23 / 12 / 2024

Antalya’da yaşlı bina stoku çok fazla!

Antalya’da yaşlı bina stoku çok fazla!

Antalya İleri Gazetesi'nin yazarlarından Umut Özen bugünkü yazısında Antalya'daki yaşlı bina stokunun fazla olmasını kaleme aldı. İşte Umut Özen'in o yazısı...



Deprem denilince akla ilk olarak İstanbul gelirken Türkiye’nin büyük bir kısmı 1. derece deprem bölgesinde bulunuyor.

Deprem açısından yerleşim yerleri birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci olmak üzere 5 ayrı bölgeye ayrılıyor. Verilere göre Antalya’nın büyük bir bölümü 2., diğer kısımları 1., 3. ve 4. derece deprem bölgesinde. Başta İstanbul olmak üzere diğer şehirlerde olduğu Antalya’da da ömrünü tamamlamış 50 yaşın üzerinde o kadar konut var ki yenilenmeyi bekliyor. Antalya’nın başta Bahçelievler, Deniz, Şarampol, Doğu Garajı ve çevresi Çallı ve Dokuma ile Işıklar’ın bir bölümü riskli diyebileceğimiz konutlarla dolu.

Risk taşıyan bu binalar nasıl yenilenir, mülk sahiplerinin de aslında bu konuda kafası karışık. Kentsel Dönüşüm Yasası var.

Örneğin 4’ü dükkan 10 daireli 5 katlı bir apartmanın yıkılıp yerine yenisi yapılacak. Bunu kim yapacak tabii ki müteahhit. Metrekare ve kat sayısı artırılamayacak. Mülk sahibinin cebinden bir lira çıkmadan müteahhit bunu yapabilir mi ?

Apartmanda konutu olanlar kendi paralarıyla yaptırtacaklar. Birisinin parası var ‘bina yenilensin’ diyor diğerlerinin ‘yok’ bu durumda ne olacak herkes kaderine razı mı olacak. Bu durumda tek çözüm bu bölgelerde kat sayılarının artırılması. Bu konuda görev belediyelere düşüyor.

Geçtiğimiz günlerde tam da bu konuyla ilgili olarak Antalya Kent Konseyi afişli uyarılarda bulundu.

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt,  kentsel döşümüm yasası kapsamında müteahhitlere yönelik şikayetler üzerine oluşturulan çalışma gurubunun çalışmalarını tamamladığını açıkladı.

Kurt, “Son zamanlarda ‘gayrimenkul geliştirme uzmanı’ adında bazı kişi ve firmalarca, yasal dayanağı olmadan sanal tasarımlarla şık ve mevcut evinden daha büyük ve kaliteli ev iddialarıyla sözleşmeler yapıldığı, yapmayanların evinin elinden alınacağı tehdidiyle sözleşmeye zorlandıkları görülmektedir” dedi.

Başkan Kurt, bir yapıda dönüşümün uygulanması için öncelikli olarak yapının risk taşıması gerektiğini söyledi. Bunun içinde yasada belirtilen kurumlar tarafından risk raporunun hazırlanması gerektiğinin altını çizen Kurt, riskli yapılarda kentsel dönüşümün ancak kat maliklerinin üçte ikisinin kararıyla başlatılabildiğini söyledi. Evini kentsel dönüşüm kapsamında yenileyeceklerin öncelikli olarak belediyeden ‘imar durum belgesi’ istemesi gerektiğini, bu belgeyle kat malikinin kendisine teklif ettiği tasarımı karşılaştırmasını öneren Kurt, kat maliklerinin yapması gerekenleri şöyle sıraladı: “Bu belge dışında herhangi bir uygulama yapılamaz. Belgedeki bilgilerin anlaşılabilir olması için kat maliki Çevre ve Şehirlik İl Müdürlüğü teknik elemanları ya da mimar ve şehir plancısından yardım alabilir. Ayrıca sözleşme mutlaka deneyimli bir hukukçu tarafından incelenmesi gerekir. Yapılan sözleşmeler genellikle satış vaadi sözleşmesi olduğu için sonrasında vazgeçmek oldukça zordur. Sözleşme yapılacak firmanın bu işi yapmaya yetkili olduğu, teknik ve mali gücünün yeterliliği de irdelenmelidir. Son olarak eğer inşaata karar verilirse inşaatın denetimini yapacak firmanın ev sahibi tarafından belirlenmesi ve bu işin yüklenici firmaya bırakılmaması gerektiği de unutulmamalıdır”

Yasa ortada mülk sahiplerini bilgilendirmek istedim.


Antalya İleri/Umut ÖZEN


Geri Dön