26 / 11 / 2024

Fatih Erbakan'dan deprem uyarısı!

Fatih Erbakan'dan deprem uyarısı!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, yetkililere, " İstanbul'daki depreme uygun olmayan binalar büyük bir depremde Allah vermesin toplu mezarlara dönüşürse mi aklınız başınıza gelecek?" diye seslendi...




Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, art arda yaşanan depremlerden sonra açıklamalarda bulundu. Erbakan, "Bu ülkede artık hiç kimse İstanbul’u da doğrudan etkileyecek Marmara Depremi olacak mı olmayacak mı' diye sormuyor, 'Ne zaman olacak?' ve 'Kaç Şiddetinde olacak?' diye soruyor." deiye konuştu.

"Türkiye'nin yüzde 90'ı deprem kuşağında yer alıyor"

Yeni Akit'te yer alan habere göre; Erbakan, "Ülkemiz topraklarının yüzde 90’ı deprem kuşağında yer alıyor ve nüfusumuzun yüzde 95’i bu deprem bölgelerinde yaşıyor. Nüfusun, sanayinin ve teknoloji altyapımızın en yoğun olarak yer aldığı ‘Marmara Bölgesi’ ise en riskli deprem bölgelerinden bir tanesi. 1999 Marmara Depremi 7,4 şiddetinde oldu ve tam 17 bin 500 vatandaşımız hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı.

2017'de Meksika’nın başkenti Mexico City’deki büyük depreme dikkat çeken Erbakan, "Bu depremde sadece 250 Meksika vatandaşı hayatını kaybetti. Aynı şiddetteki depremde bizde 17 bin 500 kayıp, Meksika’da 250 kayıp." ifadelerini kullandı.

'Deprem sonrası toplanma alanlarına Rezidans ve AVM'ler yapıldı'

Dr. Fatih Erbakan, İstanbul'da deprem toplanma alanlarının büyük bölümüne Residans ve AVM'ler yapıldığını söyledi. Erbakan sözlerine şöyle devam etti; 

"1999 Marmara Depremi sonrasında dönemin hükümeti tarafından 'Deprem Yönetmeliği' hazırlandı. Bu yönetmelik doğrultusunda İstanbul’da vatandaşlarımızın deprem anında bulunduğu binalardan kaçıp toplanacağı '493 adet' bölge belirlendi. Bu alanlar park - bahçe, okul bahçesi gibi yerler değil, sahra hastaneleri, konteynır kentler kurulabilecek devasa alanlardı. 2020 yılına kadar da bu alanların artan nüfus göz önüne alınarak 693 adede çıkarılması planlandı.

17 yıldır iktidarda olan AK Parti Hükümeti tespit edilmiş 'acil toplanma ve yaşama alanları'nın büyük bölümünde site, AVM ve rezidans yapılması için inşaat ruhsatı verdi."

İstanbul'daki binaların yapısına vurgu yapan Erbakan şunları söyledi:

"Uzmanlar yapıların yüzde  70’inin kaçak ve ruhsatsız olduğu İstanbul’da olası büyük bir depremde, 10 bin civarında binanın tamamen çökeceğini, 50-60 bin binanın (yani yüz binlerce konutun) ağır hasar göreceğini, Allah vermesin 50 binden fazla insanın öleceğini; kent altyapısının tahrip olacağını ve ekonomik kaybın 30 ile 50 milyar dolar civarında olacağını belirtmektedirler. Tüm bu riskler niteliksiz ve tedbirsiz yapılaşmanın hızla sürmesi ile giderek artmaktadır."

Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Dikey mimari değil, yatay mimari istiyoruz. Dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluyoruz.' ifadelerini anımsattı ve yetkililere 'deprem' ile ilgili şu soruları yöneltti:

" - Neredeyse her gün beşik gibi sallanan ülkemizde, Anadolu'da onlarca il ve ilçede imar rantı dışında hiç bir işe yaramayan, 'kentlerimize ihanet olarak' nitelendirdiğiniz çok katlı yüksek binaların depreme karşı dayanıklılığı ne kadarı denetlendi?

- Çok büyük çapta görüntü kirliliği oluşturan, trafik sorununu daha da artıran, şehirlerimize ihanet anlamına gelen bu 'rant kuleleri' olası büyük bir depremde Allah vermesin toplu mezarlara dönüşürse mi aklınız başınıza gelecek!

- Şu anda İstanbul’da 693 adet olması gereken devasa boyutta 'deprem sonrası toplanma' alanlarımız nerede?

- 17 senelik Ak Parti iktidarı boyunca toplanan milyarlarca liralık deprem vergileri ile deprem için ne yapıldı?

'Bu yanlıştan acilen dönülmeli'

Dr. Erbakan sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye Deprem Haritası'na göre 50 il, 'Birinci Dereceden Deprem Bölgesi' içinde yer almaktadır. Fakat mevcut deprem yasası milli gelirden % 67 gibi en yüksek pay alan '19 il'i kapsamış, yapı denetiminin ticarileştirilmeye en uygun olduğu iller seçilmiştir. 'Birinci Dereceden Deprem Bölgesi' içinde yer alan diğer illerimiz ise yapı denetimi ve deprem tedbirleri açısından üvey evlat konumuna itilmiştir. Önemli depremler yaşayan birçok ilimiz yapı denetimi dışında tutulmuştur. Bu yanlıştan da acilen dönülmelidir."

Binalar sağlam olursa, deprem yıkım olmaktan çıkar!


Geri Dön