22 / 12 / 2024

Arsa yatırımları yaparken 'küresel ısınma'ya dikkat edilmeli!

Arsa yatırımları yaparken 'küresel ısınma'ya dikkat edilmeli!

Yer küre ısınıyor. Büyük bir hızla ve bağıra bağıra yanıyor yerküre. Buzullar eriyor, sular yükseliyor, mevsimler birbirine karışıyor. Otuz yıl öncesinin bilimkurgu filmlerindeki sahneler gözümüzün önünde gerçek oluyor.



Yer küre ısınıyor. Büyük bir hızla ve bağıra bağıra yanıyor yerküre. Buzullar eriyor, sular yükseliyor, mevsimler birbirine karışıyor. Otuz yıl öncesinin bilimkurgu filmlerindeki sahneler gözümüzün önünde gerçek oluyor. Biz de bir filmi seyreder gibi olan biteni izleyip en fazla Aralık ayındaki güneşli günlerden bahsediyoruz. Küresel ısınma bilinci şöyle dursun, dünyanın nereye gittiği ile ilgilenmiyoruz bile. Yeşil ekonomi ve yeşil enerji kelimeleri terminolojimize girdi ama hayatımıza girmesi sanırım en az bir on yıl daha sürecek. Bu on yılda dünyada ne gibi değişiklikler olacak hep birlikte göreceğiz. 


Küresel ısınma Türkiye’de günlük hayatımızı henüz çok belirgin bir şekilde etkilemiyor . İklim ve coğrafya açısından bizim kadar şanslı olmayan ülkeler bizden çok daha net bir şekilde bir şeylerin değiştiğini gözlemliyorlar. Ekonomik açıdan güçlü ülkelerin vatandaşları son yıllarda yatırımlarını küresel ısınmaya göre yapıyorlar. Kuzey Avrupa ülkelerinin Türkiye’den gayrimenkul almalarının en büyük nedeni bizim ülkemizde gördükleri yatırım fırsatları değil. Karadeniz’in son yıllarda bu kadar gözde olmasının, özellikle arsa yatırımlarının bu kıyılardaki değerinin artmasının nedeni de ekonomik değil. Bizlerden farklı olarak, dünyaya gözlerini açan ve oradan gelen sese kulak veren bilinçli toplumlar, hem günlük hayatlarını hem yatırımlarını bu gerçeklere göre yönlendiriyorlar. Peki ya biz?


Bir dikili ağaç


Bundan 30- 40 yıl önce yatırımlar torunlar için yapılırdı. Çocuklara torunlara ne bırakılırsa kârdı, gerekirse mutfaktan kısılırdı ama aile bütçesinde küçücük de olsa bir yatırım kalemi olurdu. Sadece aile reisleri yatırım yapma telaşında olmaz aynı zamanda çocuklar da “bir dikili ağacın olsun” tembihiyle büyürlerdi. Ancak bizim neslimiz, bu tembihteki ağacı ne yazık ki sadece bir metafor sandı. Şehir çocuğu olarak büyümenin daha havalı olduğu, zenginin fakiri, yüzsüzlüğün onuru, dejenerasyonun namusu ezdiği yıllardan geçtik. Ortada kalan ağaçları kağıt paralara, beş yıldızlı otellere dönüştürdük. Yani bizde durum pek vahim. 


Gelecek planları yaparken büyük resmi göz ardı etmeden, dünyanın gerçeklerine sırtımızı dönmeden yapmalıyız. Doğadan aldıklarımızı doğaya vermeye başlamak bir yana, yatırım yaparken de bu gerçekleri unutmamalıyız. Uzun vadeli yatırımlar yaparken, ki bunlar genellikle arsa yatırımlarıdır, küresel ısınma dikkat etmemiz gereken ilk şey. Hemen her raporda karşımıza en güvenli coğrafya olarak Türkiye’nin kuzeyi dikkat çekiyor. Karadeniz kıyıları eğer önümüzdeki yirmi yıl katledilmemiş olursa, küresel ısınmadan en geç etkilenecek coğrafyalar arasında.



Vatan Gazetesi / Ceren Kumbasar


Geri Dön