23 / 12 / 2024

Deprem de hava gibi tahmin edilebilecek!

Deprem de hava gibi tahmin edilebilecek!

Türk araştırmacılar; 'Deprem Öncü İşaretleri Tespit Cihazları' adı altında geliştirdikleri alet ile yer hareketlerini önceden tahmin edebilecek. Marmara Depremi'nden bu yana bölgede büyük çapta olabilecek felaketin 'habercileri' diyebileceğiz...



Türk araştırmacılar; 'Deprem Öncü İşaretleri Tespit Cihazları' adı altında geliştirdikleri alet ile yer hareketlerini önceden tahmin edebilecek. Marmara Depremi'nden bu yana bölgede büyük çapta olabilecek felaketin 'habercileri' diyebileceğimiz; “suların çekilmesi”, “hayvanların göç yollarını değiştirmeleri”, “farklı bölgelerdeki deprem” gibi olaylar tüyleri ürpertiyor. “Acaba ne zaman?” sorusu kafamızı kurcalarken, elektronik uzmanı bir kaşif, “Deprem Öncü İşaretleri Cihazı”nı imal ederek, oluşabilecek “depremleri tahmin” etmeyi başardı. Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday ve İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi ve ünlü sismolog Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, çeşitli bölgelerde fay hatları üzerine kurdukları istasyonlarla kayaların sıkışma hareketlerini ve büyük granitler üzerinde biriken “statik enerjiyi, gerilimi ve stresi”  ölçerek depremleri bir hafta önceden tahmin edebildiklerini açıkladı. Agalday, Deprem Ölçü İstasyonları'nın önemine değinerek, “Bu istasyonlar artırılmalı. Marmara'da küçük bir deprem bekliyorduk ve gerçekleşti. Daha büyük depremleri 10 gün öncesinden tahmin edebileceğimizi düşünüyoruz. Marmara'yı şu anda faal olan 12 istasyonla yakından izleyebiliyoruz. Bölgeye yeni istasyonlar kuruyoruz Marmara'nın çevresinde oluşturacağımız 30 farklı noktadan kendi ürettiğimiz “prop” ve “sismoloji” cihazlarıyla meydana gelebilecek depremleri tahmin edebileceğiz. Ancak bu konuda “sponsorlara” ve “yerel yöneticilerin” desteğine ihtiyacımız var. Şimdiye kadar istasyon kurduğumuz bölgelerde yerel yöneticiler büyük destek oldu” dedi.Agalday'a, “Deprem tahminlerinin ne derece sağlıklı olabileceğini” sorduğumuz da şöyle cevap verdi: Cihazın bize verdiği verilerin sağlıklı yorumlanması için bu işin uzmanları olan bilim adamları ile çalışıyoruz. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da bunlardan sadece bir tanesi. Özellikle Marmara bölgesi çok hareketli. Buradaki hareketleri yakından takip ediyoruz.  Ancak fay hattı boyunca uzanıp giden istikamette sadece 12 istasyon var. Bu da yeterli olmuyor. Depremlerde dünyanın hiçbir bölgesiyle ilgili tam olarak tahmin yapılamaz. Ancak cihazlarımızla elde ettiğimiz veriler ve çizelgeler yani deprem hareketleri ve biriken enerji sağlıklı bir şekilde tahmin edilebilirse, büyük depremler için en azından gerekli tedbirleri alacak “zaman” ve “imkan” sağlanabilir. Bizim yaptığımız bir gözlemdir. Gözlemin daha sağlıklı şartlarda yapılması ve sağlıklı “tahminlerin” alınabilmesi için daha fazla istasyona ihtiyacımız var”


ERKEN UYARI HAYAT KURTARIR!


“Diyelim ki büyük bir depremin işaretlerini aldınız?..” sorusu üzerine Gündoğdu şu açıklamayı yaptı: “Vallahi böyle büyük bir felaketle ilgili veriler elde edersek o zaman karar veririz. Devlet bunları algılayacak bir yapı oluşturmazsa durum çok acı olur. Bu haberi verdiğimiz zaman bunun sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi lazım. Çünkü bütün işaretler depremin büyük bir boyutta meydana gelmesi demek değildir. Büyük bir sıkışma ve enerji patlaması küçük bir depremle de açığa çıkabilir. Çin'de 1920'lerde meydana gelen Ganzu depreminde 200 binden fazla insan hayatını kaybedince,  “bu tür istasyonlar kurularak” 4 Şubat 1975'te meydana gelen deprem bilim adamları tarafından tahmin edilmiş, yöneticiler depremden saatlerce önce şehri boşaltarak 100 bin kişinin hayatını kurtarmıştı. Bu depremde hayatını kaybedenlerin sayısı bini bulmamıştı. Buna karşı bir yıl sonra 28 Temmuz'da Tangshan'da meydana gelen deprem öncesinde yeryüzü hareketleri ve sıra dışı hayvan hareketleri uzmanlar tarafından rapor edilmesine rağmen yöneticiler tarafından herhangi bir uyarı yapılmamış 240 bin kişi hayatını kaybetmişti. Devlet felaketler ve depremler öncesi sadece arama kurtarma üzerine değil de, felaket meydana gelmeden önce kayıbı en aza indirmek için “deprem tahminleri”ni yapacak olan bilim adamlarına fiziksel ve teknik olarak yardımlarda bulunabilirse, insan hayatını kurtarabiliriz.”


MARMARA'YI TEHDİT EDEN 300 YILLIK TEHLİKE!


Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise hiçbir depremin anlık oluşmadığını belirterek, “Deprem anlık değildir. Tabii ki bir anda olur, ama her depremin onun bir oluş süreci vardır. Mesela, 1742 depreminden beri Marmara Fay'larından birinde sıkışma ve enerji yoğunluğu 300 yıla yakın bir zaman zarfı içinde büyüyerek devam ediyor. Elbette bir gün kırılma ve enerji patlaması gerçekleşecek. Bu kadar uzun bir zaman meydana gelen sıkışmanın getireceği sonuç 9 şiddetinden bile fazla olur. Yani Kaliforniya Depremi'ni bile geride bırakır. Ancak bu kırılma meydana gelmeden önce depremin ne zaman oluşabileceğine dair verilerimizi sağlıklı bir hale getirebilmeliyiz. Bu yüzden fay hatların ve hareketlerin yoğun bulunduğu bölgelerde “Deprem tahmin cihazı” diyebileceğimiz, prop ve sismoloji cihazlarına ihtiyacımız var. Ayrıca verileri yorumlayacak, fizikçi, jeofizikçi, jeolog, maden mühendisi, inşaat mühendisi, sismologlar, meteorologlar, çevre mühendisleri, yerel ve merkezi yöneticiler bir arada hareket edebilmeli. Henüz daha yolun başındayız ama aldığımız sonuçlar mükemmele yakın. Denizcilerden bile rapor alıyoruz. Umarız bu istasyonların sayısı artar da felaket öncesi “tahliye” kararını halka duyuracak olan Başbakan'a en sağlıklı bilgiler ulaşır. Bunun için de merkezi yöneticilerin bu işin uzmanı bilim adamlarını dikkat alması gerekir” diye konuştu.


M. SIRRI ÖNÜR/TÜRKİYE GAZETESİ


Geri Dön