arttırıyor.
Halkın haklarını koruduk
Halkın haklarını koruduk. Oluşan imar değişikliklerinde, oluşan rantı hak sahiplerine vermeye çalıştık. Büyük yatırımcının dışında ve büyük arsa sahiplerinin dışında küçük arsa sahiplerinden oluşan artı değerden katkı almasını sağladık. İşte bu nedenle de Kentsel Dönüşüm Mağdurları Derneği, bu anlayıştan sonra Kentsel Dönüşüm Platformu’na dönüştü. Onlarla bilhassa sanayi çöküntü alanlarının da olduğu küçük, orta ve büyük yatırımcılarla buluştuk. Ve kim kiminle birleşiyor diyerek bunu algıladık ve bire 5 binlik planı bu bilgi ve istek doğrultusunda mülk sahipleriyle birlikte yaparak 1/5 binliğin altlığını yaptık ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verdik. Dedik ki; buna uyarsanız, bu üzerinde uzlaşılmış bir 5 bin altığı çalışmasıdır, o zaman planlara itiraz söz konusu olmayabilir. Bu şuanda 5 binlik plan Büyükşehir’de kabul edildi. Şuanda plan notları yazılmak üzere.
Ada bazlı çalıştık
Site ve gecekondularla ada bazlı çalıştık. Kartal’da 359 site var. Bunun 107 tanesi Uğur Mumcu’da. Yani 775 tabi olan bölgede. Diğer 262 taneyi tek tek gözden geçirdik. Bunun da 83 tanesi 2001 deprem yönetmenliğinden sonra yapılan siteler. Bunu da bir kenara koyduk. 169 tane siteyi ele aldık. Ve bunların nasıl dönüşeceği ile ilgili çalışma yaptık. Kimi siteye hiçbir şey yapmamız gerekmedi. Kimine imarda ufak dokunuşlarla dönüşebilir hale getirdik. Kimi de hiçbir suretle dönüşümü mümkün değildi. O dönüşümü mümkün olmayan siteleri de 6306 sayılı yasadan ve o zaman ki İmar ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın desteği ile dönüşür hale getirdik. Plan çalışmalarında Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın da büyük desteğini aldık. O nedenle Kartal’ın plan sorunu kalmadı.
Kartal nasıl olacak?
Kartal nasıl olacak? Geçtiğimiz gün Titanik Hotel’de arkadaşlarla yaptığımız toplantıda ifade ettiğim şekilde ‘biz halktan kopuk projeler mi yapacağız yoksa halkın içinde olan, halkla birlikte olan, halkın yaralanacağı, halkın kültür-sanat seviyesinin yükseleceği, izole alanlar değil, halkın o projeden, halkla bütünleşen bir yapıya mı dönüşeceği. Yani kısaca bir Pazar günü Maslak’taki bir yığın mı olacak, yoksa 24 saat yaşayan bir Kartal mı olacak.’ Bunları paylaştık.
Projeler mutlaka halkla bütünleşmeli
Projeler mutlaka halkla bütünleşmeli. Buradan tüm yatırımcı arkadaşlara bir örnek sunmak istiyorum. Kartal Topselvi Mahallesi’nde mahallenin çocuklarının yıllarca top oynadığı toprak alanı İl Gençlik Spor Müdürlüğü spor alanına çeviriyor. İçinde iki tane halı saha, kapalı yüzme havuzu, jimnastik yapılacak salonlar. Çok güzel. Ama şuan Topselvi’nin çocukları o tesise dışarıdan bakıyor, yararlanamıyor. Yıllık 1000 dolar karşılığında oraya üye olunabiliyor. Kartal’ın en yüksek suç oranı, uyuşturucu oranı en yüksek mahallesi Topselvi. İki mahalle var. Futbol sahasının olmadığı, spor alanlarının olmadığı, binaların sıkışık olduğu bir bölge. O tesis yatırımcı tarafından günün belli saatlerinde oradaki çocuklara açılmış olsa bu sorunu yaşamayacaklar belki de. Benim söylemek istediğim, sizlerin projeleri mutlaka halkla yabancılaşmamalı. Sosyal sorumluluk bilinciyle halkla bütünleşmeli. Yüksek güvenli evler mi olmalı, yoksa halka açık ve halkın kültürel ve ekonomik seviyesini arttıran tesisler mi olmalı? Yatırımcı halkla bütünleşmek için ilerideki insan kaynaklarının o yerel güçlerden, yerel insanlardan eğiterek ve ihtiyaçlarının şeklini belirleyerek oradan karşılamalı mı?
