Gayrimenkul sektöründe ezber bozuldu! Konut tercihleri sil baştan!
Gayrimenkul sektöründe, arsalara olan talep yükselirken, yatırım amaçlı gayrimenkul alımları farklı yatırım araçlarına yöneldi ve yazlık kiralama alışkanlıklarında da değişiklikler yaşandı. Yani sektörde resmen ezber bozuldu. İşte ayrıntılar...
Açıklamasına "Gayrimenkulde özellikle deprem sonrası öyle hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşıyoruz ki artık sektörün tek bir doğrusu yok" ifadelerini kullanarak başlayan Emart Gayrimenkul kurucusu ve gayrimenkul uzmanı Arzu Turan, kiracılarla yaşanan sorunlar, bankaların faiz oranları, döviz kuru ve hatta aidatlardaki yükselişlerin bile gayrimenkul sahipleri ile yatırımcıların alışkanlıklarının değişmesine neden olduğunu belirtti.
Arzu Turan, "Eskiden konut alıp kira geliri elde etmeyi düşünenler şimdilerde arsaya yöneliyor. Bazı bölgelerde yüksek katlı binalarda fiyatlar düşüyor, bazılarında tam tersi artıyor. Boş evi olan kiraya vermezken, evini kiraya vermek isteyen kiracı bulamayabiliyor" açıklamasında bulundu ve konut sahiplerinin kiracılardan, kiracılarında konut sahiplerinden dert yandığını vurguladı.
Gayrimenkulde en çok talebin açık ara arsalarda olduğuna dikkat çeken Arzu Turan, "Kimisi tarım, kimisi hayvancılık için, kimisi de gelecekte değerlendirmek için arsa satın alıyor. Önümüzdeki 3-5 senede arsaya olan talep daha da artacak ve aradaki fark iyice açılacak gibi görünüyor" şeklinde konuştu.
Arsa yatırımına talep patladı
Konu deprem özelinde değerlendirildiğinde ise 1999 İzmir depreminin ardından insanların geçici olarak, başta İstanbul olacak şekilde yakın şehirlere yerleşebildiğinin altını çizen Turan, "Ama şimdi deprem o kadar geniş bir coğrafyayı etkiledi ki çevre illerde de konuşlanmak mümkün olmadı. Dolayısıyla insanlarda kaygı 1999 yılına göre çok daha fazla arttı. İstanbul için deprem kaygısı zaten yüksek seviyede. Eğer paranız ya da hareket kabiliyetiniz varsa kendinizi güvene almak için arayışa giriyorsunuz" açıklamasını yaptı.
Konutu olup ikinci ya da üçüncü konuta yatırım yapmayı düşünenlerin bundan vazgeçerek arsaya yöneldiğini dile getiren Turan, arsanın hem değerlendiğini hem de olağanüstü durumlarda insanlara sığınacak bir liman güveni verdiğini belirtti.
Bina kat sayısı yükseldikçe fiyatlar geriliyor
Deprem sonrası çok yüksek katlı konutlarda fiyatların düştüğüne vurgu yapan Arzu Turan, "Artık binanın zeminine, sağlamlığına ve alçak katlı oluşuna çok dikkat edilmeye başlandı. Eski yapılarda da değerler düştü. Binanın zemini çok iyi olsa bile bina yaşı 30 ve üzeri ise otomatik olarak talep düştü" diyerek, her şeyin arz talep dengesiyle ilgili olduğunu, talebin azaldığı yerde fiyatların gerilediğini aktardı.
Açıklamasında "Geçmişe göre gayrimenkul yatırımcısının alışkanlıkları da değişti. Evi olup boş tutanlar kira rakamlarına yaklaşan aidatlar nedeniyle evlerini kiralama veya satışa çıkarma yoluna gitmeye başladı" bilgisini paylaşan Turan, kiracı ve ev sahibi arasındaki sorunlara da değindi.
Kiracılarla ev sahipleri arasında yaşanan sorunların her iki tarafı da bilinçlendirdiğine dikkat çeken Turan, son senelerde konutunu en yüksek kira bedeline vermeyi tercih eden ev sahibinin; artık ödemesini düzenli yapacak mı, evini sorunsuz kullanacak mı ve zamanı geldiğinde tahliye edecek mi gibi detayları sorguladığını dile getirdi.
"Artık ev sahibi kiracıdan kiracı ev sahibinden tahliye konusunda yazılı taahhüt talep ediyor. Ancak elinizde tahliye taahhüdünüz olsa da karşı taraf buna uymayabiliyor" diyen Arzu Turan, bu nedenle bir hukukçudan ya da uzmandan destek alınmasını tavsiye ettiklerini söyledi. "Örneğin kiracısı olduğunuz konut el değiştirirse eski ev sahibinizle yapmış olduğunuz taahhütnamenin geçerliliği kalmıyor" diyen Turan, bu çeşit ayrıntıların konut sahipleriyle kiracılar arasında sorunlar yaşanmasına sebep olabildiğini söyledi.
Kiraya vermektense satmaya yönelim başladı
Arzu Turan, konu ile ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Bugünlerde her bölgeden konut satışı ile ilgili çok fazla portföy alıyoruz. Elbette buna sadece ev sahibi kiracı anlaşmazlıkları sebep değil. Yüzde 30’lara ulaşan faiz getirileri ve kurdaki yükseliş gayrimenkul yatırımcısını farklı yatırım araçlarına yöneltebiliyor. Gayrimenkulde yüzde 25-30 getiri olmadığı sürece kişi parasını bankaya koymayı tercih edebiliyor. Ayrıca zaman içinde konutların fiyatları artan kurla birlikte doğru orantılı olarak ilerlemiyor. Örneğin kur düşükken 1 milyon dolar değeri olan bir ev, kur yükseldikten sonra döviz karşılığı olarak 800 bin dolar olabiliyor. Dolayısıyla yatırım amaçlı konut sahibi olanlar kısa vadede satış yaparak döviz açısından kayıp yaşamamayı planlıyor. Pandemi öncesi yatırım amaçlı gayrimenkul almış olanlar son dönemde biraz daha likit para, döviz veya altına yönelmeye başlamış durumda.
Yazlık kiraları bu sene daha dengeli durumda
Arz ve talepler yazlık fiyatlarında da denge oluşturdu. Bodrum, İzmir, Antalya gibi bölgelerde geçmişte sezonluk kiralamalar daha çok yapılırdı. Ancak artık aylık, 15 günlük veya haftalık yazlık kiralamaları daha fazla. Kısa dönem kiralamalar kiracı için fiyatları daha makul hale getirirken, ev sahipleri bu kısa dönem kiralamaların toplamında uzun dönem kiralamaya göre daha fazla kazanabiliyor. Eskiden talep çok, arz azdı çünkü kiralanan evler sezonluk yani uzun dönem kiralanıyordu ve boş ev bulmak zor olabiliyordu. Şimdi daha kısa süreli kiralamalar yapılınca yazlık arayanların alternatifleri artmış oldu ve bu da otomatik olarak fiyatları daha dengeli hale getirdi. Pandemi döneminde çok ciddi artışa geçen yazlık kiralık fiyatları bu yaz artık olması gereken rakamlara inmiş durumda."
Otomotiv satışlarında Nisan rekoru! Zirve 11 bin 451 satış ile Fiat'da!