Gürallar ABD pazarına girmek istiyor!

Avrupa İnovasyon Göstergeleri (EIS) verilerine göre Türkiye, Malta, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya, Letonya ve Bulgaristan gibi, inovasyon performansı AB-27 ortalamasının çok altında yer alan ülkeler arasında. Katma değerli ürün üretmek ise iş dünyasının son yıllarda dikkat kesildiği konuların başında geliyor.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nde (TÜSİAD) Teknoloji, İnovasyon ve Bilgi Toplumu Komisyon Başkanlığı’nı üstlenen Gürallar Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, bu noktada eğitime dikkat çekiyor ve TÜSİAD olarak öncelikli konularının başında eğitimin geldiğini söylüyor. Fizikî şartların iyileştirilmesini olumlu olarak değerlendiriyor ama esas meseleyi kaçırmamak gerektiğine ve nitelik noktasındaki noksanlıkların giderilmesinin önemine vurgu yapıyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) hazırladığı ‘Akademik Başarı Listesi’nde Türkiye matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında 43 ülkenin gerisinde yer alıyordu. Esin Güral Argat, Ar-Ge personelinin yetişmesi için bu alanlarda ilerlemek gerektiğine, yazılım üretmenin ülkeler için önemine vurgu yapıyor. Bilgi toplumuna dönüşmesi için atılması gereken adımları şöyle sıralıyor: “Dışarıda yazılım yapan firmaların Ar-Ge’lerini Türkiye’ye getirmek çok önemli. Bununla ilgili teşviklerin artırılması gerekiyor. Burada bir tohumlama yapılsın, bir kültür oluşsun, sonra biz kendi kaynaklarımızı geliştirelim. Katma değerli ürün imal etmenin de yolu buradan geçiyor. Bugün Güney Kore’nin başarı hikâyesinin altında bu yatıyor.”

Bugün dünya cam pazarının büyüklüğü 140 milyar dolar ve bu pazarda yeni bir oyuncu olarak yer alabilmek kolay değil. Argat, kendi şirket hikâyelerinden yola çıkarak dünya pazarında etkin biçimde yer alabilmek için inovasyonun çok önemli olduğunu vurguluyor. Dünyada cam pazarında yeni oyuncuların istenmediğini vurgulayan Argat, bu yüzden sektörde çok baskı hissettiklerini, rekabet sebebiyle makine dahi satın alamadıklarını, kalıpçıların kendileriyle çalışmak istemediklerini anlatıyor. Bu kıskaçtan çıkmalarında yardımlarına ekonomik sıkıntı içinde olan bir Alman şirketi yetişmiş. Zoraki oluşan bu işbirliğiyle yol alabilmişler. Argat’a göre önemli olan şirketlerin teknolojilerini yenileyebilmeleri ve farklılık oluşturmaları.

ABD pazarına girmek istiyoruz

Gürallar, tesislerinde günde 2 bin ürün üretiyor, marka 2 bin 500 çeşit ürün gamına sahip. Grubun bünyesinde 3 bin 700 kişi istihdam ediliyor. Türkiye’nin bütün illerinde faaliyet gösteren marka, 119 ülkeye mal satıyor. Yurtdışı performanslarından son derece memnun olduklarını ifade eden Esin Güral Argat, özellikle ABD pazarına girmeyi önemsiyor. Argat, “ABD çok büyük bir pazar. Kuralları konulmuş, bunlara uyduğunuz zaman orada iş yapabilirsiniz. Diğer taraftan da rekabet burada çok yoğun. Özellikle Asya Pasifik ülkelerinin rekabeti fazla. Diğer taraftan bu pazara girdin mi oraya göre üretim yapmak gerekiyor. Alışkanlık farklılıkları var. Bizde küçük hacimli bardaklar daha çok satılırken, ABD’de hacimler 2- 2,5 katına çıkıyor. ABD bizim için önemli ve öncelikli bir pazar ve orada olmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz.” diyor. Argat, bu noktada tüm dünyada ekonomik dinamikleri etkileyecek olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın önemine işaret ediyor ve Türkiye’nin bu yapının içerisinde olmasının da olmazsa olmaz olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin Gümrük Birliği’nde yer almasını, gelişmiş kamu maliyesini, bankacılık sistemini ve artan istihdamını da yeterli sebepler olarak sıralıyor.

Mısır ve Suriye’de kaybımız var

Uluslararası arenada yaşanan siyasi gelişmeler, iş dünyasının yatırım ve ticaretini ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle Mısır ve Suriye’deki son gelişmeler birçok şirketi olduğu gibi Gürallar’ın da bu pazarlardaki faaliyetlerini olumsuz etkilemiş. İran, Mısır ve Suriye pazarında kayıpları olduğunu belirten Argat, bu pazarların yerine ikame edecek yeni pazarları hemen bulmanın zor olduğunu ifade ediyor. Argat, “Toplam ihracatta yüzde 5-6’lık bir kaybımız var. Reel olarak bizim kaybımız yok ama bu pazarlar olsaydı güzel büyümelerimiz olacaktı. Geçen yıla göre grup olarak  bu yıl yüzde 7-8 gibi bir büyümeden bahsedebiliriz.” diyor. 

Rahime Sezgin/Zaman Gazetesi