23 / 12 / 2024

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

2020'de yaşanan Elazığ ve İzmir depremlerinin ardından, gözler yeniden İstanbul'a çevrildi. Uzmanların İstanbul depremi uyarıları devam ediyor. 1999 depreminden bu yana beklenen büyük İstanbul depremi, İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binayı tehdit ediyor...



2020'nin başlarında, 24 Ocak'ta Elazığ'da yaşanan depremde 41 kişi, 30 Ekim’de  İzmir  Seferihisar açıklarında yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremde 117 kişi yaşamını yitirdi.

En fazla can kaybının yaşandığı bu depremlerle birlikte şehirlerdeki binaların dayanıklılığı, çarpık kentleşme ve şehre nefes aldırmayan dikey yapılaşma tekrar tartışılmaya başlandı. Euromews'ten Dilek Gül'ün haberine göre; Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür'e göre her ne kadar son zamanlarda depreme yönelik bazı hazırlıklar olsa da 1999'dan bu yana ciddi ve kararlı bir hazırlık yapılmıyor.

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

Görür: Deprem odaklı kentsel dönüşüm bir müteahhitlik projesine dönüştü

Görür, 99'da yaşanan depremin ardından bazı farkındalık çalışmalarının yapıldığını fakat 5-6 yılın sonunda gelinen süreçte Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin unutulduğunu belirtiyor. Görür, şunları söylüyor:

"99 depreminden sonra Van depremi olduğunda ve orada da insanlarımız öldükten sonra bir kez daha heyecanlanıldı. Kentsel dönüşüm ortaya çıktı. Faydalı bir şey ama o kentsel dönüşüm de rantsal dönüşüme dönüştü. Bir müteahhitlik projesine dönüştü. Yani örneğin en fazla kentsel dönüşüm İstanbul'da oldu. Ama İstanbul'da en fazla darbeyi yiyecek yerde olmadı. Satıldığında para edecek, kar edecek yerlerde yapıldı. Müteahhit nerde para kazanırsa orada yaptı. Sonra Elazığ depremi ile bir daha heyecanlanıldı. Ama şu anda biraz daha ciddi görünüyor çalışmalar. Bu umut verici ama bu hızla çok mümkün görmüyorum."

Görür: İki fay hattı aynı anda kırılırsa İstanbul'da 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir

Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük deprem içinde İstanbul'u işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, "Yer bilimci Prof. Tom Parsons'un yapmış olduğu çalışmaya göre Marmara'da 30 sene içinde deprem olma olasılğıı yüzde 64'tür. Artı, eksi 15 seneyi de düşünmek gerekir. Bu depremin büyüklüğü 7'nin üzerinde ve 40-45 saniye arası. Kumburgaz fay kolu kırıldığında 7.2 üretir. Bu fay kolu da Silivri-Yeşilköy açıkları arasında uzanan koldur. İkinci kol da yaklaşık 45 kilometre uzunluğunda ve Adalar'ın güneyinde olan koldur. O kırılırsa en fazla 7. Ama ikisi birden kırılırsa 7.6'ya gidebilir. Kaldı ki ikisinin birden kırılma olasılığı da var. 1766'da bu yaşanmış İstanbul'da. Bu depremde her yer etkilenecek. Güneyde Bursa'dan tutun da İstanbul, Adapazarı, İzmit, Sakarya bölgesi, Edirne, Tekirdağ ve çevreleri depremi hissedecek" açıklamasında bulunuyor.

Görür, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Türkiye ve İstanbul için depremi en öncelikli sorun olarak açıklamasını önemli buluyor. Ama deprem konusunda yerel yönetim ve merkezi yönetimlerin bir araya gelememesinden de şikayet ediyor. Görür, şunları kaydetti:

"Her şeye rağmen hükümetin de son bir iki senede İstanbul'u depreme hazırlama konusunda ciddi adımları var. Mesela resmi daireler, yollar, tüneller güçlendirildi. Bu önemli deprem olduğunda devletin yıkılmaması lazım. Çünkü hizmet verecek. Ancak depremde asıl can kaybına neden olacak bu binalar değil, halkın oturduğu yerden can kaybı gelecek. Burada da bir şey yapılmadı. Halka siz binalarınızı kontrol ettirin, eğer binalarınız çürükse yapın demenin de bir anlamı yok. Halk da para yok yani. Halkın çok küçük bir kesimi binası çürükse yıkar ya da başka yerden alır. Burada asıl beklenen devletin yerel yönetimlerle birlikte halka ucuz ve onları sarsmadan uzun dönemli krediler vermesi. Vatandaşın kendi evini yapabileceği koşullar yaratılmalı ki dönüşüm olsun. Çok geciktik, gecikiyoruz da. Devlet bunu bir seferberlik havasında almıyor. Önemli olan risk yönetimidir."

