Emlak sektörü nereye gidiyor? 

Emlak uzmanlığının zorlayıcı yanlarını anlatan Işıkören yazısını şu sözlerler sürdürdü:

"Dünyan kararır ve negatif enerjini etrafa yansıtmaya başlarsın sende diğerleri gibi. Oysa günlük yapılacak işlerin, hedeflerin vardır. Bir emlak uzmanı olarak mevcut müşterilerini, yeni insanları, sahibinden satılık/kiralık sahiplerini araman gereklidir ancak kolun kalkmaz.

Sokağa çıkıp bölgendeki insanlarla ilişki kurman, mevcut ilişkilerini güçlendirmen gerekir ancak adım atmak içinden gelmez. CRM’e bilgi girişlerini yapmalısın ancak yarına ertelersin ancak dünde bugüne ertelemiştin."

Yapılması gerekenler ya öylesine yapıldığını ya da bir sonraki güne bırakılığını belirten Hilmi Işıkören, "Öylesine yapılanlardan pozitif sonuçlar gelmez, ertelenenler çığ gibi büyür nihai hedef tutturulamaz. Sonuç çok özel bir iş, benzersiz bir meslek olan emlak uzmanlığının hakkı verilmemiş olur. Hakkını vermediğimiz şeylerin karşılığının tatmin edici olmasını elbette bekleyemeyiz.

Şu günlerde etrafta bu durumda pek çok emlak uzmanı görüyorum. Negatif düşünceler zihne düştüğünde onları nasıl bertaraf edeceğini, etraftaki negatif haberlerin zihnini kirletmesine nasıl izin vermeyeceğini, iş yaptığı ya da birlikte çalıştığı insanlardan maruz kaldığı olumsuz düşünceleri nasıl içselleştirmemesi gerektiğini bilmeyen, bunlardan etkilenmeden yoluna gitme becerisinde olmayan emlak uzmanları hepsi." ifadelerini kullandı.

Piyasanın şimdi ve yıl sonu arasında nereye gittiğine dair çok fazla farklı düşünce oluğunu açıklayan Hilmi Işıkören, bu konuda pek çok emlak uzmanın fikrini sorduğunu belirten Işıkören soruları şu cümlelerle yanıtladığını açıkladı:

"Başarı yalnızca hazırlıklı olana gider. Zihinsel olarak tamamen hazırsanız ve yaptığınız eylemleri destekleyecek becerilere sahipseniz pazarın hangi yöne gittiğigerçekten önemli değildir. Yıl sonuna kadar 1.5 milyondan fazla işlem olacak. Kendinize sormanız gereken tek soru, bu işlem adedinden kendiniz için kaç tanesini istediğinizdir.”