Efsun Dindar: Bursa bir sanayiyi daha kaldıramaz!

İzzet Günay: Efsun Hanım çok genç yaşta Bursa Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkalığı ve Uludağ Üniversitesi Mühendislik Bölümü Öğretim Görevlisi ünvanlarını bir arada yapıyorsunuz. Bunun için sizi ayrıca tebrik ediyorum. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 

Efsun Dindar: İzzet Bey size ve gazetenize öncelikle bizlere bu imkanı sunduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi' nde Öğretim görevlisi olarak * fv 1 görev yapıyorum. Yaklaşık 2 yıldır da Çevre Mühendisliği Odası' nııı Başkanlığını yürütüyorum. İlk bakıldığı zaman Çevre Mühendisliği denildiğinde sadece çevre ile ilgili sorunlarla ilgileniliyor sanıyor insanlarımız, ama Çevre Mühendisliği hava, su, toprak vb. ortamların kirlenmesini engelleyici tedbirleri almak, kirlenmiş ortamlar için de çözüm üreten bir bilim dalıdır. Suyumuz kirlendiği zaman bir atık suyu oluşuyor. İşte Çevre Mühendisi o atık suyunun arıtılması işlemini yapıyor. Biz Çevre Mühendisleri belediyelerde çalışabiliyoruz. Belediyelerde atık su arıtma tesislerinin projelendirilmesinde ve işletilmesinde, aynı şekilde içme suyu tesislerinin projelendirilmesinde ve işletilmesinde, altyapı ve kanalizasyonlarının projelendirilmesinde ve işletilmesinde buna benzer olarak toprak kirliliklerinin arıtımı işlerinde çalışabiliyoruz. Yine hava kirliliğine sebep olan evsel kaynaklı ve ya işyerleri kaynaklı kirliliklerde tespitinde ve bunlarla ilgili alınması gereken önemlerde bizim görevimizdir. Bununla birlikte alanımızla ilgili özel sektörlerde de çalışabiliriz. Çevre Mühendisleri herhangi bir tesis kurulacağı zaman kurulma aşamasından tutunda kurulduktan sonraki aşamaya kadar ilgilenir, her konuda tespitler yapar, raporlar hazırlar. 

FOSİL YAKIT KULLANIMINI EN AZA İNDİRMELİYİZ 

Türkiye'de hızla gelişen ve artan bir nüfus var. Ciddi bir enerji tüketimimiz var. Eskiden nüfus ve sanayi bu kadar gelişmemişken çevre kirlilikleri önlenebilir düzeydeydi ama şu anda öyle değil. 

Nüfus arttı, endüstrileşme arttı her şey hızla gelişti doğal olarak da kirlilikte gittikçe artmaya başladı. Amerika'da, Avrupa'da artık fosil yakıt kullanımı aza indiriliyor. Bizim karbon emisyonlarımızı azaltmamız gerekiyor. Fosil yakıtları yaktığımız zaman havaya karbondioksit veriyoruz. Bu da karbon emisyonlarının arttırılması anlamına geliyor. Bursa'da 1990'lı yıllarda özeli ilİzzet Günay: Peki Efsun Hanım Bursa' ya Termik Santral yapılıyor. 

Tüm bu olumsuzlukları da göz önünde bulundurarak zararı en aza indirmek açısından neler yapılabilir? 

Efsun Dindar: Bursa' ya Termik Santral gelmesi çok sakıncalı bir durum. Evet, Bursa bir sanayi şehri ama Bursa'nın bu kimliğinin dışında birçok kimliği de var. Artık Bursa' nın yeni bir sanayiye ihtiyacı yok. Zaten DOSAP' la ilgili birçok sıkıntılar var, bir de yapılacak yerin karşısında terminal mevcut, bence Bursa' ya bu santral yapılmamalı. Termik santral ihtiyacı yok bir de zorunlu değil. İnsan sağlığı her şeyden daha çok önemli. Hem göç anlamında hem de sanayi anlamında doymuş bir kente tekrar bir sanayi daha yapmak doğru değil. 

Çünkü Bursa artık yeni iş imkânlarını, yeni göçleri kaldırabilecek durumda değil. Her şeyiyle doymuş olan bir şehre daha fazla yükleme yaparsanız artık o şehir yeni şeyleri kaldıramayacak, yaşanamayacak duruma gelir. Bu sanayileşme beraberinde Bursa' nın kaldıramayacağı kadar fazla sorunu da beraberinde getirir. Ayrıca Bursa önümüzdeki süreçte, bilhassa termal sağlık turizmi konusunda ciddi adımlar atılan, yeni projeleriyle bu konuda iddialı olan bir şehir olma durumunda. 

ODAMIZIN ÜYE SAYISINI ATTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ 

Bizim odamız aktif olarak çalışmalarını devam ettirmektedir. Şu an mevcutta 570 tane odamıza kayıtlı üyemiz var. Bursa'da bulunan üyelerimize gerek mail yolu ile olsun gerek telefonla olsun her türlü aktivitelerimizi duyuyoruz. 

Bizim odamıza kayıtlı 570 meslektaşımız var ama bir o kadar da kayıtsız olan meslektaşımız da var. Bizim amacımız bu kayıtlı olmayan meslektaşlarımızı da odamıza dâhil edip Bursa'nm çevre sorunlarını çözmektir. Çevre mevzuatından tutun da yönetmeliğe kadar bir sürü bizim yönetmeliğimiz var ve çok ciddi idari yaptırım cezalarımız da var. Bu konuda sıkıntımız yok ancak en büyük sıkıntı bunların uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi gerekir. 

Bir mecburiyet yoksa kimse bu mevzuatlara dikkat etmiyor. Bizim kanunumuz var ama bu kanunların denetimi çok önemli. Her şeyden önce insanların sağlığı çok önemli. Doğa ve insan sağlığı üzerinde kimin üzerine ne görev düşüyorsa ellerinden geldiği kadar bize destek olmalarını rica ediyorum. 

Bursa Haber