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

İstanbul beklenen depreme hazır mı?

1999'da Gölcük ve Düzce'de yaşanan iki deprem sonrasında İstanbul ile ilgili uyarılara daha fazla kulak verildi ve deprem riskini en aza indirmek için bir dizi değişiklikler yapıldı ve tedbirler alındı.

Kayıpları ağır olan bu iki deprem sonrasında, İstanbul'un boş arazileri ve parklarının toplanma yerleri olarak belirlenmesi, inşaat yönetmeliklerinde değişiklikler yapılması ve zorunlu deprem sigortasının getirilmesi alınan önlemlerden oldu. Fakat deprem riskini azaltmak için yapılan çalışmaların ne kadar başarılı olduğu hala tartışılıyor.

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binanın büyük bir kısmının deprem riski yüksek. 7.5 büyüklüğündeki olası bir deprem senaryosuna göre 194 bin bina orta ve üstü hasar, 48 bin bina ağır ve çok ağır hasar alabilir.

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

Dr. Tayfun Kahraman / İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı: İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binanın büyük bir kısmının deprem riski yüksek. 7.5 büyüklüğündeki olası bir deprem senaryosuna göre 194 bin bina orta ve üstü hasar, 48 bin bina ağır ve çok ağır hasar alabilir

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Deprem Çalıştay'ında konuşan İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riskinin yüksek olduğuna dikkat çekti.  

Ve 7.5 büyüklüğündeki olası bir deprem senaryosuna göre; 194 bin bina orta ve üstü hasar, 48 bin bina ağır ve çok ağır hasar görebilir. Bu sebeple dayanıklı ve sürdürülebilir kentler inşa etmek önemli.

Yine İBB'nin bir başka çalışmasına göre İstanbul'da 7,5 büyüklüğündeki olası bir depremde ortalama 14 bin 148 kişi hayatını kaybedebilir. Ayrıca İstanbul'da beklenen bu büyüklükteki bir depremde yaklaşık 2 milyon kişi için 640 bin hanelik acil barınma ihtiyacı oluşabilir.

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

Sibel Özkan / İBB İstanbul Şehircilik Atölyesi Müdürü: Yapı tespit taramaları risk sıralamasına göre başlatıldı. Öncelik 2000 yılı öncesinde inşa edilen ve mevcut deprem yönetmeliğine uymayan Avcılar ve Silivri'deki 790 binada

Tüm bu veriler doğrultusunda İBB, Deprem Seferberlik Eylem Planı kapsamında 'Yapı Tespit Taramaları' çalışması için sahaya çıktı. Bina taramalarına, Avcılar ve Silivri'den başlayan İBB ekipleri, üç yılın sonunda yaklaşık 1 milyon 200 bin binanın envanterini ortaya çıkarmayı planlıyor. 

Fakat tespit taramaları risk sıralamasına göre başlatıldı, yani öncelik 2000 yılı öncesinde inşa edilen ve mevcut deprem yönetmeliğine uymayan 790 binaya tanındı. 

Avcılar'daki yapı tespit taramalarını takip eden euronews'e açıklamalar yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Şehircilik Atölyesi (İŞAT) Müdürü Sibel Özkan, şimdiye kadar yapılan taramaların sonuçlarına göre şehrin yapısal anlamda kötü olduğunu ama sorunun çözümsüz olmadığını ifade ediyor. Özkan, şöyle konuşuyor:

