23 / 12 / 2024

Fuat Oktay: Kentsel dönüşüm siyaset üstü tutulmalı!

Fuat Oktay: Kentsel dönüşüm siyaset üstü tutulmalı!

Kentsel dönüşümün siyaset üstü tutulması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bu konuda negatif bir anlam yüklemeden pozitif algının olması gerektiğine değindi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, deprem gerçekleştikten sonra sıfırıncı dakikada müdahil olmanın oldukça önemli olduğunu belirten Oktay, Türkiye'nin bu konuda ciddi yol kat ettiğini söyledi.

Fuat Oktay, İzmir'de meydana gelen depremin ardından anında arama kurtarma çalışmalarına başlandığını anımsatarak, "Türkiye, afet sonrası müdahalede dünyadaki en iyi ülkelerden biri." şeklinde konuştu.

Sıfırıncı dakikada müdahale etmenin oldukça önemli olduğunu tekrar eden Oktay, "Bütün sistemi bunun üzerine kurmuştuk. Cumhurbaşkanımızın bir arzusu vardı. Bir sistem olmadığı için her defasında yeniden yaşıyormuşuz gibi geçmişteki tecrübelerin üzerine koyarak gitmiyoruz, mutlak bir sistem kuralım. Kurduğumuz sistemde de sıfırıncı dakikada hareket edelim, dedik. Dolayısıyla sıfırıncı dakikada biz müdahil olduk İzmir'de." diye konuştı.

Oktay, şunları söyledi:

"Sıfırıncı dakikada müdahil olmak demek şu: 6,6 büyüklüğünde bir deprem olduğu anda depremin büyüklüğüne göre ihtiyaçlar bellidir. Barınma, arama kurtarma ekipleri, sağlık ekipleri, ulaştırma ve enerji gibi tüm alanlarda o ekipler anında harekete geçer. O refleks onlarda vardır. Hangi ilden hangi ekiplerin hareket edeceği, hangi lojistik depolardan hangi malzemelerin gideceği, hiç kimseden talimat beklemeden, bizlerden de dahil anında hareket eder. Dolayısıyla siz afet bölgesine geldiğinizde hepsi oraya toplanmış olur."

- "26 bölgede lojistik depolar var"

Fuat Oktay, hasar tespit çalışmaları, sağlık ekipleri ile enerji ve ulaşımın ayağa kaldırılması noktasında 35 tane mobil istasyon kurularak değerlendirme yapıldığını söyledi.

Türkiye'nin 26 bölgesinde lojistik depolar olduğunu dile getiren Oktay," Hem AFAD'ın hem de Kızılay'ın, yok diyorlar ya, Kızılay'ın 26, AFAD'ın 26 tane belirli merkezlerde ana lojistik depoları vardır. Diğer 55 ilde cep depoları diye ifade ettiğimiz her türlü malzeme, çadırından, yatağına, mutfak malzemelerine kadar her türlü malzeme vardır. Anında harekete geçer ve gider bunlar." diye konuştu.

Depremlerde asıl can kaybının artçılar olduğunu belirteb Oktay, bu noktada müdahale eden hasar tespit ekiplerinin hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

- "Bizim sistemimizin çok güçlü olduğuyla alakalı sonra derece iddialıyım"

Türkiye'deki afet ve kriz yönetimi konusunda yapılan çalışmalara ilişkin soruyu da cevaplayan Oktay, şunları dile getirdi:

"Japonya mesela, bu konuda iyidir. Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika, Rusya, Çin dahil. Bizim sistemimizin çok güçlü olduğuyla alakalı son derece iddialıyım ben burada. Sadece arama kurtama değil, 27-28 tane bizim çalışma grubumuz var. Biraz önce söylediğimiz gibi. Başka neye ihtiyacınız olur beslenme, sağlık, enerji, ulaşıma, barınmaya, hasar tespit, kimyasal vesaire durumlar olur KBRN'ye ihtiyacınız olur. Birçok alanda hepsi anında hazır kıta bekliyor."

