Gaziosmanpaşa'da riskli ilan edilen alanın yürütmesi durduruldu!

İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde, Mevlana mahallesinin ardından Yıldıztabya, Mevlana, Pazariçi ve Karayolları mahalleleri için de sevindirici haber geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kentsel dönüşüm planlarının önünü açmak amacıyla ilan edilen “riskli alan” kararının bu mahalleler için de yürütmesi durduruldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Yıldıztabya, Mevlana, Pazariçi ve Karayolları mahallelerini iki yıl önce “riskli alan” ilan etti. Mahalleliler ise bu karara karşı dava açtı. Danıştay 14. Dairesi bu kararlar hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Danıştay kararında, hazırlanan raporların teknik ve detaylı bilgilere dayanmadığını ifade ederek, bilgilerin gözlemsel verilere dayandığına işaret etti. Geçtiğimiz günlerde de Mevlana mahallesi için aynı gerekçelerle durdurma kararı verilmişti.

Evrensel 

Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı;

Gaziosmanpaşa ilçesi, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm alanlarından biri olarak gündeme gelmişti. Anılan ilçedeki bir çok mahalle için alınan ‘riskli alan’ kararları birere birer yargıya taşındı.Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi için verilen, ‘yürütmenin durdurması’ kararının bir benzeri Gaziosmanşa’da bulunan Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları Mahallesi için de alındığı anlaşıldı.

DÖRT AYRI DOSYADA GÖRÜLDÜ

Karar, Danıştay Ondördüncü Daire tarafından alındı. Anılan davalarda, semt sakinleri davacı olarak yer alırken, Gaziosmanpaşa Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı davalı olarak yer aldı. Davalı kurular, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini savundu. 4 ayrı dosyada görülen davalarda, Danıştay Tetkik Hakimi Lokman Kılıç, ‘yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerekmektedir’ dedi.

‘RİSKLİ ALAN İDDİASI SOYUT’

Danıştay Ondördüncü Daire’nin kararlarında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan ‘riskli alan’ kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, söz konusu bölgedeki evlerin risk taşıdığına dair bilimsel bir raporun ortaya konulamadığı ve dosyaya sunulmadığı vurgusu yapıldı.

Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin hazırladığı ‘riskli alan dosyası’na eleştiri getirilen kararda, “…Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.Kararlarda, mülkiyet hakkının önemine de sıklıkla atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi. Kararlarda ayrıca, riskli alan olarak gösterilen bölgelerde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde bu yönde delillere ulaşılamadığı da kaydedildi.

KARARLAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI

Dosyaya, Danıştay Ondördüncü Daire baktı. Danıştay’ın 21 Ekim’de oybirliği ile aldığı karar, taraflara önceki gün ulaştı. Danıştay, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yürütmenin durdurulması kararından sonra iptal kararının çıkması sonrası, davanın tarafı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz hakkı bulunuyor.

100 BİNİ AŞKIN KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR

Anılan kararlar, Yıldıztabya'da 20 bin, Pazariçi'nde 12 bin Mevlana'da 15 bin, Karayolları Mahallesi'nde ise 70 bini doğrudan ilgilendiriyor.

Kararın kendilerini rahatlattığını belirten Yıldıztabya Mahallesi Barınma Hakkını Koruma Dayanışma ve Kültür Derneği Süleyman Çelik, çıkan kararlarla birlikte, müteahhit firma olarak adı geçen firmaların isimlerini duymamaya başladıklarını söyledi. Çelik, anılan kararların, belediyeye karşı da kendilerini güçlü bir konuma taşıdığına işaret etti.

HAK SAHİPLERİ TEDİRGİN

Riskli alan ilan edilen bölgenin bilimsel raporlara göre Cebeci Taşı olarak bilinen 200 milyon yıllık kaya zeminde olduğunu belirten Gaziosmanpaşa Sultangazi Sanayici ve İşadamları (GOPSİAD) kurucu üyesi Aydın Ağaoğlu, buna rağmen bölgelerinin “Riskli Alan” olarak belirlenmesinin kendilerinde şaşkınlık ve tedirginlik yarattığını söyledi. Ağaoğlu açıklamasının devamında “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sürekli plan değişikliği yaparak askıya çıkartmakta ve her seferinde itirazlarımıza görmezden gelerek bizleri İdari yargıda dava açmaya mecbur bırakmaktadır. Belediye yetkileriyle yaptığımız görüşmede ise bina ve arsalarımızın karşılığında bizlere ne verileceği hususunda net bilgi verilmiyor. Yeni yapılanmada arsalarımızın yüzde  35’i kadar yer verilecekken, davalarımızın geri çekilmesi halinde bu oranın yüzde 40 olarak uygulanacağını ifade ediliyor" şeklinde konuştu. 