"Depreme karşı önlem alabilmemiz için binalarımızın durumlarını bilmemiz önemli. Ekiplerimiz sahada. Yapılan çalışmalar sonrasında bir deprem sonrasında binanın yüzde kaç oranında dayanabileceğini hesaplamış oluyoruz. Buradan aldığımız sonuçlardan sonra binanın yapısal ve hukuksal durumu ile ilgili tabloyu ortaya koyup dönüşümü veya güçlendirilmesi nasıl olur diye vatandaşlarımızla eşgüdümlü çalışmak istiyoruz. Bazı konularda vatandaşlarımızın da çaresiz kaldığının farkındayız. Mesela güçlendirme yapmak istese de hukuki olarak güçlendirme yapamıyor. Ya da yeniden yapmak istese de yeni imar planın getirdiği kısıtlamalardan dolayı binasını yeniden yapamıyor. Bu hukuksal durumları da çözmek adına bazı çalışmalar da yürütülüyor. Hatta en son Sayın Başkanımızın meclisimize sunduğu bir teklif vardı. Bu teklif bütün ilçelerdeki kat kayıplarının ruhsata tabi olarak düzenlenmesi ile ilgiliydi. Bunun bütün ilçelerde uygulanabilir hale getirilmesi çok faydalı olacak. Çünkü bizim sorunumuz binamızın ne kadar kötü olduğunu bilmekten ziyade binamıza çözüm üretmek. Vatandaşımız bunda zorlanıyor. Bakanlıkla yürütülen işler söz konusu bu durumun aşılması için."

Sibel Özkan: Şimdiye kadar yapı tespit taramaları için gidilen binaların yaklaşık yüzde 27'sine giremedik. Çünkü vatandaşımız binaları incelendiğinde yıkıma kadar gidecek zorlayıcı bir sürece girileceğine inanıyor. Halbuki amacımız binanın durumunu görüp beraber çözüm üretmek

Özkan'ın önerilerinden biri paranın yeni yapılara değil, mevcut riskli ve kötü yapıların iyileştirilmesi yönünde harcanması. Çünkü insanların çoğu yapısının depremde dayanmayacağını hatta belki de yıkılacağını biliyor olmasına rağmen bu binalarda yaşamaya devam ediyor. Bu sebeple bu mecburiyetin ortadan kaldırılmasının önemli olduğuna dikkat çekiyor. 

İŞAT Müdürü Sibel Özkan, binaların envanterini oluşturmak için yapı tespit çalışmaları yapan ekiplerin zaman zaman bina sahipleri tarafından binalara sokulmadığını dile getiriliyor.

Hatta şimdiye kadar yapı tespit taramaları için gittikleri binaların yaklaşık yüzde 27'sine giremediklerini de vurguluyor. Bunun sebebinin ise güvensizlik olduğunu söylüyor. Özkan, şu açıklamalarda bulundu:

"En büyük sıkıntı vatandaşımızın bize binalarının incelenmesi konusunda güven duyamaması maalesef. Hak vermiyor değilim. Binaları incelendiğinde yıkıma kadar gidecek zorlayıcı bir sürece gideceğine inanıyorlar. Oysaki bu 6306 sayılı kanun kapsamında yapılan riskli bina tespiti değil. Bizim yaptığımız uygulama bu incelemenin bir tık daha altında. Binanın bize deprem anında göstereceği davranışı anlatıyor. Aslında yol gösterici bir tavır sergilemek istiyoruz vatandaşlarımıza. Endişelerini çok iyi anlıyorum başka bir yere gidemeyecek, kiraya çıkamayacak veya yeni bir bina yapamayacaklarını düşündükleri için mevcut binalarından olmak istemiyorlar. Ama bizim niyetimiz bu değil, binanın durumunu görüp beraber çözüm üretmek."

İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binada deprem riski yüksek!

Avcılar'da yapı tespit çalışmaları halkı ikiye bölündü

Yapı tespit çalışmaları yapan İBB ekipleri günde yaklaşık bin binaya girdiklerini ifade ediyor. Ancak bu binalara girmek pek kolay değil. Çünkü apartman sakinlerinin tamamının ikna edilmesi gerekli. Aksi durumda binalarda hasar tespit taramaları yapılamıyor. Vatandaşların bir kısmı binalarının sağlam çıkmaması halinde yıkılmasından endişe ederken, bir kısmı da bu kontrollerin yapılmasına destek veriyor. Bu sebeple kapılarını açıyor, gerekli kolaylıkları sağlıyor. Fakat kapılar açılsa da ekiplerin her işlem öncesi ve sonrasında karşılaştığı soru; 'Peki ya bundan sonra ne olacak?'

İstanbul depremi uzatmaları oynuyor!

İstanbul depremi: 48 bina ağır, 150 bin bina orta hasar görecek!

İstanbul depreme hazır değil: Eksikler çok!

199 bina için 22 yıllık süre bitti!

İstanbul'un en önemli konusu deprem!


Geri Dön