Dini alanlar geziliyor”
Kentte dini alanlar geziliyor. Çanakkale geziliyor, Anadolu’nun değişik yerleri geziliyor. Biz Kartal Belediyesi olarak Edirne’ye gezi düzenliyoruz. 13. Yüzyılda Avrupa’da insan içine şeytan ve cin girdi diye insanların kafası kesilirken bizim ecdadımız orada Beyazıt Külliyesini yapıyor, su ve müzik sesiyle ruh hastaları tedavi ediyor. O kadar aydınlık bir dönemimiz var. İşte o gerideki aydınlık dönemi, ileriye nasıl taşıyabiliriz? İşte o da sosyal projelerin önünü açmakla olur diye düşünüyorum.
TAK KARTAL
Bütün bunların sonucunda özet olarak, mahalleliyle ilişkilerinizi güçlendirmenizi, sivil toplum kuruluşlarını desteklemenizi, gelir arttıracaksa markalaşmanın öneli olduğunu söylemek istiyorum. Bunları yaparken de en önemli partnerimiz Tasarım Araştırma Katılım TAK KARTAL’dan Faruk (Göksu) bey. İşte bu çevreden biz yol alıyoruz. Alırken de dönüşümde değişik faktörleri, değişik isimlendirmeleri yaptık.
“Yerinde Dönüşüm”
1- Yerinde Dönüşüm ; Çarpık yapılaşma 1949 yılında sanayi bölgesi olan ve ondan dolayı gecekondulaşan Kartal’da gecekondudaki kent kültürünü fazla taşımayan insanların yerinde dönüşerek ve Kartal’da kalarak dönüşümünü sağlamak.
2- 1980’li yıllarda yine dönüşüm adı altında çıkarılan yasalarla toplu konutların ve kontrol edilmeyen toplu konutların depreme uygun olmayan binaların dönüşümünü sağlamak. Yani deprem dönüşümü.
1949’da sanayi bölgesi ilan edilen alanın boşalmasıyla oluşan sanayi çöküntü alanın kentsel dönüşümü.
Belediye yönetimlerinin yaptığı yanlışlar yüzünden sıkıştırılmış mahalledeki, nefes almayan mahallelerde Topselvi, Cevizli ve Hürriyet mahallesi gibi alanların mahalle bazlı yenilenmesi. Yol haritamız bu.
İşte Kartal düşünerek dönüşüyor dedik.
Farklı düşünüyoruz tasarım atölyeleri kurduk. TAK KARTAL. Yaşam Atölyesi kurduk. İş ve girişim. Bütün bunların ötesinde oradaki halk nasıl dönüşecek, dönüşümden nasıl etkilenecek, yerel yönetim olarak bizim görevlerimiz nedir dedik. Soru sorduk karşılığında ‘Sosyal Etki, Sosyal Etki Değerlendirmesi. Yani çevre gibi ÇED gibi, SED raporu hazırlanması gerektiği konusunda görüş birliğine vardık.
Kültürel etkinlikler ve çeşitleri içinde birliktelik dedik. Düşünerek dönüşüyoruz. Kartal’ı anlıyoruz, Kartal’ı planlıyoruz ve tasarlıyoruz.
