Çevre mevzuatını bilmeyen belediye başkanına ağır yaptırımlar geliyor!
İZÇEV Genel Koordinatörü Tatar: "İlgili mevzuta hakim olunmaması nedeniyle alınacak yanlış kararlar ya da ihmaller karşısında belediye başkanları 5 yıla kadar hapis ve 5,2 milyon lira para cezalarıyla karşı karşıya gelebilir" dedi
Belediyecilik hizmetlerinin önemli bir bölümünü oluşturan çevre ve şehircilik uygulamalarının, ilgili mevzuatın bilinmemesi halinde belediye başkanları için ağır yaptırımları beraberinde getirebileceği uyarısında bulunuldu.
İzmir İli Çevre Koruma Vakfı (İZÇEV) Genel Koordinatörü Osman Tatar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşan yerel seçimler öncesinde, belediye başkan adaylarının vaatlerinin en başında da kentsel dönüşüm, çöp depolama alanları, çevre düzeni gibi konuların geldiğine işaret etti.
Belediyecilik hizmetlerinin neredeyse yüzde 90'ının çevre ve şehircilik uygulamalarından oluştuğu dikkate alındığında, bunun son derece normal olduğunu ifade eden Tatar, seçilecek belediye başkanlarının bu vaatlerini yerine getirirken ilgili mevzuata uygun hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.
- Mevzuata aykırılıklar ağır cezaları beraberinde getiriyor
Yürürlükteki mevzuatta, bazı ihlal durumları için çok ağır yaptırımların bulunduğuna dikkati çeken Tatar, şu bilgileri verdi:
"İlgili mevzuata hakim olunmaması nedeniyle alınacak yanlış kararlar ya da ihmaller karşısında belediye başkanları 5 yıla kadar hapis ve 5,2 milyon lira para cezalarıyla karşı karşıya gelebilir. Çevre kirliliğine neden olanlarla imar mevzuatına aykırı davrananlara, Türk Ceza Kanunu'na göre 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Yine, 2011 yılında yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği uyarınca günlük 10 tonun üzerinde tıbbi atık oluşturan büyükşehir belediyeleri için 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren bu tür atıkları yakma tesisi kurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu atıkların çevre mevzuatına uygun olmayacak şekilde toplanması, depolanması, geri kazanımı ve bertarafı durumunda, 527 bin 943 lira ile 5 milyon 279 bin 528 lira arasında para cezası uygulanmaktadır."
- "Mevzuatı bilmemek hizmetleri de aksatıyor"
Tatar, mevzuata hakim olmamanın zaman zaman hizmetlerin aksamasına da yol açabileceğini ifade ederek, şu örneği verdi:
"Birçok belediyenin atık sorununun çözümü için Orman ve Su İşleri Bakanlığına yer tahsisiyle ilgili talep yazısında ilin veya ilçenin ihtiyacı olan 'çöp deponi alanının tahsisi' yazılır ve bu yazılara hep olumsuz cevap gelmiştir. Buradaki olumsuzluk o belediyenin mensup olduğu siyasi partisinden dolayı değil, mevzuat gereğidir. Çünkü 6831 Sayılı Orman Kanununun 17. maddesi 'katı atık bertaraf tesisi ve düzenli depolama tesisi' için yer tahsisine olanak vermektedir. Yani, belediyelerin, talep yazılarında yönetmelikte yer alan geçerli terimi kullanmaları gerekmektedir."
- "Başkanlar eğitim ve danışmanlık hizmeti almalı"
Tatar, çeşitli meslek gruplarından oluşan hem belediye başkanı hem de belediye meclisi üyelerinin, yürürlükteki çevreyle ilgili yaklaşık 110, imar ve şehircilikle ilgili de onlarca yönetmelik hakkında yeterli bilgiye sahip olmalarının zayıf bir ihtimal olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu eksiklik, belediyelerin yönetim olarak çevre ve şehircilik bilgileri, belediye bürokratlarının bilgi ve becerileriyle sınırlı kalmasına yol açmaktadır ve belediyelerin alacağı kararlardaki isabetliliği önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle seçilecek belediye başkanları, hem ağır yaptırım riskiyle karşı karşıya kalmamak hem de süratli ve isabetli kararlar alabilmek için mutlaka çevre eğitimi ve danışmanlık hizmeti almalıdır."
AA