TAPULARDAKİ ŞERH KALDIRILMALI

Ağaoğlu, “Tapularımıza “Riskli Alan” şerhi düşüldüğü için bankalar gayrimenkullerimizi teminat görmemekte ve kredi alırken zorlanmaktayız. Danıştay’ın Yürütmeyi Durdurma Kararına göre Bakanlığın kararın tebliğinden sonra azami 30 gün zarfında tapularımızdaki şerhi kaldırması gerekir. Bölge insanını mahkeme kapılarında koşuşturan, bu uğurda zaman ve para harcamasına neden olarak iş yapamaz hale getiren tutumdan vaz geçilmeli” dedi.

MÜLKİYET HAKKI VURGUSU ÖNEMLİ

Kararlara ilişkin değerlendirmede bulunan Av. Atilla Bahçıvan,  mülkiyet hakkına yapılan özel vurgunun önemine işaret etti. Bahçıvan, "Bir bölgenin riskli alan ilan edilebilmesi için, yönetmeliğin çok açık hükümleri var. 'Bunlar yerine getirilmeden bir bölgeyi riskli alan ilan edemezsin' diyor Danıştay. "Danıştay ayrıca, olası bir depremde riskli alan kapsamına alınan binaların nasıl bir tepki vereceğinin raporla ortaya konulması gerektiğine vurgu yapıyor. Üstelik bu raporun tartışmaya yer vermeyecek kadar net olması gerektiğine işaret ediliyor" dedi. 

Hürriyet

Haber Yurt Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

Danıştay, Gaziosmanpaşa'da Karayolları, Mevlana, Yıldıztabya ve Pazariçi mahallelerinde “afet yasası” kapsamında riskli alan ilan eden kararın yürütmesini durdurdu.

Son dönemlerde kentsel dönüşüm mağdurlarına yönelik olumlu kararlar veren Danıştay'dan mahallelileri sevindirecek bir haber daha geldi. Danıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “afet yasası” kapsamında riskli alan ilan eden kararın yürütmesini durdurdu. Karar uzun süreden bu yana mücadele eden ve yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı Karayolları, Mevlana, Yıldıztabya ve Pazariçi mahallelerini kapsıyor. Dört mahalle aralık 2012’de 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında riskli alan ilan edilmişti.

Dört mahallenin açtığı dava sonucu Danıştay 14.Daire, yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda riskli alan ilan edilmesine dayanak olabilecek teknik esaslara uygun yeterli veri bulunmadığından risk değerlendirmesi yapmanın mümkün olmadığına karar vererek riskli kararın yürütmesini durdurdu.

Fiziki rapor şart

Ayrıca, Danıştay Karayolları Mahallesine ilişkin aldığı yürütmeyi duruma kararında, mahallenin 'Riskli Alan' olarak ilan edilebilmesi için üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açacak riski taşıma sebebinin mutlaka yapıların fiili durumları inceledikten sonra hazırlanacak bir teknik rapor ile ortaya konulması gerektiğini belirtti. Bu karar diğer mahaller riskli alan ilan edilen yapılar için de fiziki raporlar uygulamasını da zorunlu kılıyor.

Gözlemsel tespit yapılmış

Kararın özetinde ise şu ifadelere yer verildi:“ Yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce hazırlanan raporlarda binalar gözlemsel olarak incelenerek kalite olarak ‘iyi’, ‘orta’ ve ‘kötü’ diye sınıflandırılmış ise de niceliksel bir ölçüt verilmediği ve diğer bilgilerin genel itibarıyla gözlemsel bilgiler içerdiği, İstanbul’un önceki yıllarda yaşamış olduğu depremler sonucunda söz konusu yapıların olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği yolunda belirlemeye yer verilmediği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot ve numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı yapıların hangi yönden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında dava konusu alanın riskli alan ilan edilmesi için kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik raporu ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşıldı.”

Kararda Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolunun kapalı olduğu belirtildi. Öte yandan Gaziosmanpaşa Bağlarbaşı, Sarıgöl ve Yenidoğan mahalleleri de Bakanlar Kurulu ile afet yasası kapsamında riskli alan ilan edilmiş, mahallelinin açtığı dava sonucunda karara karşı yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Ancak dava süreci devam ederken aynı alan bir kez daha Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmişti. Mahalleli bu karara da dava açmıştı.

Yurt Gazetesi/ Selçuk Arslan 

Haber Zaman Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...

