22 / 11 / 2024
fuzul

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı otel olacak!

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı otel olacak!

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı 25 yıl işletme hakkı karşılığında yalının yap-işlet-devret ihalesini Ağaoğlu Grubu kazandı. Yalı restorasyon bitiminde butik otel olarak hizmete açılacak...




2006'da 100 yıl boyunca kurtarılması için çaba gösterilen Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı için ilk sonuç veren girişimde bulunuldu. Restorasyon projesi kapsamında binanın bahçesindeki 13 ev ve bir müştemilat İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yıkıldı. 2007'de ise 25 yıl işletme hakkı karşılığında yalının yap-işlet-devret ihalesini Ağaoğlu Grubu kazandı. Yalı restorasyon bitiminde butik otel olarak hizmete açılacak.


Türk dostu olan ve senelerce İstanbul’da yaşayan Pierre Loti, 1910’da Amcazade Hüseyin Paşa

Yalısı’nın haline üzülmüş ve ‘Mutlaka kurtarılmalı’ diye bir çağn yapmıştı. Pierre Loti, Amcazade Yalısı’nın neden kurtarılması gerektiğini şöyle yazmıştı: “Geçmiş zamanın Türk evleri, tam kıyının başladığı yerde, Boğaz’ın sulanna değecekmişçesine sıralanıyor. Hepsi de geleneğin gerektirdiği üzere, ahşaptan yapılmış. Ama ne yazık ki, zaman, kışların rutubeti, sulann ıslatıp durması onlan pek yakında yerle bir edecek. Ve giderek suya eğilen bu evler denize göçüp gittikçe, yerlerini modem ucubeler alacak -tıpkı karşıda, Avrupa kıyısında olduğu gibi  ve böylece, tapılası Türkiye olmayı sürdüren her şey yavaş yavaş yok olacak.


‘PEÇELİ DİLBERLERİN

GEZİNDİĞİ O BAHÇE’


Yıkılmaya yüz tutmuş bu eski konaklardan biri var ki, ne pahasına olursa olsun kurtanlması gerek: Bir zamanlar padişahların büyükelçilere konut olarak verdiği Köprülü Yalısı. Önünden geçerken, daha iyi seyredebilmek için kayığınızı yavaşlatmak gelir.




Bakımsız eski küçük kayıkhanesinin yeşermiş döşeme taşlan üzerine eğilmiş bu evin, artık kapatılmaya özen gösterilmeyen pencerelerinden içerideki büyük odaları, hiçbir canlının tasvirinin yapılmasını kabul etmeyen o gizemli saflığıyla doğu üslubundaki odalar görünür. Benzersiz eski resimlerle, düşsel çiçeklerden oluşan demetler biçimindeki gül bezeklerle süslenmiş panolar; karmakanşık arabesklerin birbirine geçtiği oyma ahşaptan yapılmış, soluk rengi eski Cordoba derilerini anımsatan tavanlar. Yalıda şimdi kimse oturmuyor; görkemli geçmişin o hazin kalıntılarına artık kimse özen göstermiyor. Ya bahçe, bir zamanlar peçeli dilberlerin özlemlerini gezdirdiği o bahçe, oymaları, değerli işlemelerle dolu bir kumaşı anımsatan beyaz mermerlerden çeşmesiyle o bahçe vahşi bir çalılığa dönüşüyor sessizce.”


Mehmet Çelik/ Posta Gazetesi


Geri Dön