En son proje paketi. Değişen ve dönüşen Kartal’da vizyon projeleri, rehberler, yaşam atölyeleri, TAK KARTAL, usta ve genç el ele, Bellek müzeleri, Kent Kimliği. Bu başlık altında çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Merkez Bankası Kartal’a gelmek istedi
2009’da seçildikten sonra Merkez Bankası Bölge Müdürü bana geldi. Merkez Bankası’nı Kartal’da yapmak istediğini söyledi. -Yerimiz yok- dedim. Bunu dememin nedeni, Büyük bir kamu binasının akşam 5’ten sonra ışıklarını söndürüp bir karanlık kitle olmasını istemedim. Kartal zaten, kuzeyinde orman, güneyinde deniz. Bir tarafında Pendik, bir tarafında Maltepe. Çok geniş bir alan yok. Biz olan alanı yaşayan bir alan olarak ortaya koymamız lazım. -Finansta buraya gelir- dediler. Biz teşekkür ederiz dedik. Onları almadık.
Berlin kültür sanattan para kazanıyor
Berlin yılda kültür sanatta 50 milyar euro para kazanıyorsa, Kartal’da o yolda yürümelidir. Kartal kültür-sanat merkezi olmalıdır. Bunun adımlarını atıyoruz. Bu seneki Arjantinli sanatçı eserlerini Kartal köprüsünün hemen üstündeki Kartal Belediyesi’ne terk edilen, bırakılan bir hangarda, bazı düzenlemeler yaparak eserlerini o hangarda ortaya koyacak. Yakında o yönde de Kartal’la ilgili bilgiler alacaksınız.
Kartal Büyükada Sosyal Tesisleri (Kartal’da vakit nasıl geçer?)
Yine 12 kilometrelik sahil kenti 5 tane plajı olan yer, ama sahil dolgudan dolayı plajı olmayan bir Kartal. Biz de hemen karşımızdaki Büyükada da halkın yaralanabileceği, ama her şeyden önemlisi yurt dışından gelenlerin de birkaç saatlik boşluğunda vaktini geçirebileceği veya denize girebileceği Orman Bakanlığı’ndan bir tesis kiralayarak ‘Kartal’da vakit nasıl geçer.’
Eğer iki günlük bir boşluğu varsa hemen Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın. O zamanda Kartal Belediyesi’nin Kapadokya Kartal Hotel’i var. Ezoterik felsefenin merkezi olması açısından, değişik bir doğa yapısı olması açısından oraya da uzandık.
Çırçır Hizmet Binası
Tabi bunları yaparken belediye’nin imar dosyalarının arşivden alındığı personelin taşıdığı bir sistemden düzgün tam otomasyonu olan bir sisteme geçmemiz gerektiğini düşündük. 6 yıldır iş akış süreçlerini çalışıyoruz. Mali hizmetlerdeki yazılımı kendimiz yaptık. Hem fiziki olarak hem de işlevsel olarak otomasyonu tamamlanmış bir belediye hizmetini yılbaşından sonra sunmayı hedefledik. Yeni binamız o otomasyona uygun alt yapısıyla oluştu.
Kartal ulaşım
Kartal’ın ulaşımı, kent içindeki ulaşımda, sadece kent merkezinde, yaya yolu alt geçidinin genişlemesiyle sorun kalkacak. Kartal ulaşımda sorunu olmayan bir ilçe. Hem kuzey- güney yönünde hem de doğu-batı yönünde.
Barselona
Barselona’da kent meydanında otururken ekip geldi bir tabla açıldı. Aynı bizdeki gibi ‘Bul kareyi al parayı’… Oranın güvenliği geliyor diye tabla katlandı. Birisi eli cebinde. Aynı biziz. Aşağı yürüyorsunuz. Canlı heykeller ve resim yapanları görüyorsunuz. Bir sanat caddesi katedral. Katedralin önünde merpenler. Merpenlerin önünde bir boşluk. Ve yüzlerce halk. Üç kişi ile 100 arasında ellerindekini ortaya koyuyor ve halka yapıyor. Katalan folkloru yapıyor. Onun karşısında kafeler var. Ve o kafelerde çay içiyorsunuz. Denize gittiğiniz zaman, deniz mahsulleriyle buluşuyorsunuz. Biz de bu projeyi Kartal’da yapalım dedik. Ben bunların hepsini harmanladım. Faruk bey’e Kartal’da böyle bir proje yapalım. Kartal’ın hükümet konağı olduğu yer, çürük ve yıkılan yer. Belediye binası, halkın olduğu. 301 hak sahibinin olduğu bölgeyi dönüştürelim. Ve buna uyduk.
