18 / 07 / 2024

Daha önceki uçuk tahmini tutmuştu! Dolara '38 lira olacak' dedi

Daha önceki uçuk tahmini tutmuştu! Dolara '38 lira olacak' dedi

Son iki yılda rekor üstüne rekor kıran dolar, 27 TL'yi aştı. Yeni rekorun yakın zamanda bir kez daha kırılacağını belirten ekonomist Selçuk Geçer, yeni rakam verdi. İşte Selçuk Geçer'den dikkat çeken tahmin...




DÖVİZ FAİZ KARARI ÖNCESİ NEDEN GAZA BASTI?
Gayet basit...

Merkez Bankası’nın geçen ay ki kararı gösterdi ki doları baskılamak uğruna şimdilik faizde aşırıya kaçılmayacak. Dolar istenilen, yani hem yabancı hem yerlinin ikna olacağı seviyeye kadar faiz daha kontrollü artırılacak. Muhtemelen bu toplantıda maksimum 400 baz puan çok daha yüksek ihtimal 200 baz puanlık bir faiz artışı olacak. Bence de bu artırımlar kararında olur. İşte piyasa tam da bu düşük yükselişleri fiyatlıyor. Dolayısıyla döviz yükseliyor.

YABANCI VE YERLİ İKNA OLUR MU?
Kısa cevap 'evet' Ama elbette başlıca şartları olacaktır. Bunlar;

1) En azından enflasyona uygun doğru döviz fiyatı,
2) En az bir yıl döviz dalgalanmalarını önleyici doğru faiz fiyatı,
3) Akılcı para ve ekonomi politikaları!

Şimdi tek tek açalım...

YA KALICI MUTLULUK YA GEÇİCİ HEVES
1) Enflasyona uygun doğru döviz fiyatı... Eğer doları baz alırsak son zamlardan kaynaklı enflasyon karşılığı dolar fiyatı 38-40 lira. Hem yerli hem de yabancı döviz sahibinin ikna olacağı minimum seviyeler bunlar. Bu seviyeleri gören yerli ve yabancılar fiyat konusunda ikna olabilir ve dövizlerini doğru faiz koşullarında bozdurarak TL'ye dönebilir. Demek ki TL en az yüzde 30 daha değer kaybetmeli.

2) Doğru faiz fiyatı... Her ne kadar doları yani dövizi ikna edici fiyat seviyelerine getirseniz de, önemli olan o seviyenin vade süresince yani en az bir yıl stabil olacağına piyasanın ikna edilmesi. Bunun yolu da doğru faiz fiyatından geçiyor. Muhtemelen bu günlerde daha soft olan faiz artışları, dövizde ikna edici fiyatlar yakalandıktan sonra sertleşecek. Ve doğru faiz seviyeleri, yani enflasyon üzerine çıkan pozitif reel getirili faiz seviyelerine geri dönülecek. Zaten ancak bu sayede dövizde orta vadeli denge sağlanabilir.

3) Para politikalarında siyaset ağırlıklı ve gerçek dışı yaklaşımlardan uzaklaşılması. Açıkçası, başlanan işin devam ettirilmesi ve gerçeklerle uyumlu olması. Ayrıca bu politikaları destekleyen ekonomi programlarının acilen devreye sokulması. İthal eden değil, kendi kaynakları ile üreten bir ekonomi modeline geçilmesi. Bu en önemli konu. Çünkü öyle ya da böyle döviz dalgalanmaları orta ve uzun vadede yine olacak. Eğer kendi kaynaklarımızla üretir, dış bağımlılığımızı azaltırsak, bu dalgalar enflasyon ve fakirlik olarak değil; rekabetçilik, ihracat, istihdam ve zenginleşme olarak yansır.

İşte bu nedenle alacağımız kararlar ve uygulamalar artık çok önemli. Sonuç olarak, gerçek bir yol ayrımındayız. Ya kalıcı mutluluk ya geçici heves.

Hangisi olacağına biz karar vereceğiz...


Geri Dön