Emlakta Nostalji

Bir zamanlar Anadolu'da evler nasıl yapılıyordu? 

Geçmiş zamanlarda Anadolu'da ev yaptırmak isteyen kişi hemen işe girişmez öncelikle ustayı ararmış. Peki bu süreç nasıl işliyordu? Bir zamanlar Anadolu'da evler nasıl yapılıyordu? 

Permakültür Danışmanı ve Ekoloji, Çevre, Yaban Hayatı üzerine yazılar kaleme alan Murat Yılmaz, Facebook paylaşımında bir zamanlar Antalya'da evlerin nasıl yapıldığını anlattı. 

İşte Murat Yılmaz'ın 'Sümer tabletleri ve Antalyalı köy evi ustaları' başlığıyla Facebook sayfasında kaleme aldığı o yazısı... 

Antalya yöresinde ev yaptırmak isteyen kişi hemen işe girişmez öncelikle ustayı ararmış. Aranan bulunan ustaya bir çuval un götürülür, un çuvalını gören usta eğer evi yapmak isterse, bu işe girmek isterse un çuvalını kabul edermiş.

Un çuvalını kabul eden usta ile ev sahibi arasında bir dostluk gelişir, usta ile ev sahibi arasında gelip gitmeler başlar, usta tarafından ev sahibi iyi tanınmaya çalışılırmış.

***

Usta aileyi iyice tanımak için ziyaretler yapar, ailenin beklentileri neler, ailede kaç kişi yaşıyor, daha çocuk vs olacak mı gibi kendince bir yorum yapar ve ardından evin yapımı için girişime başlarlar.

Evin yapılacağı alana kireç benzeri bir boya ile kabataslak çizimi yapılır ve işlem başlar.

Antalya’da eski köy evlerini yapan ustalar keserlerini konuştururken adeta bir melodi oluştururmuş. Öyle ustalar olurmuş ki, bir usta çalışırken, yirmi kişi aynı anda keser konuşturur gibi sesler oluşurmuş.

***

Kiremit altı tahtası bittikten sonra çatıya bir bayrak dikilir, başka bir çatıya da dikilen bayrak direğinden sonra araya ip çekilir.

Ev sahibinin yakınları, komşular ustalara hediyeler getirir, hediyeler o iplere asılırmış. Gömlek, pantolon, gıda vb. (Bu kültür Anadolu’da başka yörelerde de oluyormuş)

***

Ustalar sıcak güneşin altında çalışırken keser sesleri eşliğinde,  ŞAMAŞ, ŞAMAŞ, ŞAMAŞ, ŞAMAŞ diye söylenip bir taraftan bir ezgi, bir taraftan eğlence gibi işlerine devam ederlermiş.

Şamaş’ın ne olduğuna baktığımız zaman M.Ö. 4000 yıllarında (günümüzden 6000 yıl önce ) Sümer Mitolojisinde Güneş tanrısına verilen UTU’nun karşılığı olarak ŞAMAŞ isminin verildiğini görüyoruz.

Antalya İbradı'daki geleneksel mimari yapılarda, botta dediğimiz geniş giriş kapısının göbek kısımlarında, şanişir dediğimiz cumbaların  alınlarında güneş motifi mutlak vardır.

Bu kültür binlerce yıldır nasıl ustalarımıza aktarıldı ve bu devam ettirildi, bu zincir kırılmadan geldi bilemiyoruz.

***

Şamaş sözcüğü Arapça’ya Şems olarak geçmektedir. Mevlana'nın dostu olan Şems’in adının anlamının da güneş olduğunu belirtelim.

Günümüz modern evleri ile beraber bu ve buna benzer bilgi ve kültürler kayboldu, kayboluyor.

Sümerlerin güneş tanrısı olan ismini de Şamaş’ dan alan Şamaş tabletlerine bakıldığında Altın oran olduğu görülmektedir. Altın oran; Matematikte iki miktardan büyük olanın küçüğe oranı, miktarların toplamının miktarların büyük olanına oranı ile aynı ise altın orandır. Bu oranı doğada çok fazla görmekteyiz. Altın oran ilahi bir orandır.

Okuma yazma bile bilmeyen bu kadim bilgileri elde eden ustalara bu kadim bilgiler nasıl kaybolmadan aktarıldı, bunu nasıl kullandılar bilemiyoruz.

Bildiğimiz şey günümüz yeni yapı tekniklerinde artık bunların kullanılmadığı, bu bilgilerin son temsilcilerinin hayatta olduğu ve artık bunları Mimarlık tarihinde göreceğimizdir. 

Murat Yılmaz'ın söz konusu yazısına birçok yorum geldi. İşte o yorumlar... 

1929 yılında Beyoğlu'nda arsa fiyatları ne kadardı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan 46 bin deprem konutu ve köy evi için teslim tarihi verdi!

Kızılbük GYO Balıkesir devre mülk projesi geliyor! Dev proje için imzalar atıldı!

Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan: Büyükşehirlerde kira artışları yavaşlıyor!