İnşaatla büyünür mü Haberi
İkinci olarak ekonominin krize girmediği ve bir istikrarın olduğu söylendi. Üçüncü olarak da Türkiye'nin dev projelerle çok geliştiği ve zenginleştiği vurgulandı.
Bu üç argüman da çokça bir algı operasyonuydu. İlk olarak büyümenin rekorlar kırmasına gelirsek; 1950-2002 arasındaki dönemin büyüme ortalaması neyse, 2002 - 2013 döneminin büyüme ortalaması da aynı oldu. Yani Türkiye, yüzde 4.5 civarında bir büyümeyi önceki 50 yılda da halihazırda tutturuyordu. Bu 11 yıllık dönem de bundan farklı bir performansa sahne olmadı.
Rekor büyüme diye kamuoyuna lanse edilen büyümenin temel niteliği ise hayli olumsuz oldu. Adeta bir hormonlu büyümeyle Türkiye, biraz daha fazla büyüyecek olsa beraberinde büyük açıklar verdi. Sıcak paraya, borçlanmaya ve tüketime dayalı bu büyüme, üretim ve ihracat yerine tüketim ve ithalata bağımlı bir nitelik arz etti....