Aşure tadında bir proje yarattık
Yani onlarda bir Katalan folkloru var ama biz de doğusundan batısına, batısından güneyine birçok folklorik kültürel zenginliğimiz var. Aşure’nin birçok tadı uyum içerisinde size sunulmasıdır. Bir aşure yaratalım dedik. Bir proje yaptık. Her Cumartesi Kartal’da değişik kültürün sergileneceği binadan oluşan, alış veriş merkezi değil çarşının oluştuğu. Kot farkından set set kafe ve restoranların olduğu insanların oturabildiği, aynı zamanda o kültürel etkinliği izleyebildiği bir proje yapalım dedik. Faruk bey ön çalışmasını yaptı. Kartonlara bastık. Büyükşehir belediye başkanına götürdük. Kadir bey baktı. Yanındaki imar komisyon başkanına bir baktı. Dedi ki bu mükemmel bir proje. Siyaset üstü düşünelim. Bunu çıkaralım dedi.
Vizyon sahibi olmayan kişiler yüzünden proje iptal oldu
1/5 binlik plan çıktı. 1/1 binlik plana geldik. Bu sefer AKP İl Başkanı bu projeyi bu adama yaptırırsak bir daha indiremeyiz dedi. O dursun dedi. O sırada uluslararası sermaye gelecek diye siyaset yapan bir meclis üyemiz, bölge mahkemesine başvurarak 1/5 binlik planı da iptal ettirdi. Yani vizyon sahibi olmayan 2 partiye mensup 2 kişinin siyaseti de kullanarak el birliğiyle bu proje iptal oldu. Pes etmedim. Erdoğan Bayraktar’a projeden söz ettim. Ben burayı riski alan ilan etsem, yapar mısınız dedim. Bayraktar; yolla gelsin bana dedi. Alanı biraz daha genişlettik. Tren yolunun üstünü de kattık. Riskli alan ilan edildi. Yetkiyi de bize verdi. Şuan o proje de yürüyor.
İki merkezli bir Kartal
Bir; Kartal’ın merkezinde önemli bir proje. İki; 1,5 kilometre sahilden yürüyorsunuz. 2’inci bir proje. Zaha Hadid’in sanayi çöküntü alanının olduğu yer.
İki merkezli. Merkezi bu kadar birbirine yakın, aradan insanların geçeceği, rahatlıkla dolaşabileceği, ulaşabileceği iki merkezli bir Kartal. Bunun İstanbul’da başka yerde olduğunu düşünmüyorum.
Dolayısıyla insanlar ‘ben şuraya gideyim’ dediği an her türlü ihtiyacını karşılayabileceği Bir Kartal geliyor.
Rüzgar 5 natın altına düşmez
Aydos ile Kayış Dağı arasında esen rüzgar, Dragos’un doğu yamacından, Heybeli adanın doğu yamacından denize doğru devem eder. Sonra Sabiha Gökçen Hava Limanına doğru dönüşe geçer. Bizim o rüzgarı makro iklimi yaratan o rüzgarı kesmemiz lazım.