Deprem sonrası muhalefetin yaptığı eleştirilerin yersiz olduğunu belirten Oktay," Geçmiş ne kadar iyiydi demek noktasına bile getireceklerdi neredeyse. O günün bakanları vesaire. Halbuki biz başka bir şey söylüyorduk. Biz burada devlet olarak, hem AK Parti hükümetleri olarak, aynı zamanda Türkiye olarak nereden nereye geldiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Hiçbir zaman da bunun yeterli olmadığını söylüyoruz. Bugün de kendimizi biz yeterli görmeyiz, daha ilerisinin hedeflerini kendimiz koyarız." dedi.

- "Tüm arkadaşlarımız yürekten çalıştılar"

Fuat Oktay, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"İlginç bir şey yaşadık biz tabi. Bunun Türkiye'de yaşanmaması gerekiyordu aslında, 'neden enkazları kaldırmıyorsunuz' gibi garip sorular soruldu. Yani hele hele bunun muhalefet tarafından soruluyor olması, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından soruluyor olması. Dedik biz herhalde dil sürçmesi olması lazım. Yani enkazın altında canlı insanlar olma ihtimali çok yüksekken ilk 72 saat çok önemlidir. Ondan sonraki 1-2 gün de çok önemlidir. 72 saatten sonrasından bahsediyorum. Onun için herhalde dil sürçmesi diyorum. Ayda yavrumuzu düşünün, 65 saatte kurtarıldı. Dolayısıyla iğneyle kuyu kazarak çıkarırsınız onu oradan. Tüm arkadaşlarımız yürekten çalıştılar. Birini kurtardıkları zaman gözlerindeki yaşı görüyorsunuz. İş değil, herkes ağlıyor."

76 bin binanın, hasar tespit çalışmaları çerçevesinde incelendiğini dile getiren Oktay, "412 bin bağımsız birim var bunun içerisinde, konut... 345 bina, bunların içerisinde yıkık veya ağır hasarlı oda, 4 bin 353 bağımsız birime denk geliyor." şeklinde konuştu.

AFAD, Kızılay başta olmak üzere tüm bakan ve bakanlıkların orada olduğunu belirten Oktay, belirlenen yerler üzerinde bir aydan kısa bir süre içinde inşaatların başlayacağını ve muhteşem bir kentsel dönüşüm örneği şeklinde bir yıl içinde hak sahiplerine teslim edileceğini dile getirdi.

- "1999'daki deprem sonrası elde edilen tecrübeler iyileştirildi"

Malatya, Elazığ ve Giresun'da neler yapıldıysa aynı şekilde çalışmaların yürütüleceğine değinen Oktay, şöyle konuştu:

"Malatya ve Elazığ'da ne yaptıysak, Giresun'daki su taşkınlarına ne yaptıysak veya diğer afet bölgelerinde ne yaptıysak,  İzmir  için muhteşem bir örnek teşkil edecek. Arzu ediyoruz ki bu, İzmir'de kendi içindeki kentsel dönüşümü teşvik eder ve güzel bir örnek olur. Hem daha düşük katlı binalar, zemin etütleri sağlam şekilde yapılmış ve sonrasında, biliyorsunuz en son çıkardığımız deprem yönetmeliğine göre sağlam şekilde yapılmış binalar. Depremden korkmanıza gerek yok."

1998'de binaların nasıl yapılacağı hakkında deprem yönetmeliği olduğunu anımsatan Oktay, "99'daki depremden sonra elde edilen tecrübeler iyileştirildi, modifiye edildi. Ama 2007'de asıl yeni bir deprem yönetmeliği çıkardık, o daha da güçlendirilmişti." diye konuştu.