Danıştay, İstanbul'da rant tartışmalarına sebep olan kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili vatandaşlar lehine karar vermeye devam ediyor.

Daha önce riskli alan kararı iptal edilen İstanbul Güngören'deki Tozkoparan Mahallesi ve Sultangazi'deki Cumhuriyet Mahallesi'nden sonra şimdi de Gaziosmanpaşa'daki dört mahalle hakkında alınan riskli alan kararı Danıştay'a takıldı. Danıştay 14. Dairesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın afet yasası kapsamında Gaziosmanpaşa'ya bağlı Yıldıztabya, Mevlana, Pazariçi ve Karayolları mahalleleri ile ilgili aldığı riskli alan kararı için yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Karar, bu mahallelerde yaşayan yaklaşık 100 bin kişiyi yakından ilgilendiriyor. ‘Mahalleler Birliği' adı altında kentsel dönüşüm davalarına gönüllü hukuki danışmanlık yapan Avukat Erbay Yucak, 4 mahalle için 21 Ekim'de oybirliği ile alınan yürütmeyi durdurma kararı hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na  itiraz yolunun kapalı olduğunu belirtti.

ÇALIŞMALAR BİLİMSEL DEĞİL GÖZLEMSEL

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, iki yıl önce Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı dört mahalleyi kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen 6306 sayılı afet yasası kapsamında riskli alan olarak belirlemişti. Yıldıztabya'da 20 bin, Pazariçi'nde 12 bin, Mevlana'da 15 bin, Karayolları Mahallesi'nde ise 70 bin kişiyi doğrudan ilgilendiren ve ilçe belediyesi ile tartışmalara sebep olan karara karşı mahalleliler Danıştay'a başvurarak dava açtı. Danıştay 14. Dairesi ise aldığı yürütmeyi durdurma kararında, bakanlığın dört mahalleyi kapsayan riskli alan kararı için yeterli teknik bir rapor oluşturmadığını dile getirdi. Daha önceki durdurma kararlarına benzer şekilde Anayasa'da yer alan mülkiyet hakkına atıf yapılarak mahallelerde yapılan çalışmaların bilimsel değil gözlemsel olduğu vurgulandı. Kararın gerekçesinde, “Riskli alan ilan edilen mahalle üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce hazırlanan raporlarda niceliksel bir ölçüt verilmediğine ve bilgilerin gözlemsel olduğu” tespitinde bulundu. Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla afet yasası kapsamına alınarak riskli alan ilan edilen Gaziosmanpaşa'daki Bağlarbaşı, Sarıgöl ve Yenidoğan mahalleleri de konuyu yargıya taşımış ve yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Riskli alan kararı hakkındaki hukuki süreci devam ederken, bu üç mahalle bir kez daha Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmişti. Bu kararı da yargıya taşıyan mahalleli, tartışmalı yerler hakkında belediyenin revize ederek yeniden çıkardığı imar planlarına da ayrıca dava açıyor. Planlarla ilgili davaların devam ettiği bildirildi.

Zaman

Haber Yeniçağ Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...

Danıştay'dan kentsel dönüşüme emsal karar 

Gaziosmanpaşa'da 4 mahalle için alınan "riskli alan" kararı iptal edildi. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı, 100 bin kişiyi ilgilendiriyor 

Danıştay, İstanbul Gaziosmanpaşa'daki 4 büyük mahalle için Bakanlar Kurulu'nun aldığı 'riskli alan'kararının yürütmesini durdurdu. 100 bini aşkın insanı ilgilendiren kararlara, davalı kurumların itiraz hakkı da bulunmuyor. Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi için verilen, 'yürütmenin durdurması' kararının bir benzerinin Gaziosmanşa'da bulunan Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları Mahallesi için de alındığı anlaşıldı. Karar, Danıştay 14. Daire tarafından alındı. 14. Daire'nin kararlarında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan 'riskli alan' kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin hazırladığı 'riskli alan dosyası'na eleştiri getirilen kararda, "...Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır" denildi. Kararlarda, mülkiyet hakkının önemine de atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi. 

Yeniçağ

Haber Şok Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...

Gaziosmanpaşa ilçesi, Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm alanlarından biri olarak gündeme gelmişti. Anılan ilçedeki birçok mahalle için alınan 'riskli alan' kararları birere birer yargıya taşındı. Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi için verilen, 'yürütmenin durdurması' kararının bir benzeri Gaziosmanşa'da bulunan Yıldıztabya, Mevlana Mahallesi, Pazariçi ve Karayolları Mahallesi için de alındı. 100 bini aşkın insanı ilgilendiren kararlara, davalı kurumların itiraz hakkı da bulunmuyor. 

Şok