İstanbul’da yelken sporunun yapılacağı tek alan; Dragos’un doğu yamacıyla Kartal arasındaki alan. O rüzgar, yazın en ölü dönemde 5 nat’ın altına düşmüyor. Yelken yarışında birkaç tane yarışma rüzgarsızlık nedeniyle iptal oluyorsa orası iyi bir yer değil. İptal olmayan 10 yarışın mutlaka 9’nun tamamlandığı alan burasıdır. Kartal’ın 39.5 kilometrekare yüzölçümü var. Dolayısıyla ya yatıracağız ya da kaldıracağız. Belediye başkanı olarak ben kaldırmayı tercih ediyorum. Kaldırırken yüksek apartman yapıp, insanlar evine gidip evini otel olarak kullanmasınlar diye yükselsin. Ama Türk kültüründe var olan, köyde köy meydanı, kadınların buluştuğu çeşme başı. Bu geleneğimiz, iletişimimiz devam etsin ve kültürümüz yok olmasın diye sosyal alanlar yaratılmasını istiyoruz. Tek başına isteğimiz bir şey ifade etmiyor. İmar yönetmenliği de buna uygun olmalı. Bunun en basit örneğini GKY inşaatın yaptığı projede gördük.
Dubai’ye gidiyorsunuz, yolun üstünde kemer, kemerin üstü otelin üstü. Siz taban oturma alanına geçtiniz diye yatırımcının önünü de tıkayan bir bürokrasi. Bu çelişkileri yok etmemiz lazım. Bunu Fransa’da ve Paris’te görüyoruz. O zaman ben dedim ki imar müdürüme ve imardan sorumlu başkan yardımcıma -Pasaportunuz var mı?- İkisinin de yok. Pasaportunun olmaması ne demek. Yurtdışını görmemiş. Kartal böyle yönetilmiş. Kartal platformundan bir arkadaşa rica ettik bu ekibi Dubai’ye gönderdik. Gidin görün. Yakında ekibimizin bunun içine bir şeyler katarak Barselona’ya göndereceğiz. Siz ne kadar düşünürseniz düşünün. Karar veren mekanizmayla masada oturan vizyon sahibi değilse sizin verdiğiniz karar zorlanıyor.
Biz olaylara kentimizi nasıl geliştiririz diye bakıyoruz
Maltepe’deki burgu kuleye bakın. O iki binayı üst üste koysalar uzun boylu zarif bir hanım veya bey kimliği olacağına, iki tane şişman cüce bina oturtulmuş. Hangisi doğru. Ona karar veren kişi bugün Büyükşehir’de bu konularda en yetkili kişi. Şimdi diyor ki yanlış yapmışız. Bir kentin yöneticisi veya planlayıcısı kentine zarar vermeyecek. Bilmiyorsan maket üzerinde bak. Gör ve danış. Her şeyi ben bilirim havasına girme. Olay bu. Bunu bir gazete toplantısında söylemiştim. Erdoğan bey’e anlatmıştım. Kanuni Sultan Süleyman Rodos seferine çıkacak, bir yıl önce Bodrum’daki kümbetleri yapıyor. O kış o kümbetlerde suyu biriktiriyor. 3 ay ordu orada Rodos için hazırlık yapıyor. Su da o kümbetlerden karşılanıyor. Geçmişimizden var olan bir şey. Biz çatı sularını yaptığımız projelerde depo yaptık. Yıllık metrekareye 600 kilogram düşen yağışın bir kısmından en azından yaralansak, yağmursuyu kanalına vermesek, sadece sifonda kullansak yüzde 30 tasarruf sağlarız. İmar yönetmenliğinin 64. maddesi olarak girdi. Biz kentimizi nasıl geliştirebiliriz diye bakalım. Norveç’te Bergen parkını geziyoruz. Taşların arasında yeşillik var. Genç bir kız o yeşilliği pürmüzle yakıyor. Niye yakıyorsun dedim. Kız, bunu yakmazsak kök büyürse taşı kaldırır yeniden yapmak zorunda kalırız dedi. Ben Samatya Sigorta Hastanesi’nde ihtisasımı yaptım. 79-83 yılları arasında. Yıllarca karşımdaki surların üzerindeki incir ağacına yeşillik olarak baktım. Ve de keyif aldım. Bugün surları öldüren o incir ağacına katil yeşil olarak bakıyorum. Kent mimarisi ile ilgili deneyimler paylaşılmadığı takdir de kente zarar verirsin.
Bana göre Kartal’ın değeri şuanda yüzde 30. Kartal daha olması gereken yerde değil.
Kartal Belediyesi