- "2018'de neredeyse dünyanın en ileri sistemlerinden birini getirdik"

Fuat Oktay, şöyle konuştu:

"2018'de neredeyse dünyanın en ileri sistemlerinden birini getirdik. Yüksek katlı ahşap binalar vesaire dahil, kolonlar, kirişler, birleştiği yerler dahil çok ileri teknolojilerle hazırlanmış. Biz sadece bunları takip ediyor olsak, depremden korkmamıza gerek yok. Yetki nerede bakıyoruz, biz burada merkezi yönetim olarak yaptığımız şeye baktığımızda bu yönetmelikleri hazırlarız. Diğer tarafta deprem haritaları vardır, güncelleriz. Önceden sadece Kuzey Anadolu Fay Hattı, Güney Anadolu Fay Hattı veya Ege'deki kırık fay hatlarından ziyade bölgelere ayrılırdı. Şimdi farklı bir yaklaşım sergiliyoruz burada. Yeni yaptığımız çalışma, yıllarımızı verdiğimiz ciddi bir çalışma. Bunu şöyle söylüyoruz: Siz ev, konut, iş yeri yapacaksınız fark etmez. Bize diyorsunuz ki 'benim konutum şurada', koordinatlarını veriyorsunuz, şurada o noktanın depremselliği nedir, biz size onu veriyoruz."

Deprem haritasının yeni güncellendiğine değinen Oktay, "Koordinat bazında verdiğimiz deprem haritasına göre binanızı nasıl yapacağınız da deprem yönetmeliğinde var. Bunun ikisini takip ettiğinizde, diğer tarafa bakıyoruz, neye ihtiyacınız var sizin, izinlere. İzinlerle alakalı yerel yönetimler gündeme geliyor. Yerel yönetimler önemli. Hem inşaat ruhsatı hem de sonrasında alınan yapı kullanım, yani iskan ruhsatı diye ifade ettiğimiz, her ikisini de belediyeler verir. Yapı denetim firmaları vardır, bu süreç içinde denetler ve raporlar ve yine belediyeye iletir. Yerel yönetimler son durumda bu izni verme veya vermeme, hem proje bazında hem de uygulama bazında yetkilidir." dedi.

- "6,7 milyon konutu yenilememiz gerekiyor"

"Deprem olunca bir İstanbul fotoğrafı ortaya çıkıyor ve bununla ilgili neler yapılmalı?" şeklindeki soru üzerine Oktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kentsel dönüşümlerle ilgili sürecin hızlandırılması yönünde talimat verdiğini anımsattı.

Oktay, şunları söyledi:

"2018'den sonraki güncellemelerle artık depreme çok daha dayanıklı binalar yapılıyor. Depreme hazırlık anlamında İstanbul özelinde yola çıkarak, bütün Türkiye özelinde neler yapılıyor? İstanbul geneline baktığımızda, Türkiye geneli de dahil, aynı şekilde Cumhurbaşkanımız da bunu açıkladı zaten, 6,7 milyon konutu yenilememiz gerekiyor. Acil binalar da var. Yine İstanbul da bunun içerisinde. İstanbul'a baktığımızda bir müdahale boyutunda, ikincisi de afet öncesi bunun engellenmesiyle alakalı, risk yönetimi diye ifade edebileceğimiz boyutta. Bir  TOKİ  aracılığıyla yaptığımız çalışmalar var. Önceden belki toplam yine açıklanan rakamlar bunlar, 40 bine kadar yapılırken sonrasında 1 milyona yaklaştı. Ama bu yeterli değil, sadece TOKİ aracılığıyla bunu gerçekleştiremeyiz."

Kamu binalarının depreme dayanıklı hale getirilmesiyle ilgili çok uzun zamandan beri ciddi çalışmaların sürdüğünü dile getiren Oktay, "Asıl burada vatandaşlarımızın kendi binalarının sorumluluklarını üstlenmesi. Biz de bununla ilgili işi kolaylaştırma anlamında bir bina, eğer ki test yaptırdınız ve sonuçta yenilemek istiyorsunuz binayı, güçlendirmek ya da yeniden yıkıp yapmak istiyorsunuz. Ama 1, 2 veya 5 kişi karşı çıktığında yapamıyorsunuz. Dolayısıyla bu 3'te 2 çoğunluk istediğinde geriye kalan istemiyor olsa bile bu 3'te 2 çoğunlukla bu kararı alabilirsiniz ve diğerleri buna uymak zorunda. Tamamen buradan İzmir de dahil, dersler çıkararak bunu daha da iyileştirme yönünde sürekli çalışmalarımız mevcut zaten." dedi.

Oktay, "Burada ne yapıyoruz, ciddi kredilerimiz var. Çok ciddi şekilde teşvik vatandaşlarımıza. Artı afet konutlarının yenilenmesiyle alakalı ciddi ödemelerimiz var. Kredi boyutunda bunlar ama düşük faizli ve uzun vadeli ödemeler çerçevesindeki krediler. Kira yardımları aynı şekilde konutu yapılana kadar. Vatandaşlarımızın burada bunlardan faydalanması artı yeni yapılan konutlarda özellikle arzu ettiğimiz şey bu." diye konuştu.

- "Kentsel dönüşüm siyaset üstü tutulmalı" 

Kentsel dönüşümün siyaset üstü tutulması gerektiğini belirten Oktay, bu konuda negatif bir anlam yüklemeden pozitif algının olması gerektiğine değindi.

Oktay, şöyle konuştu:

"Deprem dediğimizde sadece binalar, iş yerleri değil, ulaşım alt yapısı, viyadükleri, köprüleri düşünün son derece kritik, sağlık alt yapınız, ulaştırma, haberleşme alt yapınız... Bütün bu ve benzeri alanda da bizim çalışmalarımız devam ediyor. Sağlık alt yapımız hamdolsun çok güçlü, bunun için rahatız. Ulaşımda çok ciddi bir yol kat ettik. Yapısal anlamda risklerin yönetimi ile ilgili şu anda Cumhurbaşkanımız ve bizler buna odaklanmış durumdayız. Biliyorsunuz İstanbul, Cumhurbaşkanımızın sevdası zaten. Bunun için buradaki tüm yerel yöneticiler aynı şekilde valiliklerle birlikte tek bir ekip olarak bunun üzerine gidiyor olmak zorundayız ve burada bilinçlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz."

- "Her bir kuruşuna kadar hesabını verebileceğimiz şeyler bunlar"

"İzmir depremi dolayısıyla deprem vergilerine ne olduğu konusunun gündeme geldiğinin" ifade edilmesi üzerine Oktay, bu sorunun deprem konusu gündeme geldiğinde sürekli sorulduğunu belirtti.

Vergilerin 99 depremi sonrası koyulduğunu hatırlatan Oktay, sadece 99 depreminden sonra konulan vergilerin toplamına bakıldığında 66 milyar liraya yakın bir vergi toplandığını söyledi.

Sadece 99 depreminde, Bolu'dan başlayıp, Bursa ve İstanbul'a devam eden boyutta bütün şehirlerde 133 bine yakın binanın kullanılamaz hale geldiğini anımsatan Oktay, sadece bu döneme ilişkin AK Parti öncesinde ve sonrasında 80 milyar liraya yakın bir harcama yapıldığını belirtti.

Marmara depremi sonrasında da Bingöl, Elazığ, Van, Kütahya Simav depremleri olduğunu dile getiren Oktay, "Deprem vergisi burada ayrı bir hesapta ve oradan sadece kullanacağız deseniz onun yetme şansı yok. Ben başka bir şey söylüyorum, onun çok ötesinde bir rakama ihtiyacımız var. Biraz önce bahsettiğimiz ulaşımdır, okulların sağlamlaştırılmasıdır, adliye binalarınıza kadar, haberleşme sistemlerine kadar sağlık alt yapınıza kadar yaptığınız tüm çalışmalar aslında bununla alakalı. Hepsine baktığınızda 2019 rakamlarıyla bile 1,2-1,3 trilyonu aşıyor harcamalar." dedi.

Oktay, 2020 harcamalarının bu rakamlara eklenmediğine değinerek, "Bu bir algı yönetimi, sadece bir polemik konusu yapılmaya çalışılan şeyler. Vatandaşımız bunu görüyor, bizim ne yaptığımızı çok net görüyor. Dolayısıyla bu da böyle klasik şeye dönüştü 'şurdan aldınız ne yaptınız, öbür taraftan aldınız ne yaptınız.' Her bir kuruşuna kadar hesabını verebileceğimiz şeyler bunlar." diye konuştu.


